“Kaynağı Uludağ’dan çıkan ve Marmara Denizi’ ne dökülen Nilüfer Çayı’nda yaşanan kirliliğin önlenememesi, bu durumun gerek Bursa Ovası’nda, gerekse Marmara Denizi’nde yaratmış olduğu çevre felaketlerinin nedenlerinin tespiti ve çözüm yollarının araştırılması amacıyla Anayasa’nın iç tüzüğü gereğince “Meclis Araştırması” komisyonu kurmalıyız.” sözler bir tıp hekimi vekile ait. CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan; “Nilüfer Çayı Uludağ’ın güney yamaçlarında bulunan Aras şelalesinden doğup, Nilüfer ve Doğancı Barajlarını doldurduktan sonra Bursa ovasını da geçerek yaklaşık 200 km kadar mesafe sonrasında Marmara Denizi’ne dökülmektedir. Nülüfer Çayı’na şehrin farklı bölgelerinde, yine Uludağ’dan doğan Değirmendere, Yaylacıkdere, Gökdere, Sultaniye Deresi, Ayvalıdere, Kaplıkaya Deresi, Hasanağa Deresi, Panayır Deresi, Cilimboz Deresi, Kurtkaya Deresi ve Deliçay gibi birçok dere ve su kaynağı eşlik etmektedir. Nilüfer Çayı ve diğer derelerimiz Bursa’ya girdiği andan itibaren Marmara Denizi’ne dökülünceye kadar, yüzlerce sanayi kuruluşu tarafından kirletilmektedir. Bu işletmelerin büyük bir bölümünde arıtma tesisi olmadığı, ya da arıtma tesislerinin düzenli çalıştırılmadığı da basına yansımaktadır. Bursa ovasında tarım alanlarının sulanmasında da kullanılan Nilüfer Çayı, kirliliğin etkisiyle çevrede yaşayanların rahatsız olacağı şekilde koku yaymakta, ve adeta siyah renkte akmaktadır. Uzmanların açıklamalarına göre, Marmara Denizi’nde son günlerde yaşanan deniz salyası çevre felaketinin en önemli sebepleri arasında, denetimsiz sanayi atıklarının akarsular ile doğrudan Marmara Denizi’ne akması gösterilmiştir. O yüzden mecliste bir araştırma komisyonu kurarak olayları netleştirmemiz lazım, ben CHP adına iç tüzüğün 104 ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını talep ettim.” dedi.