Ne zaman işler kötüye gitse, yöneticiler, yönetemez duruma gelse sıkça kullandıkları bir söz vardır: ” Hepimiz aynı gemideyiz!” Nedir bunun anlamı? Aynı gemide olmak ne demektir?

” Bu zorlu süreçten birlikte geçiyoruz, ekonomik sorunları birlikte yaşıyoruz, bu kötü gidişten birlikte etkileniyoruz. Öyleyse birlikte hareket etmeliyiz. Bir süre için fikir ayrılıklarını bir yana bırakalım. ” demektir. Muhalefet etmeyi, karşı çıkmayı, yolsuzlukları kurcalamayı bırakın, yöneticilere destek verin, demektir.

Geminin yönü , rotası belli değil ki o gemiye binelim.

Bilimden, sanattan , aydınlanmadan yana olanlarla akıldışı hurafelerden medet uman karanlık düşünceli insanlar aynı gemide birlikte yaşayabilecek mi?

İhmaller, yönetim beceriksizliği, vurdumduymazlık, plansızlık nedeniyle salgın başını aldı gidiyor. Corona ile mücadelede çok başarılıyız diye övünenler ,salgın yüzünden ölümlerde ülkemizi Dünya dördüncüsü, Avrupa birincisi yaptılar. Tüm kentler kızardı ama yönetenlerin yüzü kızarmıyor.

Sağlıkçılar ölüyor,

Öğretmenler ölüyor,

Müzisyenler ölüyor,

İki seçenek bırakıldı bizlere:

Corona’dan mı ölmek istersiniz yoksa açlıktan mı? Masallardaki cezalandırma yöntemi gibi .

Kırk katır mı, kırk satır mı? Halkımıza uygun görülen.

Ülke ekonomisi gündemden düşmüyor. Buharlaşan paralar, peşkeş çekilen dövizler, gözden çıkarılan kefen paraları….. Bir gecede köşeyi dönenlerle kuru ekmeğe, kuru soğana , ücretsiz dağıtılan patatese mahkum edilen halkımız aynı gemide mi?

Yolsuzlukta yeni yöntemler gelişiyor. Sosyal, kültürel , sportif etkinlikler nedeniyle gri pasaportla yurtdışına çıkan görevlilerden geri dönen pasaportlar, geri dönmeyen insanlar var.

Düşünmek suç oldu ülkemizde.

Düşüncesinden dolayı suçlanan bilim insanları, sanatçılar, aydınlar bir yanda. Öte yanda kadına , çocuğa şiddet uygulayan, eli sopalı insanlar . Aynı gemide buluşabilir mi?

Dağı, taşı, ormanı, deniz kıyılarını, talan eden, lüks içinde yaşayanlarla bir göz odası olmayan, karda kışta sokakta kalan ve sokakta yaşamını yitirenler aynı gemide olabilir mi?

Bu gemi hangi gemi? Bir yanda su almış, batmakta olan Titanik mi? Alt kattakilerin kurtulma uğraşında olduğu, kaptan köşkündekilerin işe çılgınca eğlendiği bir gemi. Öte yanda büyük umutlarla yola çıkan, ulusun yazgısını değiştirecek olan Mustafa Kemal ve arkadaşlarını taşıyan Bandırma Vapuru.

Titanic’e binmektense Bandırma Vapuru’na binmeyi yeğlerim. Çünkü bizleri aydınlığa, çağdaşlığa götürecek gemi bu. Özgürlüğe, bağımsızlığa, onurlu yaşamaya inanlar , Mustafa Kemal Atatürk ‘ün açtığı aydınlık yolda yürümek isteyenler, Bandırma Vapuru’na binebilirler.

Titanic mi Bandırma Vapuru mu? Tercih sizlerin.