Köşe yazarımız Ali Yazır, tartışmaların odağındaki maçla ilgili: “Akıl hazır değilse göz göremezmiş. 3,5-4 milyonluk şehire ölüm deniliyor. Her taraf sus pus! Kimse duymuyor görmüyor. Sözüm ona ulusal basında tek bir haber yok! Dilsiz şeytan o kadar çok ki. Bursaspor sen her zaman büyüksün. Çünkü sen Türk İslam kültürüyle harmanlanmış başkentlik yapmış Bursa’nın bağrından çıkmış bir sevdasın. Amacı futbol oyununu oynamak olan kulübün Bursaspor karşısında terör ile bütünleşmesi çok acı. Devlet yetkilileri sanırım gerekeni yapar. Futbol taraftarı diye stada alınanların yaptığı bölücü bayrak şovu bile Türkiye Cumhuriyeti ile eş tutarak seni yani Bursaspor’u hedef alıyor. Ben aksine gururluyum. Bursa=Türkiye onaylanmıştır. Neden çünkü Bursaspor’u Türkiye cumhuriyetinin savunucu gördükleri için bu kin ve nefreti kusmuşlardır. Bursaspor bu maç anında ve sonunda anlaşıldı ki son kaledir. Hani Atatürk demiş ya “söz konusu vatan ise gerisi teferruattır” diye. Bu havlamalar Bursaspor’u daha çok güçlendirir. Terör amaçlı zihniyet futbolun ardına saklandığı afişe olmuştur. Yönetim kurulu başkanı takımı sahadan çekebilseydi, o baskıyı ters çevirseydi terörü ardına alanlar işte o zaman şamar yiyecek belki de futbol, asli zeminine oturacaktı. Bursaspor bir ilki başaracak bu işten güçlenerek çıkacaktı. O bir basiret işi liderlik işidir. Atanarak gelen başkanlar bu kararı kolay kolay alamazlar. Bursa yine de tahrik olmadan işine bakmalıdır. Bursa bu tahrikleri sallayacak basiretsiz bir kulüp değildir. Bursa da oturan aşını ekmeğini kazanan Diyarbakırlı hemşerilerimizin, siyasilerimizin mülki amirlerimizin tepkisizliği oldukça üzücüdür. Dünyada Türk olmak neyse Türkiye’de Bursasporlu olmanın farkı olmadığını bir kez daha gördük. İyi ki Türküm iyi ki Bursalının, Bursasporluyum. “