Millet İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, 20 yıl Nilüfer Belediye Başkanlığı görevini başarı ile yürüten Mustafa Bozbey; Ortabağlar-Güllük-Mimarsinan Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Derneği Yönetim Kurulu Üyelerini misafir ederek “Sağlıklı Kentleşme” tecrübelerini paylaştı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yerel bir haber sitesinin köşe yazarlarının sorularını paylaştığı güne denk gelen ziyarette kendisi ile ilgili belediye başkanının verdiği cevaplarda soruldu. Aktaş’ın “Kemal Kılıçdaroğlu’ndaki Bursa yarasını anlamış değilim” ifadelerine Bozbey’in cevabı sert oldu.

Başkan Aktaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yeniden Mustafa Bozbey’i aday göstermesiyle ilgili de “Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanlığı yapmış bir abimiz ve arkadaşımız. Kendisi hakkında ve partisi hakkında da hayırlı olsun”dedi.

Aktaş, “Ben şu an seçilmiş Belediye Başkanıyım ve normal şartlar altında bu görevim devam edecek. Bu ben veya bir başka arkadaşım da olsa Bursa’da daha büyük bir farkla bir seçimi kazanacağız.Kemal Kılıçdaroğlu’ndaki Bursa yarasını anlamış değilim. Her seferinde Bursa benim için çok büyük yaradır şeklinde dile getiriyor. Çok doğal bir durum, kazanmak isteyebilir. Biz de İstanbul ve Ankara’yı kazanmak istiyorduk. Biz vatandaşın oylarını boşa çıkarmamak adına bütün performansımızı ortaya koyacağız. Ak Parti’de rekabet yüksektir ve insan, beyin gücü olarak çok zengin bir partidir. Hayırlı olsun” diye konuştu.

“1 LİRA BEKLENTİMİZ YOK”

Aktaş, Nilüfer’deki bekleyen kentsel dönüşümlerle ilgili şu açıklamayı yaparak sözlerini tamamladı: “Kasım 2017 tarihinden itibaren sıfır emsalle yıkılan dönüşüm binalarını 42 küsura indirmişiz. Bu büyük başarı. Seçim zamanında yediğim dayağın haddi hesabı yok. Ruhsatı veren Nilüfer Belediyesi, dönüşümü yapan önceki zamandan Büyükşehir Belediyesi ve karşılıklı her şey mutabakat içinde. Odanın itirazı üzerine planların hepsi bozulmuş. Bunları ayıklamak için Şehir Plancılar Odası’na ayrı Mimarlar Odası’na ayrı dert anlattım. Ortada bir vaka var. 300 dairelik site yıkılmış veya çürük raporu alınmış. Muhtemel bu 42 siteden bir tanesi. Gecikmeler, müttehitlerden kaynaklanan sıkıntılar oldu. 30-40 yıllık binayı vererek, kimsenin sıfır bina alması mümkün değil. Kentsel dönüşümde inanılmaz büyük gelir olacaktır. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak bizim 1 lira beklentimiz yok. Biz dönüşümü sadece fiziki olarak algılıyoruz. Yeşili bitirdi, hava kalitesini kötüleştirdi, sosyal alanı azalttı ve hızlı şehirleşmeyi karşımıza getirdi. Çok dolaylı sıkıntılar ortaya çıkardı. Türkiye’nin yaşanabilir şehirlerinden bir tanesi Bursa. Hep birlikte Bursa’ya sahip çıkmamız ve dönüşümü de sağlıklı yapmamız lazım” ifadelerini kullandı

“Kentsel Dönüşüm’ü Fantezilikten Çıkartarak Bursa’yı Kucaklayacak Bir Noktaya Getirilmelidir.” 

