Zeki Baştürk yazdı; ÂYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN

Zeki Baştürk yazdı; ÂYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN

Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;

“Âyinesi  iştir kişinin, lafa bakılmaz,
Şahsın görünür rutbe-i aklı eserinde”
Ziya Paşa

Ziya Paşa, Tanzimat döneminin ünlü devlet adamlarından biridir. Yazardır, ozandir. Bir aydinlanmacidir. Terkib-i Bend adlı şiirinde yer alan ikilikler( beyitler) , öylesine benimsenmiş, öylesine taninmiştir ki her konuda başvurulan ozdeyişler olmuştur. Bugünü iki yüzyıl önceden görmüştür.

Bunlardan biri de yukarıya aldığım ikiliktir. Bir kişinin karakterini tanımak için onun eylemlerine ve davranişlarina bakmak gerekir. Sözlerine değil . Yaptıkları, onun kişiligini yansıtan bir aynadır. Aklının yüceliği,  kişinin yaptıkları ile ölçülür ve degerlendirilir.

Bir kişi hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler, onun sözlerine değil, eylemlerine ve davranışlarına bakmalıdır. Söz ve eylemleri birbiriyle örtüşen, uyuşan, insanlar daha ise daha değerlidir. Söz ve eylem birliği içinde olan kişiler, saygın kişilerdir, erdemli kişilerdir.

Söz , namustur. Bir kişi verdiği sözün arkasında durur, durmalıdır . Verdiği sözü yerine getirir, getirmelidir. Böyle gördük, böyle öğrendik, böyle yaşadık. İlkeli ve erdemli yaşamanın önemini kavradık. Buna göre davrandık.

Günümüzde de durum böyle midir? Karşılaştığımız durumlar, bunun aksini gösteriyor. Verilen sözlerin yerine getirilmediğine her gün tanık oluyoruz. Örneğin, ” halkımızı enflasyona ezdirmeyecegiz” deniliyor. Halkımız, enflasyon altında eziliyor, inim inim inliyor.

” Emeklilerimizi refah içinde yaşatacağız” sözü veriliyor. Oysa emekliler,  parasızlıktan sokağa çıkamaz, torunlarına harçlık veremez olmuş. Pek çoğu ikinci bir işte çalışmak zorunda bırakılmıştır. Bırakın refah içinde yaşamayı, geçim kaygısını yaşar olmuşlar.

“Kadınlar, baştacımız” diyerek övgüler düzülüyor ama kadınlarımız her gün tacize, tecavüze uğruyor. Yetmezmiş gibi öldürülüyor.

” Gençlerimiz geleceğimiz, sağlıkçılarimiz bizim vazgeçilmezimiz” diye soylevler veriliyor. Yaşananlar bugün aksini söylüyor. Gençler ve doktorlar, geleceklerini yurtdışında arıyorlar. Yurtdışına gidemeyenler  ya intihar ediyor ya da asansör kazalarıyla ölüyor. Doktorlar, şiddete uğruyor.

Meyve ve sebzelere, gıda ürünlerine, ev kiralarina, cezalara  hergun zamlar geliyor; işçiye, emekçiye, emekliye , memura yılda birkez zam öngörülüyor.

Emekliler, ikinci bir işte çalışmaya ya da yoksulluk içinde yaşamaya mahkum edilirken kimileri dört beş yerden aylık alıyor.

Özetlemek gerekirse lafla peynir gemisi yürümüyor. Gemiyi yürütmek için benzin , mazot gibi yakıtlar gerekirken yönetim için de bilgi, beceri ve yetenek gerekir. Sözünün eri olmak gerekir. Bugünlere ayna tutan aydınlanmacı Ziya Paşa ‘yi özlem ve saygıyla anıyorum.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?