VEDA DEĞİL MERHABA

VEDA DEĞİL MERHABA

10 Kasım, ulu önderimiz Atatürk’ün bedensel olarak aramızdan ayrıldığı gündür. Düşünsel olarak, her gün biraz daha artarak içimizde yaşattışımız bir gündür. Yüzyıllardan öncesinden yüzyıllar sonrasına seslenen önderimizi anlamaya çalıştığjmız gündür. Bugünler, O’nu anmak değil, anlamaya çalıştığımız bir gündür. Mustafa Kemal’i anmak değil anlamaktı amacımız.

Barışın kenti Mudanya’dan dün akşam bir Utku Erişik rüzgarı esti. Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde sergilediği tek kişilik oyunu ile gözlerimizi açtı. Ata’mızı yüzeysel olarak anlamak yerine O’nu derinlerde aramamız gerektiğini gösterdi bize.

Mudanya Belediyesince düzenlenen etkinlikte, sergilenen oyunun adı VEDA DEĞİL MERHABA idi. Daha oyunun adı ile gerçekleri yüzümüze vurdu Utku Erişik. Bugünün bir veda değil bir başlangıç günü olduğunu anlattı izleyenlere.

Önce sözcüklerin anlamına bir bakalım :

Veda, ayrılırken, birbirine esenlik dileme , esenleşmektir. Sevilen bir kimse ya da bir nesne ile ilgiyi , ilişkiyi kesmektir.

Biz kiminle vedalaşıyoruz? Ata’mıza olan ilgimizi mi azaltıyoruz? Birileri özellikle O’nu unutturmak, düşüncelerinden uzaklaştırmak amacındalar. Bizler, bu oyuna gelecek miyiz? Elbette Hayır! Ne diyor Utku ERİŞİK? Bu bir “veda” değil. Bu bir” merhaba”dır.

Nedir merhaba? Sözcük anlamı nedir?

Merhaba , karşılaşıldığında, karşı karşıya gelindiğinde bir esenleşme sözüdür. Hal hatır sormaktır. Hoş geldiniz demektir. Rahatınıza bakın demektir.

Öyleyse biz Atamızla vedalaşmıyor, O’na olan ilgimizi, sevgimizi, bağlılığımızı daha bir çoğaltıyoruz. Daha çok özlüyoruz O’nu. Daha çok gereksinim duyuyoruz O’na. Daha iyi anlamaya çalışıyoruz O’nu.

” Yaşamda en gerçek yol gösterici bilimdir, fendir. Bilimden başka yolgösterici aramak sapkınlıktır, aymazlıktır.” diyor. ” Öğretmenler! Yeni kuşaklar sizin eserinizdir” derken öğretmenlere görev ve sorumluluklarını anımsatıyor. ” “Bütün umudum gençliktedir.” diyerek inandığı , güvendiği gençliğe sesleniyor: ” Birinci ödevin bağımsızlığımızı ve cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve kollamaktır” diye sorumluluğu gençlerin omuzuna yüklüyor.

Utku Erişik, bir yanda suyun içindeki Atatürk’ü görmemizi sağlıyor , öte yandan yanmış yıkılmış bir imparatorluktan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi koşullarda kurulduğunu anlatıyor. Efelerin, zeybeklerin , kuva-yı milliyecilerin hangi ruhla çarpıştıklarını işliyor beyinlere. Bir yanda tarihsel bilgilerimizi tazelerken, bilmediklerimizi öğrenirken öte yandan yüreklerimize, duygularımıza sesleniyor. Salonda bulunan herkesin gözleri doluyor, gözyaşları yanaklardan süzülüyor. Herkes ağlamaklı, herkes yurt sevgisiyle dolup taşıyor.

Sahnede sanki birden çok kişi var. Utku Erişik, birkaç kişilik oynuyor. Koşuyor, eğilip bükülüyor, atlıyor, zıplıyor. Bedeniyle değil tüm ruhuyla oynuyor. Ebru Erişik de ışıklar, müzikler ve görsellerle bu şölene eşlik ediyor. Sahneyi ışık seline boğuyor. Görsellerle anlatımı destekliyor.

Anlamlı bir gece , anlamlı bir gösteri oldu. En büyük devrimci Mustafa Kemal’i, bir başka devrimci Uğur Mumcu salonunda, Mustafa Kemal’in yürekli çocuğu , devrimci Utku Erişik anlattı. Bir oyundan fazlasıydı bu gösteri. Mustafa Kemal’i bilimde, sanatta, eğitimde, felsefede, mitolojide kısaca çok derinlerde aramamız gerektiğini gösterdi.

Böylesine anlamlı bir günde bu oyunu Mudanya’ya getiren Mudanya Belediyesi Başkanına ve çalışanlarına sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Mustafa Kemal’e bir merhaba dedik. Bundan sonra anlamak için daha çok okumak ve daha çok çalışmak gereğini anladık.

Selam olsun tüm yüzyılların en büyük liderine.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?