Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi Selma Çalışır, bir konuda iş verenleri uyardı. Çalışır; ”

Sürdürülebilirlik ,şirketlerimize sadece parasal işler değil bunun yanında sosyal sorumluluk alanlarının  sorumluluğunu anlatan yeni bir süreç,Bu süreci ve iş insanlarımıza anlatmak istedim.Yeni dünya düzeni hepimize alışık olduğumuzun çok ötesinde yeni süreçleri de beraberinde getirdi ,her birimiz bunu ne kadar çabuk kavrar ve aksiyon alırsak o kadar kendi sürdürülebilirliğimizi güvenceye almış oluruz.

Sürdürülebilirlik genellikle üç temel bileşen üzerinden tanımlanabilir:

1. Çevresel Sürdürülebilirlik: Çevresel sürdürülebilirlik, doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını ve çevresel etkilerin en aza indirilmesini hedefler. Bu kapsamda, doğal kaynakların korunması, enerji verimliliği, atık yönetimi, su kaynaklarının korunması gibi konular önem taşır.
2. Sosyal Sürdürülebilirlik: Sosyal sürdürülebilirlik, toplumun sosyal refahını artırmayı ve sosyal adaleti sağlamayı amaçlar. Bu kapsamda, işçi hakları, insan hakları, eğitim, sağlık hizmetleri, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konular önemlidir.
3. Ekonomik Sürdürülebilirlik: Ekonomik sürdürülebilirlik, ekonomik büyümeyi desteklerken kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını amaçlar. Bu kapsamda, gelir adaleti, iş güvenliği, ekonomik kalkınma, işletmelerin uzun vadeli başarısı gibi konular üzerinde durulur.

Genel olarak, sürdürülebilirlik; doğal kaynakların dengeli bir şekilde kullanılması, toplumsal ihtiyaçların karşılanması, ekonomik büyümenin desteklenmesi ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması ile ilgili bir kavramdır. Bu üç bileşen bir arada ele alındığında, sürdürülebilirlik, hem bugünkü hem de gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilen bir dengeyi sağlamayı amaçlar.

Sürdürülebilirlik ve sendikasyon kredileri arasında bir ilişki olabilir çünkü sürdürülebilirlik ilkelerine uygun projeler genellikle büyük finansman ihtiyacına sahiptir ve bu ihtiyacı karşılamak için sendikasyon kredileri kullanılabilir. Sürdürülebilirlik odaklı projeler, çevresel ve sosyal etkileri azaltmayı hedefleyen, uzun vadeli ve genellikle yüksek maliyetli projeler olabilir. Bu tür projelerin finansmanı için sendikasyon kredileri tercih edilebilir.

Sendikasyon kredileri, birden fazla bankanın katılımıyla sağlanan ve genellikle büyük miktarlarda olan kredilerdir. Sürdürülebilirlik odaklı projeler için bu kredi türü, projenin finansmanını sağlamak için uygun bir seçenek olabilir. Sürdürülebilirlik ilkelerine uygun projeler genellikle uzun vadeli ve büyük miktarda finansmana ihtiyaç duyarlar ve sendikasyon kredileri, bu tür projelerin finansmanını sağlamak için etkili bir yöntem olabilir.

Bu bağlamda, sürdürülebilirlik odaklı projelerin finansmanı için sendikasyon kredileri kullanılabilir ve bu şekilde sürdürülebilirlik ilkelerine uygun projelerin desteklenmesi sağlanabilir. Sendikasyon kredileri, büyük ölçekli projelerin finansmanında risk paylaşımı ve işbirliği imkanı sunarak sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynayabilir.

Emisyon kredileri, genellikle çevresel projelerin finansmanını sağlamak amacıyla ihraç edilen ve belirli sürdürülebilirlik standartlarına uygun olan finansal araçlardır. Emisyon kredileri çeşitli şekillerde olabilir:

1. Karbon Kredileri: Karbon kredileri, sera gazı emisyonlarını azaltan veya absorbe eden projelerin finansmanını sağlamak için kullanılan bir tür emisyon kredisidir. Bu projeler genellikle temiz enerji üretimi, enerji verimliliği veya orman koruma gibi alanlarda gerçekleştirilir.
2. Yeşil Tahviller: Yeşil tahviller, çevresel projelerin finansmanını sağlamak amacıyla ihraç edilen tahvillerdir. Bu tahvillerin geliri, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun projelerin finansmanında kullanılır.
3. Sosyal Tahviller: Sosyal tahviller, sosyal etkisi olan projelerin finansmanını sağlamak amacıyla ihraç edilen tahvillerdir. Bu tahviller genellikle eğitim, sağlık, barınma gibi sosyal alanlarda gerçekleştirilen projelerin finansmanında kullanılır.
4. Sürdürülebilirlik Bağlantılı Krediler: Sürdürülebilirlik bağlantılı krediler, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını desteklemek amacıyla sağlanan kredilerdir. Bu krediler genellikle çevresel ve sosyal performans hedeflerine ulaşan şirketlere daha uygun koşullarla sunulur.

Emisyon kredileri, çevresel ve sosyal etkileri azaltmayı veya iyileştirmeyi hedefleyen projelerin finansmanını sağlamak için önemli bir araçtır. Bu krediler, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun projelerin desteklenmesine ve finansmanının sağlanmasına katkıda bulunabilir.

Sürdürülebilirlikte skor tutturma ve sürdürülebilirlik performansını ölçme, şirketlere ve projelere çeşitli kredi ve vergi avantajları sağlayabilir. İşte bazı örnekler:

1. Kredi Avantajları:

• Sürdürülebilirlik performansı yüksek olan şirketlere, finans kuruluşları tarafından daha uygun koşullarla kredi verilebilir. Daha düşük faiz oranları veya daha uzun vade seçenekleri gibi avantajlar sunulabilir.
• Sürdürülebilirlik kriterlerine uygun projeler, yeşil finansman veya sürdürülebilirlik bağlantılı kredilerden faydalanabilir. Bu krediler genellikle daha düşük maliyetli veya daha uzun vadeli olabilir.

1. Vergi Avantajları:

• Bazı ülkeler, sürdürülebilirlikle ilgili harcamaları vergi indirimi veya vergi kredisi olarak teşvik edebilir. Örneğin, enerji verimliliği yatırımlarına yönelik harcamaların vergiden düşülmesi gibi teşvikler sunulabilir.
• Sürdürülebilirlik kriterlerine uygun projelerin vergi avantajlarından faydalanması mümkündür. Örneğin, karbon salınımını azaltan projelerin vergi indirimlerinden yararlanması sağlanabilir.

Sürdürülebilirlikte skor tutturma ve performans ölçme, şirketlere ve projelere finansal avantajlar sağlayabilir. Bu avantajlar, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun hareket eden şirketleri teşvik etmeye ve sürdürülebilirlik odaklı yatırımları teşvik etmeye yardımcı olabilir. Bu nedenle, sürdürülebilirlik performansının ölçülmesi ve iyileştirilmesi, hem çevresel ve sosyal faydaları artırabilir hem de finansal açıdan şirketlere avantaj sağlayabilir.