Doğal Yaşam İçin Asırlık Çile! Yukarı Marmaracıklıların Hayata Tutunmak için Verdiği Büyük Savaş…

Doğal Yaşam İçin Asırlık Çile! Yukarı Marmaracıklıların Hayata Tutunmak için Verdiği Büyük Savaş…

Tam bir doğa aşığıydı… Doğayı, Doğa Can’larını, Ağacı, Su’yu seven doğa aşığı bir insandı. Bir süre siyasette girdi… Siyasette makam mevki bir yana vatandaşa hizmet bir yana dedi… Bıraktı… Ağır bir hastalık geçirdi… Tedavi oldu… Kalktı doğaya çıktı… Ayakları O’nu Yenişehir’e götürmüştü… Bursa-Yenişehir asfaltına yakın-asfaltla sınır Marmaracık köyününün sırtını dayadığı dağlarına baktı… Karar verdi… Oraya çıktı… Sadece kendi değil, çevresinide terk edilmiş yaylaya çıkardı… Evet mücadele türküsü yarım kalan, 57 yaşına kadar bu hayata tutunabilen, geçirdiği kalp krizi nedeni ile ancak 3 gün hastanede yaşam savaşı veren Özgen Evran’dan bahsediyoruz. 29 Mayıs 2021 yılında hayata gözlerini yuman, bugün Yukarı-Eski Marmaracık olarak bilinen yaklaşık bin dönümlük çorak araziyi elektirksiz, susuz, yolsuz olmasına rağmen 15 yılda yaşanabilecek bir hale getiren Özgen Evran yaşadığı tüm yasadışı olumsuzluklar ve engellemelere kalbi dayanamadı ve bu hayatttan koptu. Vefatına  sadece ailesi değil tüm Bursa üzüldü.

“Yeni Bir Dünya Kurdular”

Tüm dikkatler yakın zamanda madencilerle kıran kırana mücadele eden Kirazlıyayla üzerinde iken; 8 kilometre uzağındaki başka bir köyde fırtananın aslında en büyüğü kopuyordu… Yukarı Marmaracık’ın sorunlarını takip ettiğimiz ilk zamanlar 2019 Eylül ayıydı. Bundan tam 2 yıl önce bir dostumuzun telefonuyla Yukarı Marmaracık isminde modern hayata 2,7 kilometre uzaklıkta bulunmasına rağmen yokluklarla mücade eden bir yerleşim yerinden haberimiz olmuştu. Kalktık bir cumartesi günü Yukarı Marmaracık’a gittik ve buradaki yokluğu gözümüzle şahit olduk. Rahmeti rahmana kavuşan insan canlısı olduğu kadar doğa ile kucaklaşan Özgen Evran ağabeyide o zamn tanıdım. Yukarı Marmaracık’ın kısa öyküsünü anlatayım. 1974-75 yılları arasında şehir merkezinden 17 kilometre uzaklıkta olan eski Rum yerleşimi olan sonradan Osmanlı tarafından yerleşkeye açılan Marmaracık Köyü o tarihlerde 30 hane, asıl neden asayiş olmasına rağmen farklı bir nedenle yol kenarına indirilir. Yukarı havzada kalan meskenler ise yıkılmaz kalır. Gel zaman git zaman bu toprakları asıl sahipleri kullanamaz ve 2001’den itibaren satmaya başlar. Özgen Evran ve arkadaşlarıda bu topraklarla 2009’da tanışır ve toplu olarak 150 dönümünü satın alır. Yukarı Marmaracık’ta halen 68 hane ve 250 nüfus yokluk koşullarında mücadele vermekte. Eski bir taş camisi olan yerleşim biriminin her bir köşesinde neredeyse bin yıllık tariin her döneminin izlerini görebiliyorsunuz. Yolu, Suyu, Elektriği olmayan köyün ilk haberini kaleme aldığımda siyasilerden, STK Kuruluşlarından oldukça büyük destek almıştık.

“Yukarı Marmacık’a Büyük Siyasi Destek!”

