‘Bitirelim, bir daha bu işlerle karşılaşmayalım’ anlayışındayız

‘Bitirelim, bir daha bu işlerle karşılaşmayalım’ anlayışındayız

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı canlı yayın programında önemli açıklamalarda bulunuyor. Bakan Soylu herkesin merak ettiği ‘tam kapanma uzatılacak mı?’ sorusuna da açıklık getirdi.

İşte Soylu’nun açıklamalarından satır başları:

Milyonlarca insan hayatını kaybetti. On milyonlarca insanın hasta olduğu bir salgını birlikte yaşıyoruz. Sadece biz yaşamıyoruz, kıtalar yaşıyor, komşularımız, Avrupa yaşıyor. Aldığımız tedbirlerin işe yarayıp yaramadığını aldığımız dönemde öğrendiğimiz bir süreçle karşı karşıyayız. Bu süreç ülkelerin aldığı tedbirlerde daha çok insanları birbiriyle sosyal ilişkiler içerisine koymamak üzere planladıkları bir dönem. Bunu Almanya da, İngiltere de, Fransa da, Amerika da böyle yapıyor.

Türkiye’de böyle bir dönemin olmasını kimse istemezdi ama öyle bir sonuçla karşı karşıya kaldık ki Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptırmış olduğu şehir hastaneleri bugün Türkiye’nin sağlık alanında en güvenli ülkelerden biri olmasını sağladı.

“TAM KAPANMANIN ETKİLERİNİ BUGÜNDEN İTİBAREN GÖRECEĞİZ”

Kısmi kapanma döneminde 63 binlerdeydik. Sonra 29-30 binlere düştük. Şimdi 23-24 seviyelerindeyiz. 63 binden 23 bine… Demek ki aldığımız tedbirler, kamu düzenimiz ve kamu güvenliğimiz devam ediyor, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği devam ediyor.

Bir önceki kapanma döneminde de çok zorlukla karşı karşıya kaldık. Tüm insanları eve kapatıyorsunuz, bu normal bir iş değil. Bu taleplerin tamamı sağlık için, gelecek nesiller için. Yeter ki bu musibetten hep birlikte kurtulabilelim.  Dinamik bir dönemdeyiz. Bizim bir hedefimiz var: 63 binden 5 bine düşebilmek. Tam kapanmanın etkilerini bugünden itibaren göreceğiz. Bu, doğru bir istikamette gittiğimizin en temel göstergesidir.

‘GENELGE’ TARTIŞMALARI

Niye iki de bir genelge yayınlıyor bakanlık diye bir tartışma var. Burada iki önemli husus var. Birincisi, elbette ki İl Hıfzısıhha Kurulları bu kararları veriyor. Başka bir durum daha var, o da bizim pandemi eylem planımız var. Koordinasyon İçişleri Bakanlığı’na verilmiş. Diyorlar ki, dönem dönem kurallar çıkarıyorsunuz.

TAM KAPANMA UZATILACAK MI?

Böyle bir değerlendirmemiz yok. Tabii bugün itibariyle yok. ‘Bitirelim, bir daha bu işlerle karşılaşmayalım’ anlayışındayız. Kapanma sonunda yapılacak kabinede adımlarımızı belirleyeceğiz.

MARKETLERDEKİ ÜRÜN SATIŞINA DÜZENLEME

Esnaf diyor ki: Ben kapandım, fedakarlık yapıyorum. Gıdayı anlıyorum, temizlik malzemelerini anlıyorum. Elektronik eşya, bahçe malzemeleri, kıyafet satılmasın diyor. Bunu da anlamak lazım. İkisini dengelemek zorundayız. Onun için bu adımı attık.

‘İMAMOĞLU’NA SORUŞTURMA AÇILDI ‘TARTIŞMALARI

Camilerde ve mezarlık yerlerinde eller arkaya konmaz. Saygı, edep ve terbiyedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, orada belediye başkanı sıfatıyla var. Vatandaş Fatih Sultan Mehmet’e saygısızlık olduğunu düşünüyor. Bu görüntüleri gördükten sonra ben de saygısızlık olduğunu düşündüm. Bu bir vatandaşımızın şikayeti. Birçok şikayet var böyle. Başka bir şikayet daha var bunun dışında. O da şu: Terör örgütünün desteklediği siyasi partinin belediye başkanına gidiyorsunuz, suçluyu övüyorsunuz, bu kanunda yok diyorsunuz. Vatandaş onu da şikayet ediyor. Birçok yerden geliyor şikayetler, toplanıyor. Bu şikayetler bize direkt olarak gelir, valilik veya bakanlığa. Diğer şekilde savcılığa suç duyurusu gelir.

Burada kişiye özel bir durum söz konusu değil. Ve soruşturma söz konusu değil.

Savcılığın yaptığı doğrudur. Kimse suçlu bulmasın. Kimse ayrıcalıklı, imtiyazlı değildir.

Bizim soruşturma izni vermemiz soruşturma açılması gerektiği anlamına da gelmez. Savcı soruşturma açmayabilir. Ben izin vermezsem açamaz ama.

Biz devleti birilerinin siyasi kazancına göre mi yöneteceğiz? Burası çadır devleti değil.

Birisi diyor ki “Ben seçildim, dokunulmazım, kanun bana  işlemez, yaparsan ben bunu siyasallaştırırım”. Bir de “Ne uğraşıyorsunuz bu adamla, mağdur ediyorsunuz ya da meşhur ediyorsunuz” diye bize kızanlar var. Geçen yıl bu zamanlarda İBB izin toplamadan yardım toplama işine girişti. Peki biz ne yaptık? Yardım toplamasına izin verdik, toplanan yardımlara da el koyduk. Yerel mahkemeye başvurdu kaybetti, idari mahkemeye, Danıştay’a başvurdu kaybetti. Biz birtakım siyasal çıkarımlara göre bu devleti yönetirsek yarın bu devletin yerinde yeller eser. Biz hakikatin mağlubiyetine zemin açmayacağız.

Biz sessiz kalsaydık, 100 binin üzerindeki dernekler, belediyeler de ‘Biz topluyoruz’ diyeceklerdi. Biz  kuralları uygulamak zorundayız, birinin istifade edip etmeyeceğine göre uygulanmaz kurallar.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?