“Hızla sanayileşen Bursa’da acilen önlemler alınmalı. Hangi kapıya gitsek sadece dinliyorlar ama…” sözler DEVA Parti Genel Başkanı Ali Babacan’ın STK ile BAOB Akademik Odalar Salonundaki buluşmasında söylendi. Mimarlar Oda Başkanı Şirin Rodoplu, Peyzaj Mimarları Oda Başkanı Necla Özkaplan Yörüklü, Jeoloji Mühendisleri Oda Başkanı Engin Er ve Bursa Baro Başkan Yardımcısı Yener Poroy mesleklerinin toplumdaki bakış açısı ve yaşadıkları zorluları Babacan ile buluşmasında anlattı.

Mimarlar Oda Başkanı Şirin Rodoplu; “Akademik Odalar olarak şehrimizin daha yaşanabilir olması için mücadele ediyoruz. 0,50 emsal artışı ile başlatılan Kentsel Dönüşüm’de kişiye özel bazı uygulamalar gördük ve bunu dile getirdik. Buna rağmen bazı projeler hayata geçirildi, yargıya gittik ve inşaat aşamasında söz konusu yapılar durduruldu. Bu yüzden odamız Kentsel Dönüşüm yaptırmak isteyen vatandaşlarımız tarafından basıldı. Bugün mahkemelerin haklı nedenler ile açıldığı anlaşılıyor. Belediyeler halka hizmet için vardır. Bizde bilgi birikimlerimizi aktarmak Belediye Meclislerini yanlış kararlara imza atmamalarını sağlamak amacı Kamu Kurumları’nın kapılarını arşınlıyoruz. Ancak; bizi dinliyorlar ama sonrasında yine istekleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Bursa’yı hızla kaybediyoruz.” dedi.

Peyzaj Mimarları Oda Başkanı Necla Ö. Yörüklü; “Bursa’da geldiğimiz nokta tüm uyarılarımıza rağmen avucumuza sıkıştırılan bir damla yeşillik. Beton Bursa olan ilimizde nefesimizi ortak edebileceğimiz yeşil alanlar ne yazık ki; yok! Bugün belediyeler geçmişte yapmış oldukları yanlışları belki görerek belki de öyle olmasını istedikleri için kenarda köşede kalmış yerleri Millet Bahçesi adı altında yeşil bitki örtüsüne döndürmek için girişimlerde bulundu. Ama uygulama noktasında da Millet Bahçeleri’nde eksiklikler var. Yeşilden daha çok toprağın altı otopark adı altında betonlaştırıldı. Betona boğulan Millet Bahçesi bu durumda nefes alabilir mi? Nefes alamayan Millet Bahçesi nasıl Bursalılara yaşam alanı olsun? Bursa’nın idarecileri bizlere kulak vermeli ve uygulamada hassasiyetlerimizi dikkate almalıdır.” dedi

Jeoloji Mühendisleri Oda Başkanı Engin Er; “Dünya da iki büyük fay hattı var. Bunlardan biri Kuzey Anadolu Fay Hattı. Bu fay hattının 3 ana kolu da ne yazık ki; Bursa’dan geçiyor. 20 yıldır “fay hatları haritalara işlensin, fay hatlarının üzerine yapılaşma yapılmasın” diye yırtınıyoruz. Fay hattı üzerine sağlık ocağı, kütüphane, okul, cami gibi kamu kurumlarını kat sınırlaması olmadan yapabilirsiniz ama vatandaşımız buraya yapı yaparken zemin için bizden rapor isteniliyor. Zemin uygunsa sorun yok, çık çıkabildiğin kadar! Su şehri Bursa’da yakın zamana kadar kuyulardan besleniyorduk. Oysa ki; kuyu suları savaş, deprem, afet gibi durumlar için şehrin son rezerv alanıdır. Kaplıca zenginliğimiz olması lazım değil mi? Maalesef yanlış su yönetimleri politikaları nedeni ile kaynaklarımızı kaybettik. 20-25 yıl önce 8-10 metreden su çıkartırken şimdi 80 metrede su bulamıyoruz. Bursa’yı yöneten kadronun oturup durum değerlendirmesi yapması lazım. Bizim yaşayabileceğimiz başka bir Bursa’mız yok!” dedi

Bursa Baro Başkan Yardımcısı Av. Yener Poroy; “Az önce şehrimizin teknik ve fiziki özellikleri üzerinde anlatımlar oldu. Ülkemizde adalet üzerine söylenen bir sürü olgu var. Yaşam koşulları başta olmak üzere adalet, sağlık, eğitim gibi olmazsa olmazımız bir çok kalemde şehrimiz diğer vilayetlere göre geride. Yaşam şartlarının yükseltilmesi için ayakları yere basan reformlar şart. Toplumumuzun özlem duyduğu herkes için adalet ilkesinin ise biran önce hayata geçirilmesi ise elzem.” dedi.

STK Başkan ve Yöneticileri dinleyen Babacan; “Serzenişlerinizi dinledim, not aldım. Kadın ve Sokak Hayvanları Haklarına kadar birçok konuda yol almamız gerektiğini biliyoruz. Dertlere DEVA olalım diye kurduğumuz bu partiyi iktidara taşımanın gayreti içindeyiz. Ankara’ya gittiğimizde çığlığınızı en yüksek noktaya taşıyacağım.” dedi.