“İYİ Kadınlara İnsanlık Suçu Semineri” Türkiye’de giderek artan kadına yönelik şiddet olayları, son haftalarda yaşanan toplu intihar eylemleri, çocuk ve sokak hayvanlarına yönelik tacizlerin şiddetlenmesi üzerine İYİ Partililer harekete geçerek üyelerini bilgilendirme amacı ile bir panel düzenledi. İYİ Parti Bursa Kadın Politikaları Başkanlığı tarafından organize edilen panelin açılış konuşmasını İl Başkanı Uzm. Dr. Yahya Bahadır Yaptı. Bahadır; “Her ne sebepten olursa olsun, İYİ Partililer olarak bir kadına, bir çocuğa, sokakların kimsesizleri hayvanlara el kaldırılmasını, onlara tekme atılmasını asla kabul etmiyoruz. Genel Başkanımızın kadın olduğu, liderimiz sayın Meral Akşener öncülüğünde Bursa’mızda önemli çalışmalara imza attık. Kısa bir süre önce toplumsal cinnete giden ruhsal bozukluklar noktasında da bir çalışmayı sizlerin katılımı ile en kısa süre içerisinde paylaşacağız.” Dedi.

İstatistlikler Ürküttü!

İYİ Parti Bursa İl Başkanlığınca düzenlenen ‘Kadına Şiddet İnsanlık Suçudur’ konulu program İYİ Parti Bursa İl Başkanlığında gerçekleştirildi.  6284 Sayılı Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ve Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğinin anlatıldığı programda İYİ Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Av. Ayşegül Özyiğit Gül ve İYİ Parti Bursa Gençlik Politikaları Başkanı Av. Hilal Yağız konuşmacı olarak katıldı. Programın ev sahipliğini ve sunuculuğunu İYİ Parti Bursa Kadın Politikaları Başkanı Birgül Yıldız Günay üstlendi. Türkiye ve Bursa’da kadının yeri üzerine odaklanan panelde izleyenlere de merak ettikleri konular hakkında soru sormaları imkanı verilerek misafirler aydınlatıldı.  Programda Türkiye’deki kadın cinayetlerinin istatistiksel verileri izleyicileri derinden etkiledi.

Kör Kurşun Canımızı Ne Alsın, Ne de Yaksın…

MDK Üyesi Ayşegül Özyiğit Gül; “İYİ Parti Kadın Politikalarının temelinde çekirdek aileye olan sevgi ve sadakat içerisinde kadına olan ilgi önemli bir yer tutuyor. Ülke genelinde kadına olan şiddeti 5 farklı veri tabanında analiz ediyoruz. Dinimizde bile Cennet kadınların ayaklarının altında tasvir edilmişken, genel ekonomik bunalımlar, aldatılma, aile içindeki bireyler arası sevgi, güven ve sadakat gibi konular nedeniyle aile birlikleri sarsılmaya ve bunun akabinde de adli vakalarda hızla artış görmekteyiz. Ataerkil bir toplum olmamız nedeniyle de kadın ne yaşarsa yaşasın, aman annem-babam duymasın, akrabalarım duymasın, konu-komşu duymasın diyerek yaşadığı ızdırap zehrini içine atar, sonunda da kuş konmaz kervan geçmez bir sokakta, artık kaç sene yaşayabildiyse, bir bıçak yada kör kurşunla hayatı boşanmaya çalıştığı kocası, elini kana bulamasın diye yalvardığı babası-ağabeysi yada kardeşi, kendisinden ayrılmaya çalıştığı ondan kaçmaya çalıştığı sevgilisi tarafından sonlanır. Bir giden canın ardından sadece bakakalırsınız! Neden mi; adalet aramaya başladığınız adliye koridorlarında kadın cinayetlerinin yüzde 37’sinin katili bulunamazken, yüzde 37’sinin katili bulunsa dahi sebebi ortaya çıkarılamamıştır! Üzgünüz her gün Emine Bulut’lar olmayalım diye haykırırken, her gün bir kadımızı bir evladımızı mezarlığa gömmekten…” dedi.