BUSKİ; Bayram Günü Abonesi Olmayan Köy Çeşmesini Kökünden Kesti!

BUSKİ; Bayram Günü Abonesi Olmayan Köy Çeşmesini Kökünden Kesti!

Sonunda buda oldu. BUSKİ abonesi olmayan kaynak suyu ile beslenen köy çeşmesini kökünden kesti! Yenişehir’e bağlı Marmaracık mahallesi Bursa’nın en eski yerleşim birimi olarak biliniyor. Rum Tekfurluluğuna bağlı iken; Ertuğrul Gazi ve Osman Gazi’nin Yenişehir’i feth etmeden önce savaşmadan aldığı tek belde olan Marmaracık 1974 yılında heyelan olabileceği ihtimali ile Yenişehir Bursa Karayoluna taşındı. Bu taşınma sırasında 3 hane ise eski topraklarını terk etmedi. 2000 yılların başından itibarende çoğunluğu emekli olan 55 hane 220 vatandaş, Marmaracık’a 3 kilometre uzaktaki Eski Marmaracık’a ekolojik ve doğal tarım yapmak amacıyla yerleşti. Kendi eski olan ama yeniden keşfedilen 950 dönüm içindeki arazi içinde 100 yılı deviren gaz lambası ile vakit namazlarının kılındığı bir köy camisi ve 30 kadar yine aynı yaşlarda bulunan tarihi binaları ile dağ turizminin gözdesi olacak olan Eski Marmaracık yıllardır su, elektirk ve yol problemini aşamıyor. Bağ Evi Ruhsatları ve İmar Barışı’ndan yeni sakinler yükümlülüklerini yerine getirdiği halde bu haktan faydalanamıyor.

“Arife Günü Gece Operasyonu”

Geçtiğimiz ay Eski Marmaracık’ın mücadelesi Bursa Kamuoyuna DSP, DP, SP, Genç ve Gelecek Parti İl Başkanları ve STK Temsilcileri ile Bursa’nın gündeme getirilmiş, Temmuz 2020 Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Olağan Oturumunda Gurup Sözcüsü Mehmet Temirtaş yaşanan insani dramı Başkanlık kürsüsüne taşırken, CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan konuyu “Soru Önergesi” ile Bakanlıklara taşımıştı. Gelişen son olaylar elektrik, su ve yol konusunda yeni köy halkını umutlandırırken Kurban Bayramı’na 1 gün kala Arife Günü (30 temmuz Perşembe) gece saat 22,00’da yaşanan son olay tüm umutları söndürdü. Özel bir araçla gelen kendilerini BUSKİ görevlileri olarak tanıtan kişiler 350 yıllık köy çeşmesinin suyunu kesti. Yeni köy sakinlerinin Yenişehir Jandarma Komutanlığına ulaşarak durumu bildirmesi ile aynı gece 23,40 sularında jandarma ile birlikte gelen aynı kişiler ihtiyaç kadar olacağını düşündüğü su miktarı kadar açtı. Yeni sakinlerin suyun kesilmesi ile ilgili yazılı bir emir olup olmadığı yönünde bir talimat aldıkları yönündeki sorulara cevap vermeyen şahıslar, bununla ilgili bir tutanak istemelerine rağmen olumlu bir cevap alamadı.

“20 Bin Fidan, 200 Hayvan Susuz!”

