Zeki Baştürk yazdı; ‘Analar ağlamasın!

Zeki Baştürk yazdı; ‘Analar ağlamasın!

Bursa Vatan Medya Grubu köşe yazarı Zeki Baştürk, Anneler Günü vesilesiyle kaleme aldığı yazısında, “Anneler Ağlamasın” sloganının içinin nasıl boşaltıldığını ve bu ifadenin yalnızca bir temenni olarak kalmaması gerektiğini vurguladı. Baştürk, yazısında annelerin yaşadığı acılara dikkat çekerek, gerçek çözümler üretilmediği sürece bu tür sloganların anlamını yitirdiğini ifade etti.

Baştürk, yazısında şu ifadelere yer verdi:

“Bugün Anneler Günü. Her yanda çiçekler, armağanlar. Güzel güzel sözlerle çekilen söylevler… ‘Analar ağlamasın!’ gibi süslü tümceler… Analar ağlamasın! Ne güzel bir dilek. Ne anlamlı bir slogan. Hiç kimse istemez anaların ağlamasını. Gözyaşlarının rengi yoktur. Her ulustan, her yaşta, her renkte anne kutsaldır. Bir annenin dökeceği her damla yaş, dağlar yüreğimizi. Acıtır içimizi.”

Yazar, Cumartesi Anneleri’nden Diyarbakır Anneleri’ne, maden kazalarında, trafik kazalarında ve kadın cinayetlerinde evlatlarını kaybeden annelere kadar birçok örnek vererek, bu annelerin acılarının görmezden gelinmemesi gerektiğini belirtti. Baştürk, “Anneler ağlamasın” demenin yeterli olmadığını, bu acıların önüne geçmek için somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti.

Yazısında, kadınlara değer verilmesi, eşitlik anlayışının geliştirilmesi ve adaletin sağlanması gerektiğini vurgulayan Baştürk, ancak bu şekilde Anneler Günü’nün gerçekten kutlanmaya değer bir gün olabileceğini belirtti.

Zeki Baştürk’ün bu yazısı, Anneler Günü’nün sadece kutlama değil, aynı zamanda toplumsal sorunlara dikkat çekme ve çözüm arayışına vesile olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Baştürk; ” Her yanda çiçekler, armağanlar. Güzel güzel sözlerle çekilen söylevler..” Analar ağlamasın!” gibi süslü tümceler…

Analar ağlamasın! Ne güzel bir dilek. Ne anlamlı bir slogan. Hiç kimse istemez anaların ağlamasını. Gözyaşlarının rengi yoktur. Her ulustan, her  yaşta, her renkte anne kutsaldır. Bir annenin dökeceği her damla yaş , dağlar  yüreğimizi. Acıtır içimizi.

Hangi anneler değerlidir? Hangilerinin ağlamasında bir sakınca yoktur?  Bu ve bunlara  benzer sorulara yanıt bulamıyoruz. “Cumartesi anneleri “diye bilinen anneler vardır. Yıllardır ararlar çocuklarını. Bir haber alamazlar çocuklarına ilişkin. Ne ölülerini bulabilirler ne de görebilirler dirilerini. Bu anneler ağlamasın da ne yapsın? Gözyaşı dökmesinler mi? Gözlerinde mi kurusun gözyaşları?

“Diyarbakır anneleri ” var bir de. Bir örgüt tarafından kaçırılmış çocukları. Çocuklarının geleceğinden kuşku duyan anneler. Bu anneleri ağlatmayan bir çözüm ya da çözüm önerisi var mı?

Maden kazalarında, tren kazalarında,  trafik kazalarında ölen çocukların anneleri de ağlamasın mı? Suçlular bulunmadan, ihmali olanlar cezasını çekmeden, adalet gerçekleşmeden annelerin gözyaşı diner mi? Gencecik bedenler toprak altındayken, suçlular elini kolunu sallayarak toplum içinde dolaşırken kim engelleyebilir annelerin ağlamasını.

Çok sevdiğini söyleyen kocası tarafından öldürülen, töre gereği en yakınları tarafından yaşamına son verilen, tacize ,tecavüze uğradığı için kendi canına kıyan kadınların anneleri de ağlamasın mı?  Gençliğini, kadınlığını yaşamadan kara toprağa giren genç kızların annelerinin gözyaşlarını kim durdurabilir?

Gelecek kaygısı taşıyan, diplomalarını güvencede görmeyen, bunun için hak aramaya kalkışan üniversiteli gençlerin anneleri de mi ağlamasın?

Anneler ağlamasın! Ne güzel söz. Bunu söylemek kolay. Anneleri ağlatmamak için neler yapmalı? Var mı bir öneriniz? Var mı bir düşünceniz?  “Gelecek yıl başka bir slogan buluruz. Durumu geçiştiririz” mi diyorsunuz.

“Anneler ağlamayın.. Dinsin gözyaşlarınız “diyorsanız kadına değer verin. Onları yüceltin. Kadını eşit gören anlayışlar geliştirin. Ancak o zaman Anneler Günü kutlanmaya değer bir gün olur.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

99 queries in 1,941 seconds.