Nazım Hikmet Kültür Merkezi”nde doyasıya bir şölen yaşadık dün gece. Türk Sanat Müziğinin özgün şarkılarıyla eğlendik, coştuk, keyiflendik. Unutulmaz bir geceden belleğimde kalanları paylaşmak isterim sizlerle.

Koro elemanları ile saz sanatçıları yerlerini aldılar önce. Erkekler klasik siyah takım elbiselerini giymişlerdi. Kadınlar ise bembeyaz giysileri ile papatya bahçesine çevirdiler sahneyi. Ardından kuğu gibi süzüldü şef Remzi Çelikyay.

Fark yaratan şef diye tanımladığım Remzi Çelikyay, yine farkını ortaya koydu dün akşam. Usta bir yönetmen , usta bir sunucu. Yönetiyor, sunuyor, izleyenlerle iletişim kurıyor. Herkes şarkılara eşlik ediyor; herkes konserin içinde. Herkes koro elemanı sanki.

Dün geceki konserin teması Bursa’lı besteciler. Yöneten, sunan, iletişim kuran Remzi Çelikyay , bu kez izleyicileri bilgilendirmeye başlıyor.

Bimen Şen’den başlıyor anlatmaya.

Nota bilmeyen bu besteciye soyadını Atatürk’ün verdiğini öğreniyoruz. Nota bilmeden de beste yapılabildiğine tanık oluyoruz. Önemli olan duyabilmek, duygu yoğunluğu yaşamak. Bimen Şen, iliklerine dek yaşamış duygu yoğunluğunu.

Bimen Şen”in besteleriyle başladı.  konserimiz.  “Yıllar ne çabuk geçti ”  adlı şarkı  duygularımızı yansıttı.  “Seninle Düştüm Dile” adlı  şarkının bestecisinin Bursa’lı Sabri Süha Ansen olduğunu öğrendik. Dile düşmedik ama bilgilendik.

Fark yaratan şef, ara sıra şarkıların öykülerini de anlatıyor. Böylece seyircinin ilgisini çekiyor; izleyicilerin şarkıya odaklanmasını sağlıyor.

Sırada Melahat Pars var. Pek çok öyküsü bulunan bir şarkı. Hangisi doğrudur bilinmez ama her birinin konusu ilginç.

“Ben gamlı hazan” adlı şarkının öyküsü de hepimizin ilgisini çekiyor. Karşılıksız aşkların, platonik aşkların da yaşanabileceğini anlatıyor bizlere.

Bursa’nın gururu, ülkemizin sanat güneşi Zeki MÜREN , unutulmaz şarkılarıyla gönüllerimizde taht kuruyor. İlk bestesini 17 yaşında yaptığını öğreniyoruz. Daha pek çok bilgi veriyor şef. Kostümlerini kendisinin çizdiğini, ölümünden sonra tüm gelirini  Türk Eğitim Vakfı ( TEV) ile Mehmetçik Vakfı’na bağışladığını, Bursa’da Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi adında bir okul olduğunu öğreniyor izleyiciler.  Türk Gençleri’nin eğitim almalarına, güzel sanatlarla ilgilenmelerine önderlik ve öncülük ediyor Zeki Müren.

Remzi Çelikyay, küçük yaşlarından beri müzikle ilgilenen ve koroda görev alan Tuna Tepecik’in de beste yaptığını duyuruyor.Tuna Tepecik, Yaralı Kuş adlı bestesini kendisi yorumluyor ve büyük alkış alıyor. Bursa’lı besteciler listesine adını yazdırıyor.

Tuna’dan sonra Ezgi Baltalı sahne alıyor. Güzel Sanatlar Lisesi öğrencisi olan Ezgi Baltalı, bu girişimiyle  koronun en genç solisti ünvanını kazanıyor. Bu arada gençlere önem veren, onları destekleyen, yüreklendiren Remzi Çelikyay’ın hakkını teslim etmek gerek. Türk Sanat Müziği sevgisini gelecek kuşaklara öğretme ve aktarma çabası her türlü övgüye değer.

Sanat güneşimiz Zeki Müren, inceliği, özgünlüğü yanında insanlık dersi de veriyor bizlere. Kendisini anlattığı şarkıda;

“Sevgi dolu  bir dünyam var

Dört yanımda tüm insanlar

Dünya malı neye yarar

Dostluklarla yaşıyorum”  derken insanlığın, dostluğun önemine vurgu yapıyor. Sanatçının nasıl olması gerektiğini kanıtlıyor topluma.

Bu bilgilendirmeler sürerken , Yıldırım Gürses’in besteleriyle hareketleniyor salondakiler. Alkışlar yükseliyor, duygular tavan yapıyor.

Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu konser de Bursa’nın yetiştirdiği  son yılların en büyük bestecisi Erdinç Çelikkol’un şarkısıyla sona eriyor konser. ” Gel gönlümü yerden yere vurma güzel” şarkısına herkes eşlik ediyor. Şarkıyı bilmeyen yok zaten. Eğlenceli, neşeli , bilgilendirici bu  konser, ayakta alkışlarla damaklarımızda tat bırakarak sona eriyor.

Bu güzel geceyi yaşatan koro elemanlarına, saz sanatçılarına sonsuz teşekkürler.