Bursa Tabip Odası, 14 Mart Tıp Haftası Etkinlikleri kapsamında Çevre Ödülü’ne bu yıl Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı’na karşı direnen Kirazlıyayla köylülerini layık gördü. Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, Kirazlıyayla’da düzenlenen etkinlikte ödülü direnişin simgesi haline gelen kadınlara takdim etti.Bursa’nın Yenişehir ilçesi’ne bağlı Kirazlıyayla Köyü’nde kurulmak istenen Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı’na karşı bölge halkı ve çevrecilerin mücadelesi sürüyor.

Bursa 1. İdare Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme, kendi atadığı bilirkişi heyetinin köylülerin lehine olan raporunu görmezden gelerek ÇED raporunun iptali istemini reddetmişti.

Bir yandna hukuk mücadelelerini sürdüren bir yandan da Ankara’ya yürüme kararı alan köylülere bir destek de Bursa Tabip Odası’ndan geldi.

Bursa Tabip Odası,  14 Mart Tıp Haftası Etkinlikleri kapsamında Çevre Ödülü’nü, bu yıl Kirazlıyayla köylülerine verdi.

Köy meydanında düzenlenen törende ödül, Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan tarafından direnişin simgesi haline gelen Kirazlıyayla kadınlarına takdim edildi.

Doç. Dr. Türkkan, şunları söyledi:

“Kirazlıyayla köyü halkına, özellikle kadınlarına, çevrelerine sahip çıktıkları ve madene karşı direndikleri için bu haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu göstermek adına bu sene ki çevre ödülünü taktim etmek için buradayız”

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Tabipler Birliği Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala da Kirazlıyayla’daydı.

Pala, şöyle konuştu:

“Biz Türkiye’nin birçok yerinde mücadeleye katıldık. Bu mücadele asıl belirleyici olan kadınlar. Kadınlar direnirse mutlaka mücadeleyi kazanır.  Kimse sizin yaşam alanınıza üstüne konamaz. Hayat paradan değerlidir. ”

Kirazlıyayla mücadelesine en başından beri destek veren Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Eralp Atabek ise yargı süreci ile ilgili bilgi verdi.

Atabek, şunları söyledi:

“Hukuki süreç devam ediyor. Bir yandan eylem yapıyoruz bir yandan da hukuki süreci devam ettirmeye çalışıyoruz. Çeşitli davalar açtık meslektaşım avukat Osman Atalay’la birlikte yürüttüğümüz işler var. Tabip Odası, Bursa Barosu, Mimar Mühendisler Odaları Birliği Genel Merkezi yani Ankara’dan gelen destekle de bu yargısal başvurularımızı sürdürüyoruz. Biliyorsunuz ÇED davası bilirkişi raporu lehimize olduğu halde reddedildi.

Bunun üst mahkemesine başvurduk Danıştay’a gitti. Danıştay’da inceleniyor. Az önce buraya geldiğimizde dosya evrağı girdiğine ilişkin mesajlarda geldi elime. Bir de iki tane orman davası açmıştık bu kesimi engellemek için. Kesimi engellemekle ilgili davamızda da bilirkişi incelemesi bile yapılmadan ÇED davasında bu iş görülmesi gerekir bizim işimiz değil dercesine bu davaları reddetmişti. Onun da başvurularını yaptık üst mahkemeye. Bu İstanbul İdare Mahkemesi’ne gidecek orada incelenecek. Bir davamız daha var buda su izniyle ilgili DSİ’den İznik Gölü’nden alınacak suyla ilgili davamızdı. O davada da DSİ savunmasını verdi dedi ki 200 bin metreküpün hepsini alsalar İznik Gölü’nden 600  milim oynar ne olacak.

Aynı DSİ siz başka bir istekte bulunduğunuzda bir gram suyumuz yok diye cevap veren DSİ bu sefer 6 milimin önemli olmadığını söyledi. İznik Gölü’nün aşağısına indiyseniz 6 milim değil 6 metre geri çekilmiş durumda hatalı kullanım sebebiyle kuraklık sebebiyle o davaları da sürdürüyoruz. Onun dışında da başka hukuki başvurular yapabilir miyiz bunları da araştırıyoruz. Hukuk bir taraftan gidecek bir taraftan da sizin eylemleriniz muhakkak sürmek zorunda bu vesileyle yeniden gelmiş olduk defalarca da geleceğiz üşenmeden. Ankara’da ki eyleminiz de çok doğru bir düşünce derdimizi anlatmak zorundayız. Derdimiz var derdimizi anlatıyoruz. Biz Baro olarak desteği devam ettiriyoruz.”

Kirazlıyaylalı kadınlar kendilerini yalnız bırakmayan heyete teşekkür etti.

Yaşam alanlarından vazgeçmeye niyetleri olmayan köylüler, Ankara’ya yürümeye hazırlandıklarını söylediler.

Ödül töreni için köye gelen heyet, daha sonra maden sahasında incelemelerde bulundu.