Ali Yazır yazdı; Bursaspor’da acayip işler

Ali Yazır yazdı; Bursaspor’da acayip işler

Köşe yazarımız Ali Yazır makalesinde;

Gündem Bursaspor olunca yazmamak olmazdı.uzun olsa da
(Haram zıkkım olsun)
Bursaspor’da acayip işler
Recep Günay başkan seçildi bombalar başladı. Yapmış olduğu basın açıklamasında gördük ki Bursaspor’u daha önceki yıllarda kullanım hakkı ve sahip olduğu tapuların dernek statüsünde olan bir kulüp olmamıza rağmen Genel Kuruldan yetki alınmadan yapılan borçlanmaların, satışların, genel kuruldan yetki almadan işleme alınmasının hukuken hükümsüz olacağını ifade etti. Kulüp için yapılan borçlanmaların; sadece mevcut kulüp bütçesi çerçevesinde olabileceğini ifade etti ve ısrarla dedi ki “Bursaspor’un bu şekilde yapılmış banka kredileri dahil Borçlar hükümsüzdür.” “Bu konuda yargıya başvuruldu. Bursaspor’dan alacaklı olanlara itiraz ettik, dernekler kanununa göre yetki alınmadan borçlanma yapılamaz.” “Ve yargıya başvuracağım belgeleri hazırlıyorum yeni vali geldiği zaman ben hem vali beye hem de Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağım.”
Ayrıca el değiştiren tapular ile ilgili tapu iptali davası açılıyor. “Hukuksuz olan işlerin ortaya çıkmasına neden rahatsız olunuyor?” diyerek devam ediyor. “İçişleri Bakanlığından müfettiş istedik kulübün tüm bu belgelerini onlara araştırması için müracaat ettik”. Recep Günay altını çizerek “hırsıza destek olan hırsızdır” diyebiliyor. Bu açıklamalar Bursa kamuoyuna bomba gibi düşüyor! Veee yıllardır Bursaspor ile iç içe yaşamış, yöneticilik yapmış bir çok insanın tepkisini üzerine alıyor. Linç kampanyası başlıyor.
Bu girişten sonra gelelim çeşnisi bol lezzeti özel Aşure gibi çok çeşitli çift taraflı ithamlara!
Recep Günay için ;
Kulübü fesihten kurtardı evet bırakacağım dedi ama olağanüstü kongreye gitmiyor!.
Parasız yönetim ile Bursaspor sahaya çıkamaz.
Bunlar “üç beş vurup kaçacak” gibi çok ağıt ithamlar.
Bunların ömrü 3-5 maç.
Bursaspor giderlerini ödeyemeyecekler!
Bunlar da kim?
Lige giremeyecekler? Gibi gibi bir sürü bel altı ithamlar. Geçen yönetimin son maçta Nazilli’de hak etmeyip yediği küfürler gibi.
Kulüp içerisinden aldığım bilgiye göre ( doğru veya yanlış olduğunu teyide muhtaç) önceki ödenmemiş elektrik su doğalgaz ücretleri ödenmiş, bozuk klimalar tamir edilmiş, yeni bir saha yapımına başlanmış. Ve diğer sahaların bakımları tıkır tıkır yapılmış. Çok ciddi anlamda da yönetime mali destek olduğunu ifade ediyorlar. Teknik kadro ile anlaşılmış. Takım çalışmalara başlamış. Lisanslar çıkmış. Mevcut futbolcularla yeni sözleşmeler yapılmış.
Recep Günay ayrıca iki yeni projeden bahsetmekte. Biri 300 milyon TL getiri beklenen Milli piyango çekilişi Diğeri 100 milyon nakit getirisi olan Stadın bir Fransız menşeili İstanbul’da şubesi olan bir firma ile reklam anlaşması.
