Bursa’da veli öğretmeni dövdü! Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bulunan Nesrin Fuat Bursalı İlkokulunda öğretmen Hamit Ergün, veli tarafından darp edildi. Nesrin Fuat Bursalı İlkokulu’nda üçüncü sınıfta okuyan bir öğrencinin velisi, öğretmen Hamit Ergün’ü darp etti. Olay üzerine hareke geçen Türk Eğitim Sen okulun önünde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında öğretmen Hamit Ergün söz almazken, toplanan grup sloganlar attı.
Türk Eğitim Sen Bursa 3 nolu şube Başkanı Altuğ Meşe, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“2020 yılı dünyada ve ülkemizde bir çok acıya sahne oldu. Eğitim camiası bu ve bunun gibi felaketleri yıllardan beri hep yaşıyor. Bursa’da en son gerçekleşen olay artık dağ başlarında bile yaşanmıyor. Dün Nilüfer ilçesi Nesrin Fuat Bursalı İlkokulu’nda Hamit Ergün isimli öğretmenimize bir veli tarafından yapılan darp olayı bunun en açık örneğidir. Bu vesile ile Hamit öğretmenimize geçmiş olsun dileklerimizi söylüyor ve her zaman yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum. İsteyen istediği gibi elini kolunu sallayıp sınıfa giriyor, öğretmeni sınıftan çıkararak darp ediyor. Biz artık ülkenin gençliğe yol gösteren fertleri olarak daha öncesinde olduğu gibi eğitimin nesnesi değil öznesi olmak istiyoruz. Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine kadar düşerek bayağılaşan ve her geçen gün sayıları ve niteliği artarak çoğalan eğitimciye şiddet olaylarından bıktık. Sınıfta öğrencilerimizle geleceği, bilimi, aydınlığı konuşurken dışarıya çıktığımızda “Acaba bizi kim bıçaklayacak, kim darp edecek ?” düşüncesiyle yaşamak istemiyoruz.”
“Bıçak kemiğe dayandı.” sözü artık gerçekleri yansıtmamakta. Bıçak kemiğe dayana dayana o kemik kırıldı. Biz o kırık kemikle artık topallaya topallaya gidiyoruz. Unutulmamalı ki bir memlekette öğretmen topallarsa medeniyet yarışında koşanların olduğu dünyada kaybedersiniz.
‘CAN GÜVENLİĞİMİZİ SAĞLAYIN’
“Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’a seslenmek istiyorum. Eğitim alanında gayretli çalışmalarınızı takdirle takip ediyoruz ancak birinci derecede önemli olan can güvenliğimizi sağlamak yolunda çalışmalar yapmanızı istiyoruz. Derdi devleti ve milleti adına çalışırken evine ekmek götürmek olan ve cehaletle şiddetin karşısında kendisini koruyacak tek silahı kalem olan biz öğretmenleri artık koruyun. Bizi artık eli sopalı, bıçaklı ve derdini konuşarak değil; kaba kuvvet kullanarak anlatmaya çalışanların insafına bırakmayın. Toplumun en güvenilen kesimi olan ve gerektiğinde yıkılmış bir devleti ayaklandırarak medeniyet yarışına dahil etmeyi başarabilen biz öğretmenler, bu kadarcık değeri hak ediyoruzdur.”
‘ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU ÇIKMALI’
“Atalarımız “Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” diye ne de güzel söylemiş. Biz artık masal dinlemek istemiyoruz. Biz icraat istiyoruz. En kısa sürede “Öğretmenlik Meslek Kanunu” çıkarılmalı ve öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilerek öğretmenlik yasası yürürlüğe konmalıdır. Bizim istediğimiz asla dokunulmazlık tarzında bir şey değildir. Artık televizyonu açtığımızda öğrencinin velisi tarafından dersinden çıkarılarak darp edilen Harun öğretmeni, okul çıkışında öğrencisi tarafından bıçaklanan Fatma öğretmeni, makamında saldırıya uğrayan müdür ya da müdür yardımcısıyla ilgili haberleri görmek istemiyoruz. Biz insanca yaşayacağımız, öğretmen onur ve gururunu ayaklar altına alan davranışlara karşı bizi koruyacak darp edilme hatta öldürülme tehdidine karşı caydırıcılığı olan bir yasa istiyoruz. Otuz yıl önce şehit edilen öğretmen Murat Çağlar’ı, daha acısı dinmemiş Aybüke öğretmen, Necmettin öğretmen ve daha nicelerini şehit eden teröristlerle mücadele nasıl yapılıyorsa bugün görevi başındaki öğretmenin canına kastedenlerle de aynı şekilde mücadele edilmelidir. Biri devletin diğeri milletin geleceğini karartmaya çalışan zihniyet başka türlü açıklanamaz.”
Basın toplantısın da Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derya Şimşek Aksakal, Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, Eğitim Bir Sen 1 Nolu şube başkanı Ramazan Acar ve Türk Eğitim Sen 2 Nolu Bursa Şube Başkanı Fatih Gümüş’te konuşma yaptı.
