Yıktıkları okulların altında eğitim sistemi çöktü!

Yıktıkları okulların altında eğitim sistemi çöktü!

Bursa, 2019-2020 eğitim öğretim yılına artan sorunlarla başladı. Yaklaşık 580 bin öğrencinin ders başı yaptığı kentte, eğitimdeki tablo bir önceki yılı aratır durumda. Bursa’da 53 bin 350’si birinci sınıf olmak üzere 577 bin 650 öğrenci için ilk ders zili sorunlarla çaldı. Öğrencilerin geleceklerini yapılandıracakları eğitim süreçleri, giderek büyüyen fırsat eşitsizliği ile eğitime ulaşmada artan engeller, nitelikli eğitim arayışları ile her yıl biraz daha zorlaşıyor.
 
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, 2019- 2020 eğitim öğretim yılını değerlendirdi. Eğitim yılının sorunlarla başladığına dikkat çeken Rona, öğrencilerin bedel ödediğini savundu.
 
“Bursa’da eğitim yöneticilerinin planlama aşamasındaki hataları, okul türleri arasındaki ayrımcı tutumları ve eğitimi ideolojik yapılandırmaları nedeniyle büyük mağduriyetler yaşanmakta ve bu ideolojik tutumlarının bedelini Bursa’nın çocukları ödemektedir.” diyen Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, sınıf mevcutlarına dikkat çekti ve yetersiz dersliklere vurgu yaptı.
 
Rona, “ Milli Eğitim Bakanlığı’nın tespitlerine göre 2017 yılı sonu itibariyle Türkiye’de en çok derslik ihtiyacı bulunan iller listesinin 6. sırasında Bursa vardır. O tarihte 2523 derslik ihtiyacı olan Bursa’da deprem dayanıksızlığı nedeniyle yıkılan 13 okul da sayıya eklenince derslik açığı daha büyük rakamlara ulaştı. Büyüyen ekonomik kriz, tasarruf tedbirleri, yeterli yatırımı alamama gibi nedenlerle birlikte artan derslik ihtiyacı öğrencilerimizi balık istifi sınıflara mahkum etmiştir” dedi.
 
SİYASAL İKTİDARIN İDEOLOJİK OKULLARI
 
Eğitimde fırsat eşitsizliğinin üst perdede yaşandığına dikkati çeken Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Bursa merkezde sınıf mevcutları 50 öğrenciyi bulan ortaokullarda eğitim yapılmaya çalışılırken, kimi imam hatip okullarında derslik başına düşen öğrenci sayısı 20’yi bile bulmamaktadır. Yeterli talep olmamasına rağmen açılan ve öğrenci azlığına rağmen ısrarla açık tutulmaya devam edilen imam hatip okulları, ilk kuruluşundaki aydın din adamı yetiştiren meslek okulları olmaktan hızla uzaklaştırılmış, siyasal iktidarın ideolojik okullarına dönüştürülmüştür. Ancak kamu kaynaklarının verimli kullanılmadığı bu ideolojik bakış, ihtiyaçtan fazla okul ve dersliğin imam hatip okullarına tahsis edilmesi nedeniyle diğer öğrencilerimizi mağdur etmektedir. Örneğin Bursa’nın en gözde okullarından birisi olan Çamlıca Anadolu Lisesi’nde sınıf mevcutları 45‘e yaklaşırken, hemen yakınındaki 25 derslikli Fatih İmam Hatip Lisesi’nde sınıf başına 15 öğrenci düşmektedir. Bu durum bile eğitimde fırsat eşitsizliğini göstermeye tek başına yeterlidir.”
 
