Zeki Baştürk yazdı; AYDINLIĞA YÜRÜYENLER

Zeki Baştürk yazdı; AYDINLIĞA YÜRÜYENLER

Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;

Mart ayının son günü. Günlerden pazar. Güneşli ve güzel bir gün. Sabah güneşi doğuyor ufuktan. Sanki gelecek güzel günleri muştuluyor. Aydınlığa, mutluluğa, gönence, erince merhaba diyor.

Sabah 06.30. Seçme ve seçilme hakkımı kullanmak, sandığa ve oyuma sahip çıkmak için düşüyorum yollara. Görev aldığım ve oyumu kullanacagim okula varıyorum erkenden. Sandık kurulu üyeleriyle tanışıyorum. Farklı görüş ve inançlari temsil etseler de bir ağır başlılık ve birbirine karşı bir sevgi ve saygı vardı kurul üyelerinde. Demokrasi bilincini özümsemiş insanlardı tümü. Görev ve sorumluluk bilinciyle seçmenleri bekliyoruz.

Önce tek tek geliyor seçmenler. Öğleye doğru bir yoğunluk olsa da bir yığılma yok. Ağır ağır ilerliyor seçim. Bir coşku, bir hareketlilik yaşanmıyor. Bir kararlılık, geleceğe ilişkin  bir umut var gözlerde, davranışlarda.

Saat 17.00. Sandıklar açılmaya başladı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Yıldırım İlçe Belediye Başkanlığı ve meclis üyeleri seçimi ile muhtarlık seçimleri vardı bugün. Genel seçimlerde yaşanan ilgi, yoğunluk ve karmaşa yoktu sayım sürecinde. İzlemeye gelen yoktu. Rahat, güvenli ve uyumlu bir sayım yapıldı. Oylar sayıldı. Oylar sayıldıkça yüzlerde bir gülümseme, geleceğe ilişkin bir umut görülmeye başlandı.

Bu arada öbür illerden ve ilçelerden de haberler gelmeye başladı. Haberler umut vericiydi. Küçük gülümsemelerin yerini mutluluk ve sevinç gösterileri aldı.

Gece 22.30. Sayım bitti. Tutanaklar düzenlendi. Islak imzalı tutanakları okul sorumlusuna  teslim ettim.  Sorumluluğu yerine getirmenin  mutluluğu içinde görevimizi tamamladım  ve evimize geldim. Hemen televizyonun karşısına geçip haberleri izlemeye başladım.

“Mart’in sonu bahardır” dedik. “Umutsuzluğa kapılmak yok” dedik. “Bu kez başaracağız “dedik.  ” Nisan ayı bayramlar ayıdır ” dedik. Dediklerimizin tümünün gerçekleştiğini gördükçe içimizi bir bayram ve sevinci ve mutluluğu kapladı. Bu kez salt kazanma değil. Bir utku bu. Oylar artmış, rakiplere fark atılmış, ülkenin her yeri kızarmaya başlamıştı. Bir değişimin, bir dönüşümün, bir örgütlü çalışmanın sonucudur bu. İnancın, kararlı olmanın, çalışmanın sonucudur.

Haritaya baktıkça,  ülkemin her yeri kırmızıya boyandığini gördükçe kırmızıyı daha bir sever oldum. Zaten kırmızıyı hep sevdim ben. Kırmızı, bize yaşam veren, damarlarimizda dolaşan kanın rengidir. Kırmızı, rengini kanimizdan alan bağımsızlığımızın simgesi bayrağımızın rengidir. Kırmızı, Nisan ayını bayram ayı yapan gül çiçeğinin rengidir. Bu kez kırmızı, aydınlığın, çağdaş olmanın, uygar olmanın , birlikte başarmanın rengidir.

1 Nisan şakası değil bu. Değişimin, umudun, inancın, kararlılığın, başarının gerçekleştiği bir gün. Aydınlığa yürüyenlerin başarısını anlatan bir gün.Baharın, bayramın, muştulandiği bir gün bugün. Umutsuzlarin umutlandigi, karamsarlarin güzel düşler kurduğu, tünelin ucundaki ışığın ülkemizi aydınlatanacagina inanılan bir gün bugün. Küskünlerin , sandığa gitmeyenlerin dersler çıkaracağı bir gün bugün.
Yok sayılan, yük olarak görülen emeklilerin güçlerini gösterdiği bir gün bugün. Geleceğini yurtdışında arayan,  bu ülkeden umudunu kesen gençlerin yeniden umutlandigi, umutlarının yeşerdiği bir gün bu gün.

İçimdeki bayram sevincini ve bayram coşkusunu, aydınlık geleceğe olan inancımın arttığını, sorumluluğumu yerine getiren bir aydın olarak sevincimi ve mutluluğumu sizlerle paylaşmak istedim.

Sizin de günleriniz bayram sevinci ve coşkusu içinde geçsin.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

1 Yorum

  1. Hocam merhaba. Güzel yüreğinize sağlık.

    Gül rengi yayıldı ülkeme. Kırmızı çok yakıştı. Hayırlı oldun üşkemize. Gülerek yattık… Gülerek kalktık.

    Datça’da görüşmeye.
    Almanya’dan çok selâm olsun.

    ❤️🇹🇷Hocam merhaba. Güzel yüreğinize sağlık.

    Gül rengi yayıldı ülkeme. Kırmızı çok yakıştı. Hayırlı oldun üşkemize. Gülerek yattık… Gülerek kalktık.

    Datça’da görüşmeye.
    Almanya’dan çok selâm olsun.

    ❤️🇹🇷

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?