“Soğuksu Köyü halkı topraklarına cezaevi yapılmasını istemiyor!” Saadet Partisi Bursa İl Başkanlığından bir heyet Kestel’e bağlı Soğuksu Köyü’ne giderek bölgede incelemelerde bulundu. SP Kestel İlçe Başkanı Mürsel Kaya ve Yönetimi tarafından karşılanan İl Başkan Yardımcıları İbrahim Özacar ve Taner Keleş ilçe binasından Soğuksu’ya hareket etti.

Saadet Partili Heyet’i karşılayan Soğuksululular daha sonra cezaevinin yapılacağı meraya giderek burada açıklamalarda bulundu. Soğuksu Muhtarı Mehmet Altın; “Cezaevinin yapılması istenilen alan bölgenin tek su kaynağıda olan meramız. Bu bölgede 3 adet su pompası var. 600 yıldır mera olarak kullanılan bu alanın cezaevine tahsisini istemiyoruz. Cezaevine karşı değiliz ama bu bölgeyede yapılmasını uygun görmüyoruz. Biz yüzyıllardır hayvancılık yaparak geçinen bir köyüz. Cezaevi yapılırsa hayvancılığımız biter.” Dedi.

“Betonlaşmasına Karşıyız”

Saadet Partsi Kestel ilçe Başkanı Mürsel Kaya; “Soğuksu Köyü’nün İnegöl ve Yenişehir sınır hattındaki bu meranın cezaevi yapılmasına bu bölgede yaşayan köylüler istemiyor. Bizde siyasi parti olarak gördüğümüz bazı noktalar itibari ile uygun görmüyoruz burada cezaevinin yapılmasını. Su deposu olan bu meranın cezaevi marefeti ile bir betonlaşma çabası içine girilmesini doğru bulmuyoruz. Meraya yazık edilmesin meramıza dokunulmasın.” Dedi.

“Tarım ve Hayvancılık Cezaevi İle Birlikte Ölecek!

Soğuksu Köyü sakinlerinden Yusuf Altın; “Meramıza yapılmak istenilen cezaevine karşıyız. Yatırım yapılacaksa eğer burada yaşayan genç çiftçiler için birşeyler yapılmalı. Köyde genç çiftçi sayısı giderek azalıyor. Kalan çiftçi sayısı bu konuda bir yatırım yada yönlendirme olmadığı için ya il merkezine yada başka şehirlere gidiyor. Kestel’in en sulak bölgesi olan meramıza yapılmak istenilen cezaevi ile burası bir beton şehire dönüşecek. Kesinlikle hayvancılığı öldürücek bir cezaevinin bu bölgeye yapılmasını istemiyoruz.” Dedi.

“Kendi Seçmenleri Bile Cezaevine Karşı!”

Saadet Partsi İl Başkan Yardımcısı İbrahim Özacar; “Her konuda planlama esastır. 2010-2011 yılları arasında DSİ bölgenin su ihtiyacını karşılamak amacıyla 4 su kuyusu açmış. Burada yapılmak istenilen cezaevi ile buranın su potonsiyelinide yok etmiş oluyorsunuz. Bir pandemi dönemi yaşadık. Sokağa çıkma yasakları başlayacağının ilanı ile marketlere koşan vatandaşlarımız, yabancı menşeili ne gördülerse o panikle aldılar. Katar’a uygulanan ambargo nedeniyle 1 litre petrol, 1 kilo makarna almaya yetmedi. Katar yaşadığı bu durum üzerine Hollanda’dan inekler getirerek hayvancılık yapmaya başladı. Yurt dışında aramızın çok iyi olduğu bir devletin yaşadığı ve yüzyıllarca örnek alınabilecek bu durum Bursa’yı yöneten kitle tarafındanda örnek alınması gereken bir derstir. 600 yıldır mera olan burasının korunması lazım. Hatırası olan bu meranın bizim inancımız olan İslam’da vakfiye sıfatı ile geçmektedir. Vakfiyeler amaçları dışında kullanılamaz. Bölgenin tek su kaynağı olan bu meradan İnegöl, Yenişehir, Gürsu ilçelerimizde beslenmektedir. Bu bölgelerde buradan sağlanan su ile meyve ve sebze yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu dört ilçenin dışa açılan kapısı Bursa yenişehir Havaalanı’dır. Bu yönü ile mera ile ilgili değerlendirme yapılmalıdır. İllaki cezaevini taşımak istiyorlarsa Bursa’nın kırsalda tarım dışı arazileri var oraya yapmaları daha uygundur. Mevcut Balat’taki cezaevinin ise imara açılacağı konusundaki iddialara cevap verecek makam iktidardır. Biz Balat’taki 450 dönüm arazinin imara değil, bir parka hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesi ile Millet Bahçesi hüvviyetine getirilmesi konusunda da iktidara destek oluruz. Siyasi iktidar bizim rakibimizdir, düşmanımız değildir. Buraya dökülecek bir kürek beton diğer inşaatların buraya gelmesine sebep olur. O yüzden meranın korunması ve kollanması lazım. İl Başkanlığımıza ulaşan bir dosyada içinde AK Partiye üye olan vatandaşlarımızında olduğu meraya cezaevinin yapılması durumunda karşılaşılavilecek sorunlar ile ilgili yapılan çalışmalar var. İktidarın kendi seçmeninide dinleyerek buraya cezaevi yapma sevdasından vazgeçmelerini diliyorum.” Dedi.