Zeki Baştürk yazdı; TALİH Mİ? MÜCADELE Mİ?

Zeki Baştürk yazdı; TALİH Mİ? MÜCADELE Mİ?

Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;

“Bİ BAHT OLANIN BAĞINA BİR KATRE DÜŞMEZ
BÂRÂN YERİNE DÜRR Ü GÜHER YAĞSA SEMADAN”

(Talihsiz olan kişilerin bağına bir damla bile düşmez,
Yağmur yerine inci mercan yağsa göklerden.)

Aydın olmak budur işte. Yüzyıllar öncesinden yüzyıllar sonrasına ışık tutabilmek. Yani bugünleri görebilmek. Ne önemli bir öngörüdür bu. Ne denli değerli bir önsezidir bu.

Aydın olmak budur. Geleceği önceden görebilmektir. Ama bedel ödemektir aynı zamanda. Ülkemizde her gerçek  aydın, yaşadığı dönemde mutlaka çeşitli biçimlerde bedel ödemiştir.

Gelelim günümüze. Haberleri izliyoruz, gazeteleri okuyoruz, sanal ortamda yapılan paylaşımlarımı görüyoruz ve talihsizliğimize yanıyoruz. Paralar pardon dolarlar havada uçuşuyor. Saadet zincirine katılanların düştükleri durumlara tanık oluyoruz. Sonradan görmelerin çılgınlıklarına şaşırıyoruz.

Milyon dolarlarla kazananlar, daha çok kazanmak için türlü dolaplar çeviriyorlar. Beş parasız iken birden bire milyoner olanların gösterişli ve abartılı yaşamları, gazete sayfalarını ve televizyon ekranlarını süslüyor. “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” diyen Atatürk’ün sporcusu olması gereken insanların akıl almaz tutum ve davranışlarını usumuz almıyor. Kabul edemiyoruz bunları.

Yağmur yerine dolarlar yağarken, kar taneleri gibi gökte uçuşurken milyonlar, bir tanesi bile bizim bahçemize düşmüyor. Bizler mi talihsiziz yoksa bahçemiz mi yanlış yerde?

Bizler emekliyiz. Bir de emeklilerimizi çalışanlar, evde oturanlar diye ayırmazlar mı? “Kimi yer, kimi bakar” diyerek gözlerimizin içine bakarak kimine verirler , kimine vermezler. Emekliyi, çalışmak zorunda bırakanlar kimlerdir? diye sorulmaz hiç. Emeklilerimiz de ” biz niye rahat rahat oturmuyoruz evimizde, neden çalışmak zorundayız? ” diye sorgulamaz. ” Bu uçuşan dolarların kaynağı nedir? Bizim bahçemize neden bir tanesi düşmez?” diye sormazlar hiç.

Emekliler, emekçiler, köylüler! Bizi bizden başka düşünen yok. Ya birlikte olup kendi haklarımızı kendimiz savunacağız ya da ” Talihin elinde oyuncak oldum, buymuş alın yazım ” şarkısını söyleyerek beş parasız sokaklarda dolaşacağız. Çözüm kendi ellerimizde.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?