Köşe yazarımız Zeki Baştürk kaleme aldığı yazıda;

Korkusuz insan var mıdır? Hadi dürüst olalım. Herkesin, hepimizin korktuğu olaylar, durumlar, kişiler vardır. Kimi mezarlıktan korkar, kimi gök gürlemesinden, kimi yılandan korkar, kimi yalandan. Kimileri sınavdan korkar, kimileri seçimlerden. Yükseklikten, yüksek yerlere çıkanların da korkuları vardır. Uçak korkusundan, uçağa binmekten söz etmiyorum burada. Yüksek makamlara gelmiş olanlardan söz ediyorum.

Ben bir psikolog ya da bir doktor değilim. Salt gözlemlerime dayanarak kimi saptamalarda ya da değerlendirmelerde bulunacağım. Yanlış bir görüş belirtirsem psikologlar beni bağışlasınlar.

Korku doğal bir olaydır. İster fizyolojik olsun isterse psikolojik … Korku, insanın kendi kafasında, kendi iç dünyasında yarattığı bir duygudur. Kalp atışı hızlanır, terleme ve yüksek adrenalin gibi özellikler gösterir. Korku ya da korkmak utanılacak bir durum değildir. İnsanı tehlikelerden korumak isteyen , yaşamda tutmak isteyen bir iç duygudur. Bir alarm dizgesidir.

Korku ya da korkmak insanlarda farklı biçimlerde kendini gösterir. Kimilerinde göğüs ağrısı, kimilerinde hızlı kalp atışı, kimilerinde mide bulantısı ya da ağız kuruluğu vb. Bunlar genelde fiziksel belirtilerdir. Bir de psikolojik belirtiler vardır: Yüzde bir üzgünlük, mutsuz ve kaygılı bir görüntü, bunalma, dengesizlik, kontrolü yitirme, yaklaşan bir ölüm duygusu vb. belirtilerdir bunlar. Bu belirtileri sizler de görebilirsiniz.

Korkunun nedenleri tek değildir. Kimileri önceden deneyimlenmiş olumsuz olaylardan kaynaklandığı gibi kimisi de kontrolü yitirme kaygısından kaynaklanır. Bunu somut olarak yüzden, mimiklerden, konuşmalardan, kullanılan sözcüklerden rahatlıkla ve kolaylıkla anlaşılabilir.

Seni korkutan ne olursa olsun o nesneyle ya da o durumla karşılaştığında kendini kaygılı, kuşkulu ve rahatsız duyumsarsın. Uçak korkun varsa uçağa binmeyebilirsin. Günlük alışkanlıklarını değiştirebilirsin. Ancak bir makamda isen , korkunu tetikleyen gün yaklaştıkça gerginliğin artar. Mutsuzluğunun belirtileri yüzüne ve sesine yansır. Kariyerini, yaşamını ve geleceğini olumsuz etkiler. Bu durum, kişiyi çaresizliğe itebilir.

Son sözü bir atasözümüz ile söyleyelim. “ Korkunun ecele yararı yoktur.”