“Ekonomideki Beceriksizliklerini Darbe İddiaları İle Gündemden Çıkarmaya Çalışıyorlar!”

“Ekonomideki Beceriksizliklerini Darbe İddiaları İle Gündemden Çıkarmaya Çalışıyorlar!”

CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ile CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Özgür Özel geçtiğimiz günlerde kendisine darbe tartışmalarıyla hedef alınarak sosyal medyada başlatılan linç kampanyası hakkında konuştu. Özgür Özel ‘’AKP 31 Mart ve 23 Haziran’da olduğu gibi umut siyasetiyle baş edemiyor. CHP’nin güleryüzlü, geleceğe umutla bakan ve umut vaat eden tek bildiği işi yapıyor, korku siyasetini yüceltmeye ve yükseltmeye çalışıyor. Bugün dolar 7 lira 25 kuruş. Recep Tayyip Erdoğan vatandaştan yetki isterken cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında ‘Bu garibe verin yetkiyi dolar nasıl düşürülüyor bileceksiniz’ dedi. Hatta 24 Haziran’dan bir önceki adaylığında bir doları bir liraya eşitlemeyi bile vaat etmişti. Şu anda dolar 7 lira 25 kuruş. Geçen seneye göre vatandaşın kaçınılmaz olarak tükettiği ürünlerin, aldığı hizmetlerin en az yüzde 30-35 zamlandığı bir ortamda vatandaşa yüzde 5 zam verildi. Ayrıca bu corona virüs şartlarında Türkiye’nin evde kal dediklerine sen korkma aç kalmayacaksın diyemediği için evde kalanların ekonomik durumu iyi ise evde kalabildiği, gündelik çalışanların, madenlerde çalışanların, sanayide çalışanların evde kalamayıp dışarıda sürü bağışıklığına tabi oldukları ve eğer hastalığı yenerlerse bağışıklık kazandıkları, ölürlerse evdeki sağların bize yeteceği bir sınıf bağışıklığı sistemi içinde yaşadığımız bir süreçte bunların hiçbirinin görülmemesi, konuşulmaması için şöyle bir yola başvuruyorlar: diyorlar ki vatandaşa ‘evet işsizsin, yoksulsun, güvencesizsin hatta belki açsın ama birlikte durmamız lazım çünkü tehlike büyük, karşımızda bir darbe tehdidi var. İki önceki seçimlerde AKP’ye oy verenlerin 31 Mart’ta onları nasıl terk ettiğini görüştük ve bu düşüş hızla devam ediyor. Bugün eğer seçim olsa cumhurbaşkanına destek yüzde 39, cumhurbaşkanının karşısında duranlar yüzde 45. Erdoğan bugüne kadar böyle bir şeyi hiç yaşamamıştı.

Kararsızlar dağıtıldığında dahi AKP-MHP yüzde 43’ü zor topluyor. Kararsız dediğiniz bir kitle var. O kitle zaten AKP’den kopmuş, nereye gideceğine kararsız. Hal böyle olunca bunlar dönüp bakıyorlar, zayıflıyoruz, güç kaybediyoruz, o zaman biz bu gücü nasıl geri toplayabiliriz? Bakıyorlar tarihlerine en üst desteği 2007 ve 15 Temmuz’da daha büyük bir destek almışlar. Çünkü halk seçtiği parlamentoya sahip çıkmış. Böyle olunca demek ki; bir ‘darbe tehdidine ihtiyacımız var.’ Karşılarında bir darbe tehdidinde bulunacak kimse yok. Akşamları birçok televizyonda konuşuyorlar. AKP’nin kestiği 40 saniyeyi konuşuyorlar. Yani ben demişim ki ‘saray rejimi bitiyor, saray rejiminin sonu geldi’ demişim. Hemen öncesinde ‘geldiğiniz sandık sizi gönderecek, vatandaşın sıtkı sıyrıldı’ dediğimi vermiyorlar ‘saray rejiminin sonu geldi’den Özgür Özel’i darbeci ilan ediyorlar. Bunların hepsi tükenmişlik sendromu. Bütün yaptıkları şu: aynı korkuyu yükseltip acaba yine aynı kitleleri arkamıza alabilir miyiz? Ama vatandaş artık bu korku siyasetine prim vermiyor. Linç sadece sosyal medya linçi değil, telefonumuzu delilere verip gece gündüz tehdit mesajları veya işte bir partinin genel sekreteri bize sözümüzü geri almazsam partisinin bir kolunun bize haddini bildireceği ile tehdit ediyor. Bunlar bizim teslim olacağımız, geri duracağımız şeyler değil. Kendi çıkar yollarını bir darbeye muhatap olmak üzerinden kuruyorlar. CHP darbecidir deyince bunlara ilk verilen cevap: Ya olur mu, Özgür Özel 15 Temmuz’da mecliste darbenin karşısında aslanlar gibi, AKP’lilerden daha net durdu. Darbe dediğiniz tabiatı gereği iktidara yapılır da herkes döner muhalefetin gözünün içine bakar.