Çeşitli izinleri alınmış, matbaa ile anlaşmalar yapılmış ama taş yakından gelir misali
bu çalışmalarda Bursa’da yaşayan hatta Bursaspor da daha önce yöneticilik yapmış kişiler ve bazı üyeler bu işin olmaması için ellerinden gelen her türlü engeli oluşturup çomak sokmuşlar. Her türlü izin alınmasına rağmen bir sürü engeller konmak için yarış eder hale gelmiş bir kısım insanların var olduğunu başkan Recep Günay sürekli dillendiriyor. Aslında bu kişiler kimdir neden böyle engeller için uğraşırlar anlamak mümkün değil. Bursaspor bu adamlara ne yaptı da bu kin ve nefret bitmiyor.
Bir başka proje stadyumun Fransız ve İstanbul’da şubesi bulunan bir firmayla 100 milyon TL nakit paraya reklam anlaşması yapılmış. Bu ciddi anlaşmayı keş parayı duyan yine kendilerini Bursaspor’un çok muhterem sahiplenicileri zannedenler “Vay Recep Başkan bu parayı iç etmesin, bu parayı cebe indirmeden engel olalım da başarısız olsun” diyerek derhal Fransız firma yetkililerine ulaşıp “bunlar gidecek bunlarla yaptığınız sözleşme geçerli olmayacak geçici bir yönetim de bu anlaşmayı neden yapıyorsunuz sonraki gelecek yönetim ile yapın” diyerek bu bitmiş anlaşmaya da çomak sokup engelleyen bir zihniyet var olduğunu ifade ediyor Recep Günay. Bursaspor iki tane çok önemli bir projeyi birini kaybetti birini de kaybetmek üzere. Bu işten Recep Günay bir şey kazanmayacak ki Bursaspor kazanacak. Ya da bu projeler gerçekleşmezse sadece Bursaspor kaybedecek. Adam gidip yine gecekonduda oturmaya devam edecek…
Gelelim Recep Günay’ın basın toplantısındaki iddialarına:
Öyle dosyalar ortaya çıkmış ki;
Bursaspor başkanının haberi olmadan mülkiyeti veya kullanım hakkı Bursaspor’da olup bazı yöneticiler tarafından el değiştiren gayrimenkuller mi ararsın,
14 dönümlük yeri 6000 TL’ye devredenler mi? ararsın,
Daha önce Reno ile ortak kullanım hakkımız olan 98 dönüm yerin, Recep Bölükbaşı döneminde elden çıkarılmasını mı? (sahi bu yetki devrini hangi yetkiyle yaptı?)
37 dönümlük tesislerin kullanım hakkı Bursaspor’dan alınıp başka bir takıma verilmesini mi.? Futbolcu transferlerindeki yolsuzluklar bu işin cabası. TL verip döviz olarak parasını alan falan filan.
Peki bunları bilmeye Bursasporluların hakkı yok mu? Gizli mi kalsın bunlar? Şeffaflıktan neden korkuluyor?
Recep Günay daha önceki başkanlık döneminden bir anısını bana anlatmıştı. Burada yazmak istedim. O dönemde Murat Sözkesen diye bir santraforumuz var. İyi bir başarı göstermişti. Fenerbahçe Aziz Yıldırım bu oyuncuyu ister. Recep Günay satmıyorum der. Aziz Yıldırım bu cevabı alınca o günün Bursa Valisi olan Orhan Taşanlar kanalıyla baskı yaptırmak ister. Vali bey Orhan Taşanlar Recep Günay’ı çağırır. Murat Sözkesen’i Fenerbahçe’ye verdim der. Recep Günay; “Kulüp başkanı olarak yönetim kurulu İle istişare ederim satalım derseler satarız der ve gider. Bir gün sonra vali beye “biz satma taraftarı değiliz” der. Yönetim kurulu kararı satılmama yönündedir. Buna kızan sayın valimiz Orhan Taşanlar bir gece o gün için Bursaspor kulübünün seçilmiş başkanını nezarete atar attırır.