DERSLİKLER YETERSİZ
 
Bursa’daki eğitim sancısı derslik yetersizliğinden de kaynaklanıyor. Deprem nedeniyle 2017’de yıkım kararı verilen okulların 2018 Eylül ayında eğitime başlayacağı açıklanmış olmasına rağmen, aradan 2 yıl geçmiş ve bu okulların inşaatına henüz başlanmamıştır. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün söz konusu okullar hakkında kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini savunan Rona, “Özellikle de Demirtaşpaşa Meslek Lisesi gibi geniş ve değerli araziye sahip okulların arsası hakkında dönem dönem ranta açılacağı konusu gündeme gelmektedir. Ancak hem okul paydaşları, hem de sendikamız konuyu yakından takip etmektedir. Demirtaşpaşa Meslek Lisesi’nin hazır olan projesi için 24 milyon TL kaynağa ihtiyaç vardır. Okulun mezunlar derneğinin Milli Eğitim Bakanı ile yaptıkları görüşmede okul inşaatının yapılmasını talep etmelerine rağmen bizzat bakan tarafından bu kaynağın velilerce bulunması söylenmiştir” dedi.
 
ÖĞRETMEN AÇIĞI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
 
Eğitimde yaşanan bir başka sorun ise yıllardır çözülemeyen kadro açığı. Bursa’nın öğretmen açığının giderek arttığını söyleyen Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Bu gün itibariyle kentin öğretmen açığı 5 bini geçmiştir. Milli eğitim yöneticileri bu ihtiyacı karşılamak yerine, her yıl binlerce ücretli öğretmen görevlendirmektedirler. Oysaki, ücretli öğretmenler asgari ücretin altında bir tutarla çalışmak zorunda kaldıklarından, mesleki motivasyonları düşüktür” dedi.
 
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, 2019- 2020 eğitim öğretim yılını değerlendirdi.
 
LGS KONTENJANLARI İDEOLOJİK
 
Başkan Rona, Bursa’da Liseye Geçiş Sistemi’nde kontenjanlar bilimsel yollarla ihtiyaca ve talebe göre değil, eğitim yöneticilerinin ideolojik bakışına göre belirlendiğini ileri sürdü.
 
Rona, “2018 yılında ilk kez uygulanan lise geçiş sisteminin pilot uygulaması Bursa’da yapılmıştı. Bu pilot uygulamada öğrencilerin yalnızca %5’inin imam hatip liselerini tercih ettiği ortaya çıkmasına rağmen, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri imam hatip lisesi kontenjanlarını %15’e çıkarmaya çalışmaktadır. Açılan imam hatip lisesi kontenjanları dolmadığı için, tercih süreci bittikten sonra açıkta kalan öğrenciler ilçelerde kurulan komisyonlar eliyle tercih etmedikleri okullara yerleştirilmektedir. 2018 yılında Bursa’da 3 bin 500 öğrenci tercih etmedikleri halde zorla imam hatip liselerine yerleştirildi. Bu durum da binlerce gencimizin lise yaşamında mutsuz olmasına neden oluyor. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, imam hatip dayatmasını ideolojik bakışlarına göre yapmaktalar. Ancak bu planlamaların yapılmasında BİHMED, MTTB, TÜGVA, İHH gibi yapıların da yönlendirmeleri olmaktadır. Hatta il milli eğitim yöneticilerinin göreve getirilmesinde dahi bu yapıların kulislerinin etkisinin olduğunu gözlemlemekteyiz. Davul birilerinin sırtında görünse de, tokmak başka ellerde” dedi.
 
‘KAYIT PARASI ALINMIYOR’ İFADESİ MİLLİ YALANIMIZ
 
Eğitim döneminin başında ileri sürülen kayıt ücretlerine yönelik iddialarda, Bursa’da kamuoyunu çok meşgul eden konular arasında yer aldı.
 
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, “Duyumlarımıza göre, adres bölgesi dışında bir okula kayıt yaptırmak için talep edilen miktarların 10 bin liranın üzerine çıktığı okullar oldu. Milli Eğitim Bakanı kayıt ücreti alınmaması gerektiğini anlatıyor. Milli eğitim müdürleri kayıt parası alınmadığını ifade ediyorlar ama astronomik miktarlarda kayıt parası alınmaya devam ediliyor. ‘Okullarda kayıt parası alınmıyor’ ifadesi adeta milli yalanımız haline geldi. Bu yalanı herkes söylüyor ama kimse inanmıyor” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?