“Yurtdışına Uçakla Maske Gönderiler, Vatandaşına 1 Maskeyi Veremedi!”

Ben demişim ki ‘Serbest seçimler yapılıp milletimiz yeni bir görev verene kadar biz ana muhalefet partisiyiz, demokrasinin ve meclisin arkasında, darbenin karşısındayız.’ Öyle bir şey ki CHP’yi darbe konusunda en güçlü olduğu figürle, en güçlü olduğu kaleden yenmeye çalışıyorlar. Darbeye güçlü en güçlü figür benim. Sebebi o gün bendim nöbetçi. 15 kişiyiz zaten Ankara’da. Hangi arkadaşım benim yerimde olsa onu yapardı. CHP’nin içinde 15 Temmuz akşamı tanklar yürürken onlara alkış tutan bir tane CHPli var mı? Olsa bugüne kadar tef gibi çalarlardı bizi. 1960 darbesi CHP tam iktidara gelecekken yapılmış bir darbedir. 1972 12 Mart Muhtırası’nda Bülent Ecevit muhtıraya direnerek Karaoğlan oldu. 12 Eylül’de genel başkanımız tutuklandı, malımız mülkümüze el konuldu, il başkanlarımız o süreçte öldürüldü. Bütün örgütümüz hapislerde çürümeye bırakıldı. CHP hangi darbenin arkasında olmuş da bunun arkasında olacak? Ama bir algı yönetimiyle gidiyorlar. 15 Temmuz öngörülen, önlenmeyen sonuçlarından istifade edilen bir darbedir. Yaklaşıyordu durdurmadılar. O gece tedbirler almadılar. 20 Temmuz’da OHAL ilan ederek sonuçlarından istifade ettiler. Bugün darbenin karşısında bu kadar net tutumumuza rağmen yapılan bu çabaları bir de o noktadan görmek lazım.’’ Dedi.

İsmet Karaca: ‘’Çok net görüyoruz ki artık bu iktidar gidiyor. Artık bunlar bitmiş, tükenmiş… Çünkü üretim düşüyor. Bizim nüfusumuz Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile aynı. Demokratik Kongo Cumhuriyeti vatandaşlarına iki ay evinizden çıkmayın, elektrik ve su faturanızı devlet ödeyecek dedi. Bu bir Afrika ülkesi. 83 milyon kişilik nüfustan 34 kişi hayatını kaybetmiş, 800 civarında vaka vardı. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına iki-üç haftalık bir karantinayı evinize kapanın deyip, elektriğinizi, suyunuzu, doğalgazınızı ödeyeceğiz deme gücünden mahrum. Şu an ekonomi tamtakır, sayın damat bu işin baş mimarıdır. Buraya kadar getirdi. Şu anki süreç de artık bu siyasal iktidarın sonunun geldiğini gösteriyor. İlk seçimde bu iktidarın gideceği çok net bir şekilde ortada duruyor.’’ İfadelerini kullandı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?