ŞEHR-İ İSTANBUL FETHİNİN 568. YILI KUTLU OLSUN

ŞEHR-İ İSTANBUL FETHİNİN 568. YILI KUTLU OLSUN

Cihanın yarısı gök; Önünde şehit şehit durmuşuz, Cihanın yarısı İstanbul Almışız. Fazıl Hüsnü Dağlarca

Türk Diyanet Vakıf-Sen Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı’nın İstanbul`un Fethinin 568. yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklama; “Tarihe silinmez ve altın harflerle kazınan İstanbul’un Fethinin 568. yılını gururla anıyoruz diyen ŞANLI şunları söyledi; “Kostantiniyye’yi İstanbul yapan, dünyada bütün hesap ve dengeleri yeniden kuran şanlı fetihi gerçekleştiren ve yirmiiki yaşında Fatih unvanını alan II.Mehmed Han’ı ve o güzel kahraman askerlerini rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz. Dünya durdukça onur duyacağımız ve çağlar ötesini şekillendiren İstanbul’un fethi, sadece bir şehrin alınması değildir.

Sevgili Peygamberimiz’in (sas) “ne güzel kumandan ve ne güzel asker” övgüsüne ecdadımızın layık olmasıdır. Dünkü çağı kapatarak, yeni bir çağın hatta çağların kapısını açmıştır. Fetih, ecdadımızın ortaya koyduğu, adaletle yönetmenin ve bütün insanların gönüllerine girmenin tezahürüdür. Bu fetih ruhu sonsuza dek devam edecektir.” İstanbul’un fethi, kendine aşırı bir şekilde güvenen ve en büyük benim iddiasında olan Bizans’ın, iman, ihlas, çalışma ve güçlü bir irade karşısında nasıl yıkıldığının adıdır diyen Şanlı; “Asker sayısının üstünlüğü, korunaklı kalelerin olması veya savaş teçhizatlarının çok olması zafer için yeterli değildir. Türk tarihi nice az sayılarla çok orduların dize getirildiğinin şanlı örnekleri ile doludur. Çünkü Yüce Allah’ın, Kur’an-ı Kerim’de (Bakara-249) “…Nice az birlik vardır ki, Allah’ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir, Allah sabredenlerle beraberdir” emrini hiç unutmazlar. Yirmiiki yaşındaki Fatih Sultan Mehmed Han, o muhteşem zaferden sonra kibirlenmemiştir. Aynı ruh, aynı iman, aynı anlayış ve aynı hedefle, Malazgirt’te kendisinden 383 yıl önce ceddi Alparslan gibi.

Alparslan 1071’de Anadolu’ya, Fatih Sultan Mehmed Han’da 1453’te dünyanın kalbi İstanbul’a Türk-İslam mührünü vurmuştur. Vurulan bu mühürler ebediyen sökülemeyecektir. Fetih bir günün mahsulü değildir. Bu sebeple, özellikle geleceğimizin teminatı gençlerimiz, ilimle, irfanla, ahlakla, adaletle, sabırla ve tarihten aldıkları şuurla, kutlu hedefe ve çağ kapatıp yeni çağlar açmaya kendilerini hazırlamalıdırlar. Birlik, beraberlik, bütünlük ve aynı ülkülerle bunu başarabilirler” dedi. 1453 yılında Fatih’in İstanbul’u fethiyle cami olarak hizmet vermeye başlayan Ayasofya Camisini yeniden ibadete açanlara buradan şükranlarımı sunuyorum. Bir kere yükselen bayrak bir daha inmeyecektir anlayışıyla, Ulubatlı Hasan’ın burçlara diktiği sancak ebediyen şerefle dalgalanacaktır.

Bu duygularla, emsali bulunmaz kahramanlık destanı olan İstanbul’un fethinin şanlı komutanı Fatih Sultan Mehmed Han’ı, manevi mimarı Akşemsettin Hazretlerini, şerefli canlarını çekinmeden veren mübarek ecdadımızı, askerlerimizi, şehitlerimizi ve bütün emeği geçenleri dualarla, şükran, minnet ve iftiharla anıyorum. Allah mekanlarını cennet eylesin. Fethin 568. yılı milletimize ve Türk-İslam alemine hayırlara vesile olsun. Ayasofya camisinden sonra Taksim Camiinin açılışı Müslüman Türk Milletini ve ecdadımızın ruhunu sevindirmiştir. Emeği bulunan herkese ediyorum. Unutmayalım ki, camilerimiz ve yükselen minarelerimiz TÜRK İSLAM mührüdür. Ebediyen var olsun.” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?