Acaba Bursaspor kulüp başkanı Recep Günay değil de kellifelli, zengin, siyaseten güçlü yani kendilerince elitler grubundan biri olsaydı nezarete bu kişiyi atabilir miydi sayın Valimiz. İşte Bursaspor hem dıştan hem içten şamar üzerine şamar yemeyerek bugünlere geldi.
Sevgili Ali Ay kongrede aday çıkmadığı zaman adaylığını dillendirmiyordu. Recep Günay seçildi bir baktık ki; hemen medyada olağan üstü kongre kararı alınırsa ve tek başına kongreye gidilirse aday olacağını ifade etti. Hepinizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum. Şu soruda aklımdan çıkmıyor. Hukuki mahkeme süreci sonunda Bursaspor’dan alacaklı olduğu paraların gelmeme riski nedeniyle mi Ali Ay aday olurum dedi bilemiyorum. Gerçi bir dostum onun Bursaspor için 300-350 milyon daha verebilecek kadar Bursasporlu olduğunu da bana söylemişti ama!!!!
Haydi Ali Ay parasını gerçekten verdi diyelim de Mesut Mestan’ında alacaklı olduğa Bursa’da kaç kişi inanır. Alacaklı olduğu paranın Bursaspor’a hangi kaynaktan aktardığını lütfen açıklayabilir mi?
Sayın Recep Bölükbaşı, Bursaspor başkanı olmadan önceki ekonomik anlamdaki mal varlığı ile Bursaspor sonrası mal varlığı arasındaki (varsa ki var olduğu söyleniyor) büyüklük farkına sebep olan kaynağını gösterebilir mi?
El değiştiren yaklaşık 12 tane olduğu söylenen (R.Günay ifadesi) tapuların kimler tarafından Bursaspor adına satış ya da kullanım hakkının devri edildiğini o yöneticiler ortaya çıkıp açıklayabilirler mi?
Recep Günay babamın oğlu değil. Ben Bursasporluyum. Ben, dosyaları savcılığa suç duyurusuna hazır hale getirip işlem başlattıktan sonra olağan üstü kongreye gideceğine inanıyorum. Akla kara ortaya çıksın. Bursaspor bağırsaklarını temizlemesi lazım. Yoksa bu pisliği saklayan beden fazla yaşayamaz. Kendini zehirler. Bursaspor düşmanları sosyal medyada zil takıp göbek atıyorlar. Bu saatten fazla düşman sevindirmeyelim.
Toplum doğrunun yanında değil de yanlışın yanındaysa o toplum iflah etmez. Adalet ve ahlak, yöneticinin vicdanı olmalıdır.
Ben şunu merak ediyorum! Bu soruşturmaları, usulsüz harcamaları, borçlanmaları ortaya çıkartmak isteyen mevcut başkan ve yönetiminden niçin bu kadar nefret edilir. Aşağılanır hedefe konulur?
Ya Recep Günay haklı çıkıp gerçekleri ortaya çıkartırsa Bursa’da yaşayabilecek misiniz? Usulsüzlük, hukuksuzluk cezalarını kim yaptıysa herkes cezasını çeksin. Eğer ki haksız itham ve iftira varsa o da çıksın. O insanların da Bursa’da iade-i itibara hakları olduğunu düşünüyorum.
Hepinizin vicdanınıza bırakıyorum.
Şu düşünce de aklımdan çıkmıyor!. Acaba mahkeme süreci sonunda Bursaspor’dan alacaklı olduğu paraların gelmeme riski nedeniyle mi aday olurum dedi!.
Mesut Mestan ise alacaklı olduğu alacaklı olduğu paranın Bursaspor’a hangi kaynaktan aktardığını lütfen açıklayabilir mi?
Sayın Recep bölükbaşı Bursaspor başkanı olmadan önceki ekonomik anlamdaki mal varlığı ile Bursaspor sonrası mal varlığı arasındaki büyüklük fark kaynağını gösterebilir mi?
El değiştiren tapuların kimler tarafından Bursaspor adına satış ya da kullanım hakkının devir edildiğini o yöneticiler ortaya çıkıp açıklayabilirler mi?
