Rezerv alan yasası Türk Milleti’ni mülksüzleştirme yasasıdır

Rezerv alan yasası Türk Milleti’ni mülksüzleştirme yasasıdır

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bayram Kazancı, Twitter (X) hesabından yaptığı paylaşımda, rezerv alan yasasını Türk milletini mülksüzleştirme yasası olarak nitelendirdi.

Kazancı, yasanın Türk milletini mülksüzleştireceğini savunarak, “Bu yasayla, vatandaşlarımızın evleri ve işyerleri yıkılacak. Vatandaşlarımız, evlerinin ve işyerlerinin yıkım bedelini ve yeni yapılacak evlerin yapım bedelini kendileri karşılayacak. Evleri yıkılan vatandaşlar, arsa payı üzerinden alacaklı olacaklar, ancak bu alacak, yıkım bedelini karşılamaya yetmeyecek” dedi.

Kazancı; “Rezerv alan yasası Türk Milleti’ni mülksüzleştirme yasasıdır: Süreç nasıl mı işleyecek? Evinizin yıkım bedeli, yeni yapılacak evin yapım bedeli, tüm masrafları size ödetecekler. Hadi yıktılar, paranız yok. Ne olacak? Ev yıkılı, evin arsa payı üzerinden alacaklısınız. Binanın değerini size vermiyorlar aksine yıkmak zorunda kalıyorsunuz, yıkmıyorsanız o gelip yıkıyor ve tüm maliyeti size ödettiriyor. Siz iktidara evinizi işyerinizi yıkıp, al ne yaparsan yap kardeşim deyip, altın tepside sunuyorsunuz. En çok istediği şey buymuş demek.Yol yaptı, köprü yaptı, çoluk çocuğu evden çıkartıp, evi de yıktı. Karşı da koyma savcılık şikayeti yaparız demişler. Eviniz işyeriniz yıkılacak, arsa payı cebinizde kalmayacak, yıkım masraflarına anca denk olur. Yeni yapılan ki o da nerede yapılacağı belli değil. Yeni evin maliyeti kimbilir ne olur düşün Türk Milleti”

Kazancı;” Sn. Erdoğan dün kentsel dönüşüm ve yeni yasa değişikliklerini anlattı. İstanbul’da pazartesi günü olan 5.1 depreminden yola çıkarak kentsel dönüşüme acilen ve hızla gidileceğine, bu yeni yasa değişikliklerinin de bu nedenle çıktığını söyledi. Evet haklı, deprem ülkesiyiz ve herkes bu konuda tedirgin. Lakin ‘rezerv alan’ hakkında bir laf dahi etmemiş, sadece deprem ve riskli yapı, riskli alan ve kentsel dönüşümden bahsetmiş. Yasayı eleştirenlere çok kızmış.

Şimdi yasaya itiraz ve sorularımızı dile getirelim.

– madde 3/1’de yer alan riskli yapılarda tespitin bedelini vatandaşın ödemesi, bu tespitin bağımsız/akredite bir şirketçe yapılmaması

– ⁠madde 3/1’de tespite polisle ve çilingirle gelinmesi

– ⁠madde 3/4’e göre tescil dışı alanlar idareye bedelsiz olarak devredilmesi

– ⁠madde 3/7’ye göre rezerv talebinde bulunan vatandaşın (eğer öyle bir varandaş olursa) arsa mülkiyetinin %30’unu idareye vermesi

– ⁠madde 4/3’te idarenin tahliye/yıkım için elektrik, doğalgaz ve suyun kesilmesi – ⁠madde 5/1’de geçen kira yardımı ve yapım bedelini devlet kesinlikle vatandaşa ödememesi ve kira geliri alan vatandaşlara da kira yardımı kesinlikle yapılmaması

– ⁠madde 5/4’e göre riskli ve devamı yerlerdeki tespit, yıkım, tahliye bedellerini de vatandaşın ödemesi ve yıkım yapıldığında vatandaş karşı çıkarsa polisin getirilmesi

– ⁠madde 6/1’e göre vatandaşa sadece arsa payı verilmesi, ayrıca yıkılan bina bedeli de (risksiz hali hesaplanarak) verilmemesi

– ⁠madde 6/1’de dendiği üzere anlaşamayan vatandaşların payları sattırılması, vatandaşın satış bedeli eksikliği nedeniyle dava kazanması halinde malını geri alamaması ve satış bedeli haricinde iptal kararını alırsa da payın satıldığı 3.kişiden malı geri alamaması

– ⁠madde 6/2’deki idarenin kamulaştırma hakkı

– ⁠madde 6/3’te oturma hakkının çocuklara miras kalmaması

– ⁠madde 6/5’te bulunan riskli alan ve rezerv yapı alanlarında devletin toplulaştırma, satma, ön alım, trampa, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarma (anladığım kadarıyla rezervle yapılacak imar transferi), menkul değere dönüştürme, inşaat yaptırmaya, arsa paylarını keyfiyeten belirlemeye, payları ayırma/birleştirme, sınırlı ayni hak tesis etme, gelir ve hasılat getirecek her türlü uygulama yapma, ortaklık payı kesintisi yapma haklarının olması, özellikle imar transferi hakkının (vatandaşı toprağından sürmek) ne şekilde ve hangi sınırlamayla yapılacağının açıklanmaması

– ⁠madde 6/6’da bulunan devletin kentsel dönüşüm projeleri yapma hakkı (vatandaşın onayı olmadan yapılması)

– ⁠madde 6/11’de geçen yeni taşınmazın vatandaşa devrinde idarenin isteği zorunluluğunun olması

– ⁠madde 6/A’da geçen: ‘ağır hasar görme riski bulunan yapılar’ ibaresinin geniş anlamlı olması, bu tahliye kararının acilen 2 günlük sürede verilmesi, vatandaş karşı çıkarsa polisin gelmesi

– ⁠madde 6/A’daki: tespitin, tahliyenin, yıkımın toplamda aşağı yukarı 7 günde devlet tarafından yapılması, tahliye kararının sadece yapı üzerine 2 günlük süreyle asılması ve muhtarlıkta ilanla yapılması, buradaki tüm müteahhitlerin sözleşmelerinin otomatik şekilde feshedilmesi

– ⁠madde 6/A/7’de geçen yapılacak konut ve işyerlerinin niteliği ve büyüklüğünün devlet tarafından tekel şekilde belirlenmesi, değerlemelerin bağımsız bir kuruluş tarafından yaptırılmaması

– madde 8/3’te açıkça riskli yapı tespiti, tahliye ve yıkıma karşı çıkan vatandaş hakkında cezai soruşturmanın başlatılacağı – ⁠Ek madde 1’de geçen kamu düzenini bozan olaylar neticesinde planlama veya altyapı hizmetlerinin kesintiye uğranılan yer, imar mevzuatına aykırı ve sonradan yapım/iskan ruhsatı alan yerlerin riskli alan sayılması, – ⁠Ek madde 1’in 2. Fıkrasında riskli alanlardaki yıkımdan sonra bu karara karşı dava açılamayacağıdır.

Sonuç olarak bu gibi önemli maddelerin yürürlükten kaldırılması veya vatandaş lehine değiştirilmesi gerektiyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?