BİR SONBAHARDI GİDİŞİN

BİR SONBAHARDI GİDİŞİN

İlgili ve duyarlı bir kadın. Şiire ortaokul yıllarında ilgi duymuş. Pek çok insan gibi o yıllarda baskılarla karşılaşmış. Yılmamış, direnmiş engellere, baskılara. Kimileyin gizli gizli yazmış. Saklamış yazdıklarını. Kimsenin görmesini istememış.

Sonunda düşlerini gerçeğe dönüştürmüş. Şiirlerini kitaplaştırmış. ” BİR SONBAHARDI GİDİŞİN” adını vermiş kitabına. Bir incelik göstererek imzalayarak verdi kitabını. Bize de okumak düştü.

Kitabının önsözünde ” Bir yol hikayesiydi benimki ” diye başlamış; sonra da şiiri tanımlamış kendince.
” Dilim döndüğünce , kalemim yettiğince
Şiirin hayal
Şiirin isyan
Şiirin aşk
Şiirin haykırış
Şiirin sitem olduğunu anlayıp
Biraz da gerçek hayatı yazmaya çalıştım ” demiş. Bu tanıma eklenecek sözcük yok bence.

İlk şiir , kitabının adını taşıyan ” Bir Sonbahardı Gidişin “. Sonbahar , hüzün mevsimidir. Sararan yapraklar, solan çiçekler, solgun yüzler , hep hüzün çağrıştırır. O canlı, o güzelim yemyeşil doğanın yerini kuruyan dallar, solgun yüzler alır. Şair , bir sonbahar günü yitirmiş babasını. Tüm hayalleri, umutları, gülüşleri son bulmuş bu mevsimde. Babasının ölümü üzerine gözyaşlarına engel olamamış. Olanca duyarlılığı ile ” Gökyüzü ağladı, ben ağladım ” diyerek içinin yangınını dizelere dökmüş.

Seksen (80) sayfadan oluşan kitapta irili ufaklı altmışdört ( 64) şiir yer alıyor. Şiirlerinin çoğunluğunu üzücü bir kaza sonucu yitirdiği babasına ayırmış. Öbür şiirlerinin kimilerini de aile bireylerine. Annesi için yazmış, kızı için yazmış , oğlu için yazmış. Babasından sonra en çok şiirini ise annesi için yazmış.

Babasını yitiren bir kız olduğu için genelde hüzün egemen şiirlerinde. Bir başkaldırı, bir isyan , bir özlem var. Gözyaşı var. Yalnızlık var.

“Dalgalar vururken kıyıya
Deniz taşar
Sahiller ağlar
Martılar uçar
Çığlık çığlığa.
Bir de ahmak ıslatan yağmur .”

Salt hüzün yok elbet şiirlerinde. Aile bağlılığı, ana baba sevgisi, evlat sevgisi de var. En değerlisi de yurt sevgisi, ülke sevgisi.
” Önce memleket diyeceksin!” diyerek en başa koyar yurt sevgisini. Sonra ,
“Memleketini sevmeyen
Insanı sevebilir mi hiç?” diye sorgular. Ve şiirini ,
” Sonra kucaklayacaksın
Memleketine sarılır gibi.”

Genelde serbest tarzda yazmış şiirlerini. Dörtlük ve beşlik nazım birimlerini de denemiş. Ama bu denemelerinde başarılı olduğu söylenemez. Ölçülerde ve uyaklarda tutarsızlıklar var. Bu denli kusur kadı kızında da bulunur.

Yüreğine, kalemine sağlık Melek Aslan Özkan. Örnek ol tüm kadınlara. Şiiri ve sanatı sevdir herkese.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?