Bozbey; “Sayın Aktaş’ın ifadelerini yayından sonra okudum. Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun benimle ilgili söylediği sözlere anlam veremediğini belirtiyor. Buradan hatırlatmak isterim ki; bir Genel Başkan seçim zamanı olmadan adayını açıklayabilir. Ben Millet İttifakı adına seçimlere katıldım. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Bursa ziyaretinde benimle ilgili tasarrufu da açıkça söylemem gerekirse benim içinde büyük sürpriz oldu. Öyle anlaşılıyorki; bir sonraki seçimlerde de Millet İttifakı adına yarışa katılacağım. Sayın Aktaş’ın Bursa’da seçilmeden önce kamuoyu ile paylaştığı janjanlı 20’den fazla vaadi vardı. Bunların birkaçını ilgili Bakanlıkların desteği ile bitirebildi. Diğer vaatler ise dünyayı kendine esir eden, Bursa’da bütün baskısıyla ensemizde hissettiğimiz virüs salgını gerekçe gösterilerek tarihin tozlu raflarına gömülmüş vaziyette. Oysaki; Millet İttifakı olarak biz 31 Mart öncesi bu vaatlerin hiçbirinin gerçekleştirilemeyeceğini açıkça belirtmiş, o günden salgının isminin bile geçmediği zamanda bugünleri görmüştük. Kentsel Dönüşüm noktasında sayın Aktaş; özellikle Nilüfer’de vatandaşlarımızı mağdur eden projelerden şikayetçi olmuş, oysaki; görevdeyken altını defalarca çizdiğimiz konular nedeni ile Kentsel Dönüşüm durduruldu. Diyorki; sayın Aktaş; “Ruhsatları Nilüfer vermiş” Birkez daha hatırlatalım. O dönem biz ruhsat vermedik, sorumluluk Büyükşehir de idi ve ben en üst perdeden bu projelere her konumda itiraz ettim. Tekrar ediyorum, Kentsel Dönüşüm adı altında Bursa’yı yönetenler Nilüfer’i beton şehire gömmek istemelerine rağmen Nilüfer, tüm Bursa’da Bursa’nın toplamından bile en fazla yeşil alana sahip ilçedir. Bugün başlattıkları Osmangazi ve Yıldırım’daki Kentsel Dönüşüm projelerine bakıyoruz, eksiklikleri hemen görebiliyoruz. Modern şehircilik sadece ailelere 4 duvar örüp içine yerleştirmek değildir, onlara yaşayabilecekleri sosyal donatı alanları oluşturmalısınız. Sosyal donatı alanları ile zenginleşen Bursa o zaman gerçekten Yeşil Bursa’ya döner. Sosyal donatı alanlarında camiler, kütüphane, okul alanları, sağlık binaları, kurs yerleri, parklar gibi birçok eksen düşünülmelidir. Kentsel Dönüşüm küçük adalar üzerinde değil, mahalle ölçekli olmalıdır. Arsa yada mülk sahibi olan vatandaşlarımızdan yapılacak olan Kentsel Dönüşüm projelerine katılmaları istenilmeli ve konut maliyeti üzerinden ödeme yapılmaları istenilmelidir. Piyasa şartları üzerinden ödeme yapılması istenilirse Kentsel Dönüşüm kördüğüm olur. Devlet,Belediye-Müteahhit-Mülk Sahibi ayağı iyi düşünülmeli ve planlanmalıdır. Mesela; sizin mahallenizdeki Kentsel Dönüşüm Mimar Sinan Bulvarı üzerinde 50 metrelik derinliklerde olursa bu bir amaca hizmet etmez. Tüm bölgeyi kapsamalı. Ankara Asfaltı, Mesken Caddesi, Kanalboyu, Şevket Yılmaz-Polis Okulu civarında yapılacak olan bir Kentsel Dönüşüm tüm bölgenin kaderini değiştir. Ankara Yoluna cepheli kamu kurumlarına ait olan tesisler için kupon arazi endişesi bu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız için her zaman korkulu rüya. Belediyeler bu endişeleri sıfırlayacak eylemlerde ve açıklamalarda bulunmalı. Kentsel Dönüşüm; Bursa’nın tamamı kapsarsa başta ulaşım olmak üzere ilimizdeki birçok sorunu da ortadan kaldıracaktır. “Nilüfer boş arazi idi, oranın kentleşmesi planlanması daha kolaydı” şeklindeki serzenişlere katılmıyorum. Boş olan o arazilerin kentleşme süreçleri henüz belediyeler dahi kurulmadan planlanmıştı. 20 yıllık belediye başkanlığım süresince hazıra konduğum hiçbir proje olmadı. Hep Belediye yönetimi olarak planladık. Bursa’nın diğer ilçelerinde yaşayan insanların Nilüfer’e gıpta ile baktıklarını görüyorum. Özgürlüklerini hissedebilecek, vatandaşlık haklarının kısıtlanmadığını düşündükleri tek yer Nilüfer kaldığı için bugün ilçemize yoğun bir nüfus akışı var. Her yer Nilüfer standartlarına getirilmelidir.  ” dedi.