Salon tıklım tıklım dolu. İğne atsan yere düşmez. Perdede İş Bankası Emeklileri logosu var. Önce sazlar aldı yerini. Ardından mavi kostümleri ile mavi melekler ile papyonlu erkekler . Maviye kesti salon. Mavi, umuttur, mavi sonsuzluktur, mavi özgürlüktür. Uzun süren salgından sonra özgürlüğe açılmış kapıdır.

Sunucunun çağrısıyla koro şefi Bahadır  Sevük , aldı yerini. İş Bankası Emeklileri’nden oluşan koro , gözlere görsel bir gösteri sunuyordu. Mavi denizler gibi, mavi  gökyüzü gibi maviydi her yan.

Hüseyni  makamında peşrev  ile başladı konser. Hüseyni makamında seçilmişti tüm şarkılar. Sazların girişinden sonra  koro başladı şarkıları seslendirmeye.

“Senden bilirim  yok bana bir faide ey bülbül ” adlı şarkıyla konser. Aşkın, sevginin simgesidir gül ile bülbül. Tüm şarkılar, aşk üzerine, sevda üzerine değil midir? Bülbül ne denli feryat etse de sevenin derdine çözüm bulamamış sanki.

“Geçti sevdalarla ömrüm,  ihtiyar oldum bugün ” şarkısı ile

“Tez geçse de her sevgide bin hatıra vardır” şarkıları da  sevdanın güçlüklerini , çilelerini, anlatır. Sevda güzeldir, tatlıdır ama çilelidir de aynı zamanda . Acılarla dolu olsa da bir tat bırakır belleklerde. Anılarda yaşar sonsuz.

Ardından ulu önderimiz  Başöğretmenimiz  Ata’nın sevdiği türkülere geçildi. ” Havada bulut yok” ile “Manastır” türküleri, bizleri Atamızın doğduğu, yaşadığı topraklara götürdü bizleri. Savaşları, savaşa gidenleri anımsadık. Gözlerimiz doldu. Balkanlar’ın havasını soluduk.

Neşeli, şen, coşkulu şarkılara geçti koromuz. “Rüzgarlara kapılmış kuru yaprak misali ” ; “Çıkayım gideyim Urumeli’ne ” ve ” Zeytin gözlüm sana meylim nedendir?” şarkılarıyla salon coştukça coştu. Şefin , koronun, sazların coşkusuna salondakiler de eşlik edince tam bir coşku seli oluştu. Alkışlar yükseldikçe , şarkılara eşlik edenler de coştu. Kimileri ise bu coşkuya oyunlarıyla katıldı.

İkinci bölüm, solistler geçidine dönüştü. Çoğunluğunu solistlerin seslendirği şarkılara koronun söylediği şarkılar da eklenince yine coştu salon. Makam aynı makam. Bu kez şarkıların teması değişik. Sevdanın  kolay unutulamayacağı,  sevmenin insan yaşamını nasıl etkilediği işlenmiş bu şarkılarda. Adlarından bile kolayca anlaşılabilir.

“Unutmak kolaysa önce sen unut,”;

“Yaşamak yalan belki,yalan delice sevmek”  “Aşk rüyadır çok zaman “ve  ” Seni andım bu gece ” şarkılarını ;

“Ne çıkar bahtımıza ” , ” Seni benden alamazlar ” ,  “Bir çift edalı bakışın ” ve  ” Ömrümce hep adım adım ” şarkıları izledi. Sazlar, koro ve salondaki izleyiciler  hep coşkuluydu. İzleyenler, yerinde duramıyor, hem söylüyor hem de oynuyorlardı. Şef Bahadır Sevük, zaman zaman salona dönerek izleyicileri coşturuyordu. Şef, koro ve salon birbiriyle bütünleşmişti. Adeta tek bir yürek olmuşlar; aynı duyguları birlikte yaşıyorlardı.

“Şarkımı semin için yazdığımı bilseydin” ile  ” Bir bakış baktın, aşkın kemendini boynuma taktın ” şarkılarında coşku doruğa ulaştı. O anda herkes sevdiğine şarkı sözü yazıyor,  herkes sevdiğinin kölesi oluyordu. Ama bunları herkes  istekle, coşkuyla, zevkle yapıyordu. Herkes  bir duygu seline kapılmış, sürüklenip gidiyordu. Sazların coşkusu, koroya, onlardan seyircilere  geçmişti.

Coşkulu, zevkli, keyifli bir gece yaşatan İş Bankası Emeklilerini kutluyorum. Şölen havası içinde geçen bu geceye emek verenlere, katkı koyanlara teşekkür ediyorum.

Aynı güzellikte nice gecelerin yaşanmasını diliyorum.