Köşe yazarımız Zeki Baştürk makalesinde;

O kadınlar, bizim kadınlarımız. Üretken, yaratıcı kadınlar. Atatürk’e ve cumhuriyete yürekten  bağlı kadınlar. Aydınlık yüzlü, aydınlık düşünceli, çağdaş ve uygar kadınlar. Ortak paydaları müzik olan sanatsever gönüllü kadınlar. Yaşamın kır çiçekleridir onlar.

Bahar onlarla güzelleşir. Yaşam onlarla anlam kazanır. Gönüller çiçeklenir, umutlar yeşerir. Her yerde onlar vardır. Evde, işte, tarlada, üretimde. Sazda sözde onlar vardır. Onlar için yakılmış türküler, onlar için bestelenmiş şarkılar.

Bu özelliklerini NEVA KADİNLAR GEZEĞİ ‘nde birleştirmişler. Bir araya gelmişler. “Saz da çalarız, türkü de söyleriz” demişler,,  çıkmışlar yola. Kurmuşlar bir ekip. Yüzlerce yıldan bu yana erkeklere özgü bir geleneği alıvermişler  ellerinde. ” Biz daha iyisini yaparız ” diyerek almışlar ellerine sazları. Çıkmışlar sahneye. Tutturmuşlar bir şarkı. Gönüllere , neşe ve mutluluk saçmak için.

Neva , Türk Sanat Müziğinde bir makam adı. Aynı zamanda ses, seda ve uyum anlamına da gelir. Uyumlu bir birliktelik oluşturduklarını kanıtlamak istercesine. Bir başka anlamı da varsıllık, mutluluk, gönenç ve erinçtir. Sazlarıyla , sözleriyle, şarkılarıyla, yaptıkları ile gönüllere mutluluk kattılar.

Ortak paydası müzik olan gönüllü bu  kadınlar ; Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ,” Dünyada gördüğünüz her şey kadının eseridir .” özdeyişini doğruladılar bu akşam.

Gece, fasıl ile başladı. Aydınlık yüzlü kadınlar, güzel sesleri ile ruhları doyurdular. Gönüllere müzik şöleni verdiler. Fasıl sonrası on beş dakikalık mola verildi.

İkinci yarıya solistler geçidi ile başlandı. Körfez, Mehtap, yakamozlar, şarkıların vazgeçilmez temalarıdır. Gecenin ilk solisti Yeşim ÖNAL, “Sen körfeze geldiğin zaman” adlı şarkıyı seslendirdi. Füsun SEZER, kadınların yıllar geçtikçe güzelleştiğini anlatan “Şarap mahzende yillanır” şarkısıyla sahne aldı.

Aşk ateşi, bir alev gibi, bir kor gibi yakar insanın içini. Bu ateşi ancak sevgili söndürür.
“Bu ateşi sen yaktın gel de sen söndür ” diyerek sevgiliye seslenir Muazzzez Balcigil .

Aşk yaşayanlar, kimileyin acı çeker. Üzüntüler, kırgınlıklar yaşar. Sitemini dizeler döker âşık. ‘Ne senin aşkına muhtaç ,ne esirin olacağım” der  Nur GÜLER. Ayrılıklar, ölümden bile beter olur kimi zaman. Ayrılığı “Canandan uzak kaldı gönül” diye anlatır
Günseli Aydemir

Öyle anlar gelir ki sevgiliye olan öfkemizi, kırgınlıkları şarkılarla yumuşatırız. Kırmak ,üzmek istemeyiz  sevdiğimizi. Şarkılara  sığınırız. “Öyle dudak büküp hor gözle bakma,
Ah bu şarkıların gözü kör olsun!” sitemiyle rahatlamak isteriz. Sevim ERGİNTAN , duygularımızı yansıttı.
“Kaybolan  yıldız gibi” şarkısı ile geceye renk kattı.
Funda Arkın

Gelecek için umut veren Tuna TEPECİK, “Dertliyim ruhuma hicranımı sarmış da yine” şarkısı ile en çok alkış alan solist oldu. Sahnedeki duruşuyla, sesinin rengi ile Elif AKBULUT,  ” Biraz kül biraz duman, o benim işte ” diyerek göz doldurdu.

” Dertleri zevk edindim bende neşe ne arar?” şarkısı ile Kamuran KAYA;
” Unutamıyorum, gecem yok gündüzüm yok” şarkısı ile
Ali Nihat İRKORUCU, beğenilen arasında yerlerini aldılar.

İsmail ÇAKIR, Sahilde o buseleri aldığım akşam” ile Fatma YETİŞ, “Ne yüzümde nefesin” şarkısı ile geceye renk kattılar.

Neva Kadınlar Gezeğine, destek olmak , katkı sağlamak amacıyla, Proje Sanat Derneği, İpekyolu Sanat Müziği Korosu,  Yusufelili’ler Derneği ile  Meşk-i Huzur Sanat Müziği Korolarını  çalıştıran ve korolara şeflik yapan Remzi ÇELİKYAY,  Gül Mira ( Barış Çiçeği) adlı şarkıyı seslendirdi.

Konser, Gezek grubu kadınlarının kendilerinin yazıp besteledikleri “Veda Şarkısı” ile sona erdi:
“Güldük eğlendik bu akşam.”

Neva Kadınlar Gezeğine, destek veren korolara, emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Anadolu’nun kır çiçekleri, süslesin ülkemizi, gönüllerimizi. Barış çiçekleri açsın yurdumuzun her köşesinde. Sevgi, mutluluk sarsın her yanımızı. Bunu da başaracak olan bizim kadınlarımız.

Her şey sizinle güzel.