Zeki Baştürk Yazdı; SÜRELA

Zeki Baştürk Yazdı; SÜRELA

Köşe yazarımız Zeki Baştürk kaleme aldığı yazıda;

“Adını görünce çarpıldım. İlk kez karşılaştım bu sözcükle. İlk kez duydum. Ne denli ilginç bir sözcük böyle. Şaşkınlığımı gizleyemedim sanırım. Yumuşak, sıcak, içten , dostça bir ses; ” sizin için imzalamak isterim” dedi usulca. Bir şair duyarlılığı , bir sanatçı ruhuyla yaklaşan bu davranışa ” hayır” diyemedim. Sevinçle ve merakla sıkıştırdım koltuğumun altına. Koşarak tuttum evin yolunu.
Eve gelir gelmez hemen başladım sayfaları çevirmeye. Gözüme ilk çarpan dizeler, çocuklara armağan edilen dizelerdi:
” Alnından öptüğümüz çocuklara,
gül oyası çizer taş üstüne”.
Usta işi dizeler bunlar. Daha ilk dizelerde ustalığını yansıtmış.
Dizelerle bir şiir yolculuğuna çıkılmış. Kendi yaşamından yaşamın gerçeklerine doğru giden bir yolculuk bu.
” kapısında ne ad ne tarih
tapınakları iğdiş
örselenmiş yoksunluklar girdabında
kalbim hangi sürgüne yakın.”
Bir bilinmezliğe giden bir yolculuk. Gizemli, yoksunluklar içinde, sürgüne gider gibi. Ama karamsarlık yok, yılgınlık yok. Geleceğe umutla bakmak var.
Yaslı ufuklar ağarsın, şiirinde bunu somut olarak gözlemliyoruz:
” Birlikte yola çıksın trenleriniz
mevsiminde çiçek açsın dallarınız dünyaya
yaslı ufuklar ağarsın
söylensin en güzel şarkınız”
Ne güzel dilekler değil mi? Birlikte yola çıkmak, dalların çiçeklenmesi, şarkılar söylenmesi..Salt dilek değil bunlar. Geleceğe umutla, mutlulukla , sevinçle bakmaktır. Bu güzel duyguları, özlemleri betimlemelerle , imgelerle bezemektir. Sıradan söyleyişler değil ozanca anlatımdır.
” deniz bakım ister
orman koruma
yeryüzü de merhamet”
Doğa sevgisini, çevre duyarlılığını, yurt sevgisini de çok güzel anlatmış ozan.
Tüm şiirlerinde özgün ve ilginç imgeler kullanmış . İmgeler ozanı diye tanımlamak olası. Birkaç örnekle güçlendirmek isterim düşüncemi.
” tanığım gece
yalnızlık serper yollara
dolunayla sevişen temmuz ” ;
” ateşi çağırdık yanan gözlerimize,”;
” şiirler birer yas türküsü” ;
” serabı olmayan çöl”
dizelerindeki imgeler sizce de ilginç değil mi? En çok beğendiğim dize ise;
” cennet sevişmesini bilenlerinmiş” dizesidir. Sevgi ve sevmek , her yere egemen olsun.
Hypatia şiirinde ;
” töre diye dokunsa elleriniz
inanç gürzüne
ağlar kendine kadın nehirler”.
( Hypatia, Mısır’da yaşamış, Hristiyan keşişler tarafından öldürülen kadın filozof matematikçi.) Mitolojik çağlardan örnekleme ile törenin acımasızlığını gözler önüne sermiş. Betimlemelerle, kişileştirmelerle süslemiş dizelerini. Mitoloji deyince Sappho ( Eski Yunan Edebiyatı’nın lirik şairi, lirik şiirin kurucusu) ile “günler yürümeye başladığında” şiirinde Maya’ların inanışına değinmesi de bunlara değindiğini söylemek isterim.
Kimileyin ünlü ozanların dizelerinden alıntılar yapmış. Behçet Aysan, Sabahattin Ali, Ece Ayhan, Şükrü Erbaş,İlhan Berk, Edip Cansever, Melih Cevdet Anday’ın dizeleriyle şiirini güçlendirmiş. Bu da okuyan , şiirimizi tanıyan bir şair olduğunun göstergesidir.
Tanımaktan onur duyduğum Dilruba Nuray Erenler, gerçek bir ozan. Okuyan bir ozan. İmgeler ozanı. Sürela adlı bu şiir kitabı , 2015 yılında Enver Gökçe Şiir Ödülü’nü almış. Seçici kurul, şiirlerin güzelliğini, farklılığını görmüş ve ödüle yaraşır bulmuş.
Kutlarım ozan dostum. Eline, emeğine, yüreğine sağlık. Çıktığın şiir yolculuğunda başarılar diler; yeni ürünler bekleriz. Yüreğindeki sevgiler çoğalsın.”

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?