Recep Günay geçtiğimiz hafta İbrahim Yazıcı’yı anma töreninde birçok saygın işadamının ve eski yöneticilerin bulunduğu ortama katılmış ve kendisinin yolsuzlukları ortaya çıkarma çabası içinde olduğu için eleştirenlere “hırsıza destek olan hırsızdır” “ne bilek ne de paranın kendisini bu yoldan döndürebileceğini” söylüyor ve terk ediyor. Bursaspor’un bugünkü sorunu, olağanüstü kongre değil, Bursaspor’u düzlüğe çıkartmak için her riski her tehdidi göğüsleyerek, geçmişin hesabının görülmesidir diyerek kongre için imza toplayanlara cevap verip toplantıyı terk etmiş. İmzaların noter onaylı olması gerektiğini de belirtmiş.
Recep Günay diyor ki Bursaspor’a haksızlık yapan Bursaspor’dan hırsızlık yapan kim varsa yasalara göre her türlü yanlışı ortaya koyalım ve bugün kamburumuz olan borç yükünden kurtulalım. Ama gelin görün ki geçmişte yaptıklarının yanına kar kalmaması için yapılan bu mücadeleye çomak sokmak, hatta Bursaspor’un kazanacağı hukuken kesin olan bu hesap sorulmasını engelleyenler, Bursaspor’un kapanmasını, zarar görmesini isteyenlerdir.
Bir soru da ben sorayım bu imza toplayanlara;
Yıllardır Bursaspor’u yönetenler bütçeyi çarçur ederken, har vurup harman savururken, yolsuzluklar diz boyu dillerde dolaşırken, bu imza toplama konusunda neden hareket edilmedi? Ancak; iş yaparsınız başarılı olamazsınız şahsi menfaatlerinizi gözetmeden, Bursaspor’un bugünkü parayla 40 50 milyon $ borç var. Bu borç çok büyük bir rakam değil hele hele Bursa ili için hiç çok değil.
Hani Nasrettin hoca demiş ya “ Hırsızın hiç mi suçu yok?
Geçmiş dönemleri kurcalamanın ne faydası var? Eski defterleri karıştırmak, açmak kimin işine yarayacak? (Şeklindeki soru aldatmacadan başka değildir) .Sorusu gündem oluyor. Bu soruyu sorup ta o kadar çok Bursasporluyum diyen var ki? Şaşılacak olan; hem borç bataklığındasın, hatta kapanma tehlikesinde olan bir kulüpsün, hem de geçmişi kurcalamanın ne faydası var diyorsun? Yani bundan şu anlaşılıyor! Bırakın eskileri arkadaş! yiyen yemiş, çalan çalmış, yöneten yönetmiş? Sana ne?
Aman Allahım bu nasıl bir akıl tutulmasıdır.
Eden yaptığı İle mi kalsın. Kamuoyu önünde bu isimlerin deşifre olmasını Bursasporlu olarak ben gönülden istiyorum. Benim verdiğim aidatlardan kombine ücretlerinden, store ürünlerinden Bursaspor’a verdiğim parayı bilerek veya bilmeden, çalan, çaldıran adamlara hakkım haram olsun. Bu dünyada cezasını çekmeden ölmesin. Kendine menfaat sağlamak amacıyla Bursaspor’un bir kuruşuna göz diken kim varsa ben hakkımı haram ediyorum. Haram zıkkım olsun. Bursaspor’u yönetenler kendi işinde ne kadar büyük risk alıyorsa, Bursaspor yöneticisi iken de o kadar büyük risk alabilme sorumluluğunda olmalı..
Bursaspor’un haklarını gözetmenize rağmen yaptığınız işte başarısız olabilirsiniz Bursaspor bu işten zarar görmüş olabilir. Bu tip yöneticilik ve başkanlık yapanlar istisnadır. Ayrıca tüm samimiyetleriyle görev yapan, katkı koyan kim varsa onlardan da Allah razı olsun.
Ali YAZIR

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?