Köşe yazarımız Ali Yazır makalesinde;

Bir başkayız vesselam
Bursaspor’da olağanüstü kongre var. Merinos kültür merkezinin içi dışı araba ve insan dolu. Şaşırmamak mümkün değil.! Hayırdır ne oldu da Bursaspor üyeleri bu ilgiyi gösterdi? Dibe vuran, bir zamanların Türkiye süper lig şampiyonunun cenazesine bir kürek toprak atmak için mi? Yoksa yeniden ayağa kaldırmak adına sorumluluk almak için miydi bu kalabalık?
Kongre salonuna girince soruların cevabı bakımından işin rengi birdenbire değişiverdi. Kalabalık, bilinçli olarak son bir hamle ile bir omuz vererek Bursaspor’u kıyama kaldırmak için toplanmış olduğu anlaşılıyordu. Geçmişteki süper lig yıllardaki kongrelerden farksız bir atmosfer vardı. Kalabalık beklentilerin üzerindeydi. Sadece organizasyon oldukça amatörceydi. Oy kullanma anındaki kaos ise zaten mevcut durumun daha fazla yürüyemeyeceğini bağırıyordu!

Gündem sıralamasında yapılan konuşmalar, o eski kongredekiler gibi kaliteli değildi. Faaliyet raporu sonrası söz alan sadece üç değerli Teksas grubu üyesi olması ilginç olsa gerek. Neden ilginç? Çünkü onlardan başka söz alan olmadı. Eleştiriler kurumlar için önemlidir. Hatta geleceğin temelini oluşturan olmazsa olmazlardır. Recep Günay’a kürsüde, yönetimi ile ilgili genel durum değerlendirilmesi yaparken, Teksas grubu koltuklardan oldukça ağır çok ciddi tepki gösterdiler. Recep Günay’da her zaman yaptığını yaptı ve salonu istifa ettim diyerek terk etti!. Tepkilerinde haklı gerekçeleri olmasına rağmen konuşmacıya karşı sözlü üslupları, vücut dilleri Bursaspor üyesine yakışır olmadığını anlamış olacaklar ki grup başkanı ve iki konuşan genç üye bu konuda verdikleri rahatsızlıktan dolayı özür dilediler. Bu şekilde hesap sorulmayacağını aslında onlar da biliyorlardı. Bu tepkinin oluşturduğu kaos yaşanırken, salondaki yaşananları izleyen üyelerin, şaşkın bakışlarındaki anlamları ile koskoca bir Bursaspor hikayesi yazılabilirdi!

İbra edilip edilmeme olayının her şeyin üzerine çıktığı bir kongre oldu. Aslında açılan davalar, yönetimin iddia ettiğine göre “Bursaspor’un kurtuluşunun reçetesiydi” ama konu çok sönük kaldı. Bakalım davaların sonu ne olacak. Bitecek mi yoksa hak arama devam mı edecek. Bu konu çok kritik ve yeni seçilen yönetim için vebali büyük bir konu… Çoğunluğun dediği oldu ve Recep Günay yönetimi ibra edilmedi yani aklanmadı. Salonda ibra konusunda istediğini alanlar susunca solon sus pus oldu. İki başkan adayı kısa ve öz konuşarak yeni dönemin hızla başlaması için sandıklar kuruldu.

Sinan Bür, Bursaspor’umuzun efsanelerinden. Sanırım Atatürk lisesi mezunu. Bursa kültürü ile yetişmiş büyümüş, hizmet etmiş bir değer. Konuşmasında rahmetli Orhan Özselek’in izlediği yoldan gideceğini, birlik beraberlik için her kapıyı çalacağını ifade etmesi bence önemli bir başlangıç adına önemliydi. Çünkü Bursaspor sadece güven veren, şaibeye bulaşmamış kişilerin sırtında ayağa kalkabileceğini herkes biliyor. Ben mayıs ayına kadar bu çaba, karşılık bulursa çıkış ve yeniden dirilişin fişeğinin atılmış olacağına inanıyorum.

Başkan, Sinan Bür yönetiminin büyük çoğunluğu Bursaspor forması giymiş ve şimdiye kadar toplum içinde saygınlığı tartışılmaz isimlerden oluşuyor. Ben bu yönetimin Bursaspor’un her türlü menfaatlerini karşılıksız olarak koruyacaklarına, açılan davaların sonuçlanması için gerekeni yapacaklarına inanıyorum. Ancak Bursaspor’un geleceğini kurtarabilecek bu yönetim, eğer diğer yönetimlerin yaptıkları gibi profesyonel futbol çarkı içinde Bursaspor’un menfaatlerini korumada mevcut sistemin çarkına uyarak, bilerek, ciddi hatalar ile Bursaspor’a zarar verirlerse, korkarım terlettikleri Bursaspor forması onların şahsiyet urganı olarak boyunlarına geçer.

Bursaspor için forma terletmek ayrı, onu yönetmek ise apayrı bir süreçtir. Eskiler “şuuyu vukuundan beterdir” demişler. Yoğurdu bile üfleyerek yemek lazım. Şeffaf bir yönetim ile Bursa ili size en büyük desteğini verecektir. Bursaspor için belki de sizler en son şanssınız.

Ya ayağa kaldıracaksınız ya ayağa kaldıracaksınız! Bursaspor taraftarı başka bir ihtimal düşünmek bile istemiyor.
Çok önemli bir sorumluluk aldılar. Kendilerine başarılar diliyorum.