Öyleki; haberin yayınlanması sonrası siyasiler harekete geçmiş, köylünün kronik sorununun çözümü için ellerini taşın altına koymuştu. MHP’li Yenişehir Belediyesi bölgeye bir çalışma başlatmış, yerleşim birimine giden yolu temizlemiş, yerleşim birimine çöplerin toplanması için konteynır bırakmıştı. CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan konuyu TBMM’ye,   İYİ Parti Büyükşehir Gurubu adına Sözcü Mehmet Temirtaş Büyükşehir Belediye Meclisi’nde söz alarak yaşanan mağduriyeti Bursa Gündemi’ne taşımıştı. CHP, İYİ, MHP, Demokrat, Saadet, Gelecek, DEVA, Genç, Milliyetçi Cumhuriyet, BBP, DSP İl ve İlçe Başkanlıkları ile birçok STK Temsilcileri yaşanan mağduriyetler ile ilgili söz konusu yerleşim biriminde incelemelerde bulunmuş, yerleşim yerinin mağduriyetinin acilen giderilmesini talep etmişlerdi. Haber sonrası ilginç bir gelişme yaşandı. Yukarı Marmaracık’ın tek su kaynağı olan 350 yıllık köy çeşmesi BUSKİ’nin abonesi olmamasına rağmen BUSKİ elamanları tarafından Kurban Bayramı Arife Günü’nde kökünden kesilmişti. O gün Özgen Evran ve Yukarı Marmaracık sakinlerinin başlattığı hukuk savaşı geçtiğimiz haziranda sonuçlandı. Yukarı Marmaracık’ın tek akan çeşmesi Yukarı Marmaracıklılar adına tescillendi. Açılan mahkemelere, Yukarı Marmaracıklıların tüm isyanına rağmen BUSKİ suyu taşıayabilmek için 17 günlük kısıtlamada kadastro yolundan 420 hanenin bulunduğu Yenişehir-Bursa karayolu üzerindeki yerleşim birimine yeni hat döşedi. Son kararla BUSKİ’nin büyük bir inatla gerçekleştirdiği hattan oluşan kamu zararının nasıl giderileceği ise merak konusu!Yukarı Marmaracık’ın tek kazanımı sadece bu değil, 2022 yılının haziran ayında da elektrik için bir çalışma yapılacak. O fırtanalı günlere arşivlerimize bakarak dönelim.

Yukarı Marmaracık Köyü’ne Mahkeme Kararına Rağmen BUSKİ’den Operasyon!

BUSKİ Ne Yapmaya Çalışıyor!

“Boynumuzu Bükük Altyapısız Bırakmayın! Çalıkuşu bile elektriğine kavuştu biz karanlıklardan kurtulamadık!” Orada bir köy var uzakta, gitmesek de gelmesek de o köy bizim köyümüz deyişini gerçeğe çeviren Yenişehir’e bağlı Yukarı Marmaracık köyünün yeni sakinleri yıllardır mağdur.” bu spotla vermiştik burada yaşayan 250 civarındaki vatandaşın dramını. 350 yıllık köy çeşmesini kendi abonesi olmamasına rağmen tek doğal kaynak çeşmesini geçen yıl Ramazan Bayramı arifesinde suyunu kesen BUSKİ’yi köylüler yürütmeyi durdurma kararı almak için mahkemeye vermişti. Mahkeme şubat ayında “Su kaynağının kesilmesini ve bu kaynaktan farklı bir yere su götürülmesini” kesin bir dil kullanarak durdurmuştu. 30 Mart akşamı ile 2 Nisan akşamı tarihleri arasında BUSKİ ekipleri köye ekip göndererek tarihi köy çeşmesi civarında kazı işlemlerinin startını verdi. Toplam 2 kepçe ile 8 resmi araçla birlikte 22 teknik elemanını bölgeye gönderen BUSKİ; mahkeme kararına rağmen suyu 2,6 kilometre uzaklıktaki Yenişehir-Bursa Karayolu üzerinde 420 hanelik Marmaracık Köyü’ne kadastro yolu üzerinden tahliyesi için çalışma başlattı. Mahkeme kararını “İstinaf Mahkemesi” taşıyan BUSKİ’nin üst mahkeme kararını beklemeden yaptığı işlem tepki çekti. 2 Nisan öğleden sonra bölgeye ulaşan Yukarı Marmaracık Köyü Avukatı Güner Aklan’ın müdahalesi ile yapılan işlemler durduruldu. Aklan’ın gelen ekibe “yazılı görev kağıdınız var mı?” sorusuna teknik ekip “talimat aldık, geldik” demeleri üzerine BUSKİ Genel Müdürlüğü ile görüşme sağlayan Aklan yapılan işlemin durdurulmasını sağladı. Aklan; “Köyün suyu ile ilgili mahkemenin aldığı net bir karar var. Su’ya dokunulmamasını belirten bu karar çiğnenemez. Üst mahkeme henüz açılmamış, sadece başvuru var. Gelişmeleri takip edeceğiz.” dedi.

“Kurbanda BUSKİ Eziyeti!”