Bayramın 3 günü (2 Agustos Pazar) aynı kişiler kendilerini BUSKİ Yenişehir İşletme Müdürü olarak tanıtan birisiyle birlikte saat 21,00’de gelerek bu suyun aşağıdaki köyün hakkı olduğunu söyleyerek Eski Marmaracık’ın tek köy çeşmesini kökünden suyunu keserek mühürledi. Sakinler jandarmaya ulaşarak durumu bildirmesine rağmen jandarmadan; “Olaya biz şikayet olmadan müdahale edemeyiz. Siz gereken kurumlarla irtibata geçin” cevabı aldı. Mağdur olan sakinlerden Özgen Evran; “2009 yılında buradan şimdiki Marmaracık muhtarı olan Mitat Arı’nın vasıtası ile bir tarla aldım. Sonraki yıllar Mitat Arı ve akrabaları ile köylüler; 55 haneye 640 dönüm içinde eski binalarında bulunduğu tarlaları peyder pey sattı. Tüm kanuni yükümlülüklerimizi yerine getirdiğimiz halde, 10 yıldır buraya su, elektrik ve yol getirmedik. Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşı olarak üstümüze düşen her yükümlülüğü yerine getiren devletine vergisini zamanında veren yeni sakinler olarak derdimizi milletvekilimiz, il başkanlarımız, meclis üyelerimiz duyarak sesimizi duyurunca umutlanmıştık. Ama arife günü ve bayramın 3’cü günü yaşadıklarımız bizi yerleyeksan etti. Bu alanda 200 civarı küçükbaş, kanatlı hayvan ve kedi-köpek var. 20 bin neredeyse ceviz ve meyve fidanı var. Kendimizden geçtik bu canlılar  susuz ne olacak! 18 Temmuz Cumartesi eşim rahatsızlandı. Ambulans çağırdık. 1 saat sonra beklediğimiz ambulans Yenişehir’den değil, Kestel’den geldi. Mahallemizde 30 civarıda çeşitli rahatsızlıkları olan komşularımız var. Su için aşağıdaki Marmaracık’a 5 bin kişinin rahatça su ihtiyacını karşılayabileceği bir depo yapıldı ve beslenmesi bitirildi. BUSKİ’den olduğunu ve müdür olduğunu iddia edilen ve kendilerini BUSKİ personeli olarak tanıtan kişiler bizide tehdit ederek; “Sizin burada su hakkınız yok! Su aşağı köyün. Burada yaşamaya ne hakkınız var! Size bir damla su vermeyeceğiz!” diyerek suyu ikinciye kesti. Biz hukuka inanan devletimize saygılı insanlarız. Kesen kişilere müdahale etmedik. Sadece kesim ile ilgili bir yazı olup olmadığını sorduk.  Bununla ilgili cevap alamadığımız gibi hakaretler ile karşı karşıya geldik. Bizler uyuşturucu kaçakçısı yada terörist değiliz. Devletin güvenlik güçleri bile operasyon yaparken şafak vakti yaparken, BUSKİ tarafından bir dini bayramda gecenin ilerleyen saatlerinde bu türde yapılan kesimi ahlaki ve insani bulmuyoruz. Pandemi sürecinde yapılan ve su kesintilerinin önüne hem devlet hemde belediyeler önüne geçmişken, böylesine insanlık dışı eylemin kamuoyundada hoş karşılanmayacağını söylemek isterim. Kanuni haklarımızı yeni sakinler olarak adalet önünde arayacağız. Suyun kesilmesini isteyen ve kamu görevlilerini yönlendiren kişi yada kişilerin ortaya çıkmasını adalet mutlaka sağlayacak. Ben şahsen şuna üzülüyorum. 3 milyonluk mega kentte bizim derdimizi yıllardır çözemeyen Büyükşehir’in bir damla suyumuza göz dikerek suyumuzu kökünden kestirmesi. İnsanlık onurumuzu birkaç koltuk sahibinin egolarına teslim etmeyeceğiz! Bize bugüne kadar destek veren siyasi ve STK Temsilcilerine gönül dolusu şükranlarımızı mahalle sakinleri adına sunuyoruz.” Dedi.

 

 

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

20 yorum

  1. Ayıptır günahtır, bu ne vicdansızlıktır. Köyün muhtarı resmen köylüye eziyet icin fırsat kolluyor. Bu sözde muhtara dur diyecek bir devlet büyüğü yokmu?

  2. Allah sizin belanizi kendi yaninizdan versin huzur gormeyesiniz koyun çeşmesinden ne istiyorsunuz buski gelipte o suyu kesmez yakinda köyun meyve ağaçlari meyvesini verecek ondan ağaçlari taşliyorlar yilmadan usanmadan hakkimizi almak için gerekli mercihlere gidecez işimizi kim çozerse seçimde toplu olarak oyumuzu oraya verecez

  3. Bu adaletsizlik ve haksızlık karşısında yetkili mercilerin en kısa zamanda duruma müdahe etmesi ve buna sebep olanların ve bu duruma göz yumanların hak ettikleri cezayı almaları gerekmektedir. Tüm kanuni yükümlülüklerinin yerine getirilmesine rağmen 10 yıl boyunca su ve elektriğin köye gelememesi ile birlikte böyle bir insanlık dışı olayıb önüne biran önce geçilmelidir. Tüm bu olanlara sessiz ve eylemsiz kalmak da bu suça ortak olmak anlamına geliyor. Büyükşehir’in bu durumu en ivedi şekilde çözümlemesi çok önem taşımaktadır.

  4. Hangi Devirde Yaşıyoruz? Belediyenin Bu Konuyla İlgili İnsiyatif Almasını Bekliyoruz. Bayram Bayram Bu Kadar Eziyet Edilirmi? Sorumluluk Almanızı Rica Ediyoruz

  5. Bu köyde yaşayanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı devlet olarak hayatlarını kolaylaştırmak yerine bazı makam ve mevki sarhoşu olmuş sözde devlet yetkilisi kişiler vatandaşa kasıtlı eziyet ediyor. Belediye başkanı, kaymakam ve valimize sesleniyoruz. İnsanı yaşatki devlet yaşayın.

