Zeki Baştürk yazdı; BİLİMDEN UZAKLAŞMANIN SONUCU

Zeki Baştürk yazdı; BİLİMDEN UZAKLAŞMANIN SONUCU

Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;

Kültürden , bilimden ,sanattan, uzaklaşan   toplumların, gerçeklikle bağı kopar. Bunlar, hurafelerden beslenen ve yapay gündemlerle günü kotarmaya çalışan toplumlara dönüşürler. Böylece bilgisiz, beceriksiz  ve deneyimsiz  yöneticiler başa geçer; rüşvet, torpil ve adam kayırmacılık yasallaşir.  Ahlaksız davranışların, siradanlaşan değerlerin öne çıktığı toplumlar yok olmaya mahkûmdur.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu önder Atatürk, ulusumuza hedef olarak çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmak olarak göstermişti. Hedefe varmak için bilimin yol göstericiliğinde kültür ve sanatla buluşmanın gereğine vurgu yapmıştı.

Günümüzde bu hedeften vazgeçilmiş, Türkiye Yüzyılı adıyla yeni hedefler gösterilmiştir. Bunun anlamı, bilim ve sanattan uzaklaşmak, hurafelerle toplumu oyalamaktır.

Oysa  gözlerimizi dünyaya çevirdigimizde gördüklerimiz, öğrendiklerimiz karşısında şaşkına dönüyoruz. Örneğin, ABD, Mars’ta nasıl koloni kurulacağını tasarlıyor. NASA, uzayda dünya formatına uygun gezegen arıyor.

Japonlar, çelikten yüz (100) kat daha sağlam materyal üretmeye çalışıyor.

Almanlar, araçları daha az yakıtla daha  uzağa nasıl götürebileceklerini araştırıyor.

Tüm dünya, yapay zekayı konuşuyor, hangi alanlarda verim alabileceklerini tasarlıyor.

Türkiye ‘deki Diyanet kanalı ise, Erkek, boşadığı eşinden  (eski eşinden) olan kızı ile yani üvey kızı ile evlenebilir mi? sorusuna yanıt arıyor.

Bu durum, bize hiç de yabancı gelmiyor. Biraz tarihsel bilgisi olanlar, bunu anımsar.

Denir ki Fatih, İstanbul’u fethettiğinde din adamları kilisede toplanmış meleklerin cinsiyetini tartışıyorlarmış. Bizans devletinin ve halkının içine düştüğü durumu en iyi bu olay yansıtmaktadır. Kent kuşatılmış, toplar yıkıcı gülleleriyle surları dövmekte, surun içerisine sıkışıp kalmış halk açlıktan kırılmakta. Salgın hastalıklar baş göstermiş, bin yıllık kent ve özgürlük elde gitmekte; din adamları (rahipler) oturmuş;  “melekler erkek miydi, dişi miydi yoksa cinsiyetsiz miydi?”  diye hararetli bir tartışma yapıyor.

Sonucu bilirsiniz. Bin yıllık kent İstanbul,  Türklerin eline geçiyor ve Bizans imparatorluğu yıkılıyor. Bilimden, sanattan, kültürden uzaklaşan toplumların varacağı sonuç bu.

Amerika’yi yeniden keşfetmeye gerek yok. Ulu önderimiz Atatürk’ün gösterdiği hedefe ulaşmak için bilime ve sanata dört elle sarılmaliyiz.  Atatürk’ün ilke ve devrimlerine sahip çıkmalı, O’nun açtığı aydınlık yolda yürümeliyiz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?