Çocuklarımızı nasıl yetiştirmeliyiz?

Çocuklarımızı nasıl yetiştirmeliyiz?

“Birleşmiş Milletler önce 1954 yılında 20 Kasım’ı Dünya Çocuk Günü ilan etmiş.” MHP Yıldırım Belediye Meclis Üyesi ve Gurup Sözcüsü İhsan Bilgili; 20 Kasım Dünya Çocuk Günü’nde yayınladığı mesajında; “20 Kasım 1959 tarihinde Çocuk Hakları Bildirgesini kabul etmekle birlikte 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlana gelmektedir. İnsan beyninin sırrı hala tam olarak çözülebilmiş değildir? Kabaca beynimizin iki bölgesi vardır. Birinci bölge: ‘savunma mekanizması’ dır. Kaçma, korkma, kaygı, saldırma, tedbir alma bölgesi.. Korkulacak bir durum var mı, Saldırmalı mıyım? diye radar gibi her algıyı beynimize ikaz olarak gönderir. İkinci bölge ise: Eşrefi mahlukat olan insanı mükerrem yapan kısmı, yani’ düşünce bölgesi’dir. Bu bölge, insanın doğru olanın ayrımına varmasını, güzellikleri görmesini, muhakeme etmesini, karar vermesini, anlamlandırmasını, öğrenmesini ve gelişmesini sağlıyor. Eğer insan korku içindeyse stres yüklüyse gelişme, anlama, öğrenmesi duruyor. Vücut korkma, kaçma, saldırmaya kendini hazırlıyor. Akla gelen önemli bir soru: Biz çocuğumuzun hangi beyin bölgesine hitap ediyoruz? Kaçmalı mıyım, saldırmalı mıyım diye bakan savunma bölgesine mi, yoksa düşünmeye, anlamaya, öğrenmeye ve gelişmeye açık düşünce bölgesine mi hitap ediyoruz? Çocuklarımıza, dikkat et dökersin, elleme kırarsın, 100 almazsan gözüme gözükme, bu defa kazanmazsan seni insan yerine koymazlar, senden adam olur mu.. gibi hep korku cümlelerinden oluşan stresi tetikleyici bir şekilde ifadelerde bulunuyoruz. Beynin düşünce bölgesini harekete geçirmek istiyorsak mesela, ‘kitap okumazsan başarılı olamazsın’ yerine ‘kitaplar birçok şeyi öğrenmemizi sağlar, hayatı kolaylaştırır, olayları daha iyi kavrayabiliriz.’ Hatta “sen bu konuda ne düşünüyorsun, sence neden böyle oluyor?” diye sorularla beynin düşünmesini sağlayabilir, muhakeme gücüne katkı sağlayabiliriz. Araştırmalar, düşünme, anlama, öğrenme bölgesine hitap edilmiş çocukların; panikletilmiş, korkutulmuş çocuklara göre daha başarılı, sağlıklı, güçlü ve mutlu bir hayat sürdüklerini gösteriyor. Korkudan beslenen ve korku ile süslenen medya TV, çocukların ve gençlerin düşünce bölgelerini adeta dondurabiliyor. Çocuklarımızın TV ve sosyal medya eliyle bu çağın mankurtları haline gelmelerine izin vermeyelim. Çocuklarımızı sağlıklı nesiller olarak yetiştirelim. İstifade ettiğim kaynaklardan kısa bir özet sunmakla faydalı olmaya çalıştım sizlere…” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?