  6. Devlet büyüklerinin marmaracık köyünün elektrik ve su sıkıntılarını çözmelerini istiyoruz

  7. Ara sıra gittiğim bir yer doğasına hayran olduğum bir yer bu köye kim hainlik ediyorsa Allah’ın dan bulsun

  8. Bu nasıl bir rezilliktir köyde ne elektrik var nede su şu kavurucu sıcaklarda yapılan köylüye revàmı bu buna sebep olanlar ne bu dünyada nede ahirette bunun hesabını veremez bir an önce bunu bir yanlışlık olarak kabul ediyoruz vede karmaşanın çözülmesini istiyoruz

  9. Yıllarca tüm çeşmelerinden su Akan Osmanlı medeniyetinin geldiği son durum birde tek kullanım suyu çeşme olan bir köyün Bayram günü suyunu kesmek Hangi insanlık sıfatına sığar anlamak mümkün değil

  10. Hangi çağda yaşanıyor bu rezillik yahu! Ücra Bir ilden ilçeden söz etmiyoruz sular şehri Bursada dini bir bayramda dinden imandan uzak insan ancak bunu yapar yaptırır insanların suyu, elektriği zaten malum görevini gerektiği gibi yapmayan şahıslar sebebiyle yok bari köylünün, hayvanların ortak kullandığı tek cami suyuna dokunma! Gecenin köründe bu işlemin sivil personel tarafından yapılmış olması da cabası.. Yetkililerin gereğini yapmalarını, olay yerinde gerekli incelemelerin yapılmasını rica ederiz.

    • Buski nin abonelik vermek yerine köydeki tek su kaynaginin kesmesini mantıklı bir sekilde aciklamasını bekliyoruz…

  11. Köydeki insanlar hayvancılık ve tarımcılık yaparak hem kendi geçimlerini sağlamakta hem de halka hizmet vermektedir.Bu şekilde davranılarak insanların yaşam alanları kısıtlanmaktadır.En kısa zamanda su ve elektrik probleminin çözülmesini talep ediyoruz.
    Yetkililerin dikkatine..!

  12. Yeni köy sakinleri olarak şehrin stresinden uzak doğal ve huzurlu yaşamak için yerleştigimiz köyde gelişmesini beklerken her geçen gün yeni sorunlarla baş etmek zorunda kalıyoruz yetkililerin yardımını biran önce bekliyoruz.

  13. Muhtar köylünün derdini dinliceğine yol su elektrik getirceğine köylüye zulüm yapıyor köydeki tek su olan caminin suyunu buski vasıtasıyla kestirdi ayıptır yetkililerden yardım bekliyoruz.

  14. Buski nin abonelik vermek yerine köydeki tek su kaynaginin kesmesini mantıklı bir sekilde aciklamasını bekliyoruz…

  15. Bu nasıl bir insanlık nasıl bir zihniyet anlamak çok zor inanılır gibi deyil yetkililer bu işe biran önce el atmalı böyle bir şey olamaz hanği devirde yaşıyoruz yazıktır bunlar yasayanlar insan deyilmi bu nasıl anlayış bu insanlar orada devlete yada millete karşı bir suçmu ve ya bir kabahatmi işliyor kendi tapulu yerlerinde doğal olarak ekip biçiyor yaşıyorlar ne zararları var anlamak mümkün değil inanılmayacak bir şey devlet için halktan muhtar daha değerli anlaşılan böyle bir oyunun içine girdiklerine göre inşaallah devletimiz bu konuyu biran önce el atıp halleder bu halk burda rahat eder.

  16. Insan ve hayvan bitkiyi susuz koymaya sebep olan insanın yatacak yeri olmayacaktır yetkililerin bu terbiyesizlik karşısında sessiz kalmasını istemiyorum

  17. İnsanın insana nasıl zulüm yaptığına burada şahit oldum. Bayram arifesinde tek su kaynağımızdaki suyu kesen yetkilinin siz abone değilsiniz başka alacak yer bulamadınız mı demesi bir miktar dahi aksın ihtiyacımız var dememize kulak tıkaması bizleri derinden yaraladı.Biz nasıl bu hale geldik anlamıyorum.10 yıldır buradayım.Gözden çıkarılmış verimsiz hale getirilmiş bir tarlaya yüzlerce ağaç diktim büyútmek yeşertmek için bir damla suyu bulmak bulduğumuzu zayi etmemek için gece gúndúz eşimle çırpıníyoruz.Her bir ağacın etrafında õlmemesi için tek tek dolanıyoruz.Bu kesilen suda ağaçların kuşların böceklerin yaban hayatında
    yaşayan tüm canlılarínda hakkı var.Bursa nın tarım ilçesinde desteksiz sahipsiz çırpıníyoruz.Bize niye buraya geldiniz diye soruyorlar.Bu canımızı acıtıyor kardeşim acıtıyor.

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?