Yeni adıyla Uluslararası Bursa, önceki ismi ile Yenişehir Havalimanına 7 kilometre, Yenişehir-Bursa Karayolu’na 2 kilometre uzaklıkta bulunan Marmaracık Köyüne bağlı olan, 2 bin öncesinin Marmaracık köyünün 55 hane 220 nüfuslu köyü devletten hak ettiği hizmeti halen alamıyor. 950 dönüm kadar bir alana yayılan ve içinde meyve- ceviz bahçesi bulunan yerleşim birimi Yunan işgalini görmüş, Kurtuluş Savaşı öncesi Rum ve Ermeni nüfusunun yoğun olarak yaşadığı, daha sonrasında mübadele ile burada yaşayan Türk tebasının Yenişehir Ovası’na indirilen eski  Yukarı Marmaracık doğal güzellikleri ve 100 yıllık binaları ile yakın gelecekte dağ-doğal yaşam alanlarında turizme açılmaya aday Bursa’nın yerleşim yerlerinden biri. Yukarı-Eski Marmaracık’ta ikamet eden 250 vatandaş bayram arifesi gecesi kendilerini BUSKİ görevlileri olarak tanıtan kişilerin kurumun abonesi olmayan köy çeşmesinin suyunu kesmeleriyle 7 gün susuz kalmış olaya tepki göstermişti. Köy sakinlerinden Özgen Evran o gün gazetemize “Arife günü gecesi gelip kestiler, sonra biz jandarmaya haber verince kesen şahıslar jandarma ile birlikte gelip suyu açtı. Bayramın 3’cü günü saat 21,00’de başlarında Yenişehir BUSKİ Müdürü olduğunu iddia eden kişi ile gelerek çeşmeyi bir damla bırakmayacak şekilde keserek gittiler” dedi. Durumu jandarmaya bildirdiklerini ifade eden Evran, “Jandarma, resmi şikayet olmadan müdahale edemeyeceklerini söyledi. Cami yanında bulunan bu çeşme hayrat çeşmesi. Suyun büyük kısmı 2,6 kilometre aşağıda bulunan yol boyundaki Marmaracık köyüne gidiyor. İnin bakın aşağıdaki köye, giden su kanalizasyon ile birleşiyor. Burada yaşamak için mücadele eden sakinler devletine 30 yıl çalışmış devlet memur emeklisi. 20 bin ağaç, kanatlı, küçükbaş, büyükbaş, doğa canlıları ile bin hayvanın tek su kaynağı belediye kurumu vasıtası ile susuz kaldı” diye konuştu. Evran, “Biz insanız gideriz bidonlar ile Cumalıkızık’a ihtiyaç kadar suyu temin ederiz. Diğer canlılar ne yapacak? Fidanın ayaklanacak bir durumu mu var? Yapılarımız devletin yasal olarak kabul ettiği tüm evrakları almış olup, yapı kayıt belgelerine sahip. Köy içinde bir camimiz var, içinde namaz kıldıracak imam ya da müezzinimiz yok. Bir kaç kişinin egosu yüzünden yıllardır mağduruz” ifadelerini kullanmıştı.

“Su Hakkı Yukarı Marmacıklıların”

Köylünün Avukatı Güner Aklan; 3. İdare Mahkemesi 2020/721 Esas No’lu kararla suyun tamamının Yukarı Marmaracık’a verildiğini belirtti. Avukat Aklan; “Alınan Karar ile;  İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak ve bu kaynaklarda suların kaybına veya azalmasına yol açacak tesis kurulmasını ve bu tür faaliyetlerde bulunulmasını önlemek, bu konuda her türlü teknik, idari ve hukuki tedbiri almak davalı idarenin görev ve yetkileri arasında yer almakta olup içme suyu kapıtajına müdahale edilmemesi için kapıtaj kapağının kilit altına alınması ve kapağın açılmaması amacıyla kaynak yapılması, kanun ile kendisine verilen bu görev ve yetkilerin ifası kapsamında davalı idarece yapılan görevlendirme ve talimatlar çerçevesinde gerçekleştirilmiş olduğundan, idari işlem olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için; kaynaklardan abonelere ulaşıncaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak veya yaptırmak, bu projelere göre tesisleri kurmak veya kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek davalı idarenin görev ve yetkileri arasında yer aldığı açıktır.Buna göre davalı idarenin; içme, kullanma suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılması görev ve yetkisi kapsamında davacıların içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması ve dağıtılması yönünde gerekli tesis ve projesini yapması gerekirken, davacıların su ihtiyaçlarını karşıladıkları içme suyu kapıtajına müdahale edilmemesi için kapıtaj kapağının kilit altına alınması, kapağın açılmaması amacıyla kaynak yapılması şeklinde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.  Mahkeme bu gerekçeler ile lehimize karar vermiştir. Yukarı Marmaracık’ın diğer sorunlarının çözümü içinde siyasi ve idari anlamda gayret gösterilmesi gerekmektedir. Umarız ki; güzel sonuçlar yakın gelecekte alınır.” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?