“Pandeminin yayılmasını kalabalık kamu kurum ve kuruluşlarında en aza indirmek için cesur bir irade lazım!” bu sözler emekli Fizik Öğretmeni İlhami Alan’a ait. Yaptığı mucitler ile Bursa’nın yakından tanıdığı İlhami Alan bugünlerde fiziki olarak sosyal mesafenin cadde, sokaklarda uygulanabilir olmasına rağmen devlet kurumları ve ona bağlı işletmelerde uygulanmadığını iddia etti.

Alan; ” Ülkemizde bulunan kamu kurum ve kuruluşlarında işini yaptırmak isteyen vatandaşlarımız genelde kurumlarda bulunan numaramatikten aldığı sıra sayısı ile sıranın kendine ne zaman geleceğini kurum içinde bulunan numaratörün sıra durumuna göre takip etmek zorunda kalır. Sırasını kaçırmamak için kurum içinden ayrılmaz ve kurum içi sıra bekleyen vatandaşlarla dolar. Her ne kadar uyarsalar da dışarı çıkıp sırasını kaybetmek istemez. Bu nedenle bulunduğu ortamda bazen metrekare başına en az 1 kişi olduğu gözlenmiştir. Özellikle Bursa’da noterler genelde 1.kat 2.kat 3.kat gibi mekanlarda bulunur.

Az da olsa zemin katta da bulunabilir. Sıra numarasıyla işlem yapan Postane, Ödeme noktaları, Vergi Dairesi, Sağlık ocakları, Hastaneler, Muayene istasyonları, Belediyelerin bazı birimleri, Tapu Kadastro kuruluşları yapmış olduğum incelemelerde, özellikle noterlerde, hiç istenmeyen görüntülere rastladım. Genelde bankalar içeriye güvenlik görevlileriyle aldığından çok sıklık gözlemedim. Bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için, araştırma sonuçlarına göre geliştirdiğim proje önerim; bütün kurumlarda bulunan numaramatiklerin dışarıya taşınması ve içeride sıra belirten numaratörlerin aynısının her kurumun uygun bulunan dış duvarına konularak vatandaşların içeride dar ve kapalı alanda yığılmasının önüne geçilir. Bu şekilde vatandaş dışarıda açık havada daha rahat bir şekilde sırasını takip edeceğinden hem sırasını kaçırma kaygısını dindirerek sırasına birkaç numara kaldığında içeri girer. Böylece kurum içinde sosyal mesafe sağlanır. Hem görevli hem de vatandaş kendi arasında sosyal mesafeyi korumuş olur. Bu olumsuzluklar ülkemizin il ve ilçelerinde Bursa’daki gibi yaşanmaktadır. Böyle bir uygulama yoktur.

Projenin kurumlara maliyeti çok düşüktür. Sadece dışarıdan rahat görünebilecek kurum binasının dış cephesine ek, paralel bağlantılı numeratör konulmasıdır. Çok sayıda vatandaşımızı olumsuzluklardan koruyacaktır. Örneğin Bursa’da 50 noterde toplam yapılan iş sayısını 3-4 ile çarparsak noterlerdeki günlük kişi hareketliliğini görürüz. Bir iş için bazen bu yoğunluk 10 kişiye kadar çıkabilmektedir. Bazı duyarlı vatandaşlarımız kurum dışarısında bekliyor. Sırası gelinceye kadar numeratörü takip etmek için 3-4 kez içeri girip bakıyor. Sırasını kaçıranlar ise içeride görevli olan kişilerden rica etmeye çalışarak görevliyi zor durumda bırakıyor.

Noterde yapılan her bir işlem için ortalama 3-5 kişi noter içerisine girmektedir. Yapmış olduğum bire bir gözlemlerde 40-50 metrekarelik yerde boş alan 30 metrekarden genellikle azdır. Bu alanlar özellikle sabah ve öğleden sonraki saatlerde düşmemektedir. Hastanelerde de kapalı ve açık alanlara hastane dışında bulunan yerle aynı paralelde numeratörler konulursa hastane içerisinde de yığılma ve birikme olmaz. Bu durum tüm kamu hastaneleri ve çoğu özel hastanede de geçerlidir. Aynı uyguluma sıra numarası uygulamasını kullanan bütün kurumlar için uygulanmalıdır. Bu ortamdaki insanların virüs bulaşma etkisi, diğer ortamlara göre çok daha kolay olmaktadır. Çünkü iş takiplerinde genelde daha fazla oksijen tüketildiğinden, daha hızlı ve fazla nefes alma verme gerçekleşir.

Uygulama sayesinde virüs bulaşma riskini en aza indirgemiş oluyoruz. Yapmış olduğum araştırmalarda bir çok ildeki dostlarıma rica ederek araştırmalarını sağlayarak durumun diğer illerde de aynı olduğunu tespit ettim. Bir AR-GE inovasyon uzmanı olarak bilgilerinize arz ederim. Neden ülkemizde bunu uygulayan örnek il Bursa’mız olmasın ? Ben bu durumu Bursa Valimize birebir anlatmak istedim. Ancak; bugüne kadarda kendisine ulaşamadım. Valilik makamlarıda ne yazıkki; bana olumlu yada olumsuz randavü noktasında ulaşıp bilgi vermediler.” dedi.