Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar, Kurtuluş Savaşı öncesi koşullarından daha ağır. Tüm komşulaımızla ilişkiler bozulmuş, barış ve güven ortamı yok olmuş. İçeride toplum ayrıştırılmış, ötekileştirilmiş ve düşmanlaştırılmış. Sorunlara çözüm bulmak yerine karalama  ve nefret söylemi öne çıkmış. Ekmekten mazot ve benzine dek her alanda her gün yapılan zamlar , halkın belini bükmüş.  Ekmek kuyrukları, yağ kuyrukları, mazot ve benzin kuyruklarının yanına şimdi de  gıda kuyrukları eklenmiş.

Gençler, umudunu yitirmiş, sağlık çalışanlarına  kapı gösterilmiş, emekliler umarsız, köylü tarlasını ekemez, işçiler haklarını alamaz olmuş. Halk perişan, halk geçim derdinde.

Nasıl çıkılacak bu durumdan? Yok mu bunun bir yolu yöntemi?

Vardır elbet. İş muhalefet partilerine düşüyor. Muhalefet, sorumluluk almalı, elini taşın altına koymalı.

Tüm muhalefet birlik olmalı. Çünkü   muhalefetin birlik olmasının ortaya çıkaracağı heyecan, birlikteliğin yaratacağı etki ve arkasına alacağı destekle iktidarı erken seçime zorlayabilir.

İşimiz zor elbet. Bunda en büyük zorluk, farklı partilerin biraraya gelmesinde. Her birinin tüzüğü farklı, programı farklı, beklentileri farklı.

Nasıl bir araya gelinecek?

Ulusal birlik(demokrasi için birlik) nasıl oluşturulacak?

Partiler, bu birlikteliğe nasıl katılacak?

İşimiz kolay değil. Ama ülkenin içinde bulunduğu ortam ve koşullar, bu birlikteliği zorunlu kılıyor. Tek adam rejiminde bir partinin tek başına varlık göstermesi olanaksız. Oy hesabı yapmak, her şey normalmiş gibi siyaset  yapmak, anlaşılır bir tutum değil.

Birliktelikten başka çıkar yol yok. Bunun için ; tüm muhalefet partileri farklılıklarını bir kenara bırakıp temel ilkeler etrafında bir araya gelmeli ve ülkeyi bu açmazdan çıkaracak bir politika izlemelidirler. Aksi halde, ülke büyük bir yıkıma sürüklenecek ; bir daha içinden çıkılamaz bir durum alacaktır.

Tüm muhalefet partilerin liderlerine çağrımızdır. Adı ister Ulusal Birlik, ister Demokrasi için Birlik , isterse karanlıktan çıkış için birlik olsun. Bu birlikteliği derhal oluşturun. Tüm  liderler, kişisel egolarından ve ihtiraslarından kurtulmalıdırlar.

– Muhalefet partileri,  amasız, fakatsız, koşulsuz  bu birlikteliğe katılmalıdır.

– Toplumun tüm kesimlerinden, Sivil Toplum Örgütlerinden özellikle gençler ve kadınlar, bu oluşumda etkin görev ve sorumluluk almalıdır.

-Oluşacak birliğin başına tüm muhalefet partilerinin onay verdiği , sıcak baktığı bir kişi getirilmelidir.

– Ulusal Birlik , şu ilkeler etrafında toplanmalıdır:

1. a) Çoğulcu demokrasi,
2. b) Güçlü parlamenter sistem
3. c) Bağımsız ve tarafsız yargı,

d)Özgürlükçü laiklik,

1. e) Atatürk ilke ve devrimleri,

-Tüm partiler, kendi önceliklerini bir kenara bırakmalı,

-Verilecek mücadelenin tüm toplumu ilgilendiren bir demokrasi , bir kurtuluş mücadelesi olduğunu  anlatmalıdırlar.

Böylelikle, dağınıklık, kopukluk giderilmiş olacaktır. “Biz ve onlar”, ” sen- ben” ayrımı ortadan kalkacak, demokrasiden, haktan, hukuktan, adaletten yana olanlar bir araya gelecektir.

Bursa’da oluşturulan “Bursa İçin Birlik” hareketi bunun somut bir örneğidir. Bu örnek, tüm ülkeye yayılmalıdır ve tüm muhalefet partilerini kapsamalıdır.

Muhalefet, kendi çıkarlarından vazgeçtiğini, ülke için bir araya geldiklerini topluma göstermelidir. Bugünkü tabloya daha fazla seyirci kalmayalım. İş işten geçmeden  harekete geçelim. Bir gün dahi zaman kaybına tahammülümüz yok.

Gün birlik olma, birlikte olma günüdür. Gün dayanışma günüdür. Karanlıktan aydınlığa çıkmak için bu fırsatı kaçırmayalım. Tüm kişisel çıkarları, kişisel egoları bir yana bırakalım ve birlik olalım.

Aydınlık bir Türkiye için bir adım da sen at.

Zeki BAŞTÜRK