Eğitim sendikaları öğretmene yönelik şiddete tepki gösterirken, darp edien öğretmen karakola giderek şikayetçi oldu. Öte yandan, darp edilen öğretmenin öğrencisine sinirlendiği ve tokat attığı, öğrencinin de akşam evine gidince öğretmenin kendisine tokat attığını ailesine anlattığı ve bunu duyan velinin öğretmeni darp ettiği iddia edildi. İddiaya göre, A.Y. isimli veli, çocuğuna tokat atıldığı iddiasıyla ilkokula gitti. Ders esnasında sınıfa girerek öğretmen Hamit Ergün’ü sınıftan çıkartan A.Y., bir süre konuştuktan sonra öğretmenle tartışmaya başladı. Kısa süre sonra kavgaya dönüşen olayda, A.Y. okul koridorunda Hamit Ergün’ü tekme tokat darp etti. Kavga esnasında bir sınıftan başka bir öğretmenin çıkarak araya girmesiyle kavga son bulurken, durum polis ekiplerine bildirildi. Olay yerine gelen polis ekipleri A.Y.’yi gözaltına aldı. A.Y. ve öğretmen Hamit Ergün, karakola giderek birbirlerinden şikayetçi olduklarını söyledi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen A.Y.’nin adli kontrol şartıyla serbest kaldığı öğrenildi.
Meşe şu şekilde konuştu: “İsteyen istediği gibi elini kolunu sallayıp sınıfa giriyor, öğretmeni sınıftan çıkararak darp ediyor. Biz artık ülkenin gençliğe yol gösteren fertleri olarak daha öncesinde olduğu gibi eğitimin nesnesi değil öznesi olmak istiyoruz. Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine kadar düşerek bayağılaşan ve her geçen gün sayıları ve niteliği artarak çoğalan eğitimciye şiddet olaylarından bıktık. Sınıfta öğrencilerimizle geleceği, bilimi, aydınlığı konuşurken dışarıya çıktığımızda ‘Acaba bizi kim bıçaklayacak, kim darp edecek?’ düşüncesiyle yaşamak istemiyoruz. ‘Bıçak kemiğe dayandı’ sözü artık gerçekleri yansıtmamakta. Bıçak kemiğe dayana dayana o kemik kırıldı. Biz o kırık kemikle artık topallaya topallaya gidiyoruz. Unutulmamalı ki bir memlekette öğretmen topallarsa medeniyet yarışında koşanların olduğu dünyada kaybedersiniz.”
“ÖĞRETMENLERİ ARTIK KORUYUN”
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a seslenen Meşe, “Eğitim alanında gayretli çalışmalarınızı takdirle takip ediyoruz ancak birinci derecede önemli olan can güvenliğimizi sağlamak yolunda çalışmalar yapmanızı istiyoruz. Derdi devleti ve milleti adına çalışırken evine ekmek götürmek olan ve cehaletle şiddetin karşısında kendisini koruyacak tek silahı kalem olan biz öğretmenleri artık koruyun. Bizi artık eli sopalı, bıçaklı ve derdini konuşarak değil; kaba kuvvet kullanarak anlatmaya çalışanların insafına bırakmayın. Toplumun en güvenilen kesimi olan ve gerektiğinde yıkılmış bir devleti ayaklandırarak medeniyet yarışına dahil etmeyi başarabilen biz öğretmenler, bu kadarcık değeri hak ediyoruzdur” ifadelerini kullandı.
“MASAL DEĞİL İCRAAT…”
Artık masal dinlemek değil icraat görmek istediklerini sözlerine ekleyen Meşe, “En kısa sürede ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ çıkarılmalı ve öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilerek öğretmenlik yasası yürürlüğe konmalıdır. Bizim istediğimiz asla dokunulmazlık tarzında bir şey değildir. Artık televizyonu açtığımızda öğrencinin velisi tarafından dersinden çıkarılarak darp edilen Harun öğretmeni, okul çıkışında öğrencisi tarafından bıçaklanan Fatma öğretmeni, makamında saldırıya uğrayan müdür ya da müdür yardımcısıyla ilgili haberleri görmek istemiyoruz. Biz insanca yaşayacağımız, öğretmen onur ve gururunu ayaklar altına alan davranışlara karşı bizi koruyacak darp edilme hatta öldürülme tehdidine karşı caydırıcılığı olan bir yasa istiyoruz. Otuz yıl önce şehit edilen öğretmen Murat Çağlar’ı, daha acısı dinmemiş Aybüke öğretmen, Necmettin öğretmen ve daha nicelerini şehit eden teröristlerle mücadele nasıl yapılıyorsa bugün görevi başındaki öğretmenin canına kastedenlerle de aynı şekilde mücadele edilmelidir. Biri devletin diğeri milletin geleceğini karartmaya çalışan zihniyet başka türlü açıklanamaz” dedi.
