“İfade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir”

“İfade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun Sedat Peker açıklamalarına tepki göstererek, “İfade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Vekillerle yapacağımız kahvaltılı toplantıları 24 Haziran’da yeniden başlatıyoruz.

Biri İstiklal Harbi‘nde biri 15 Temmuz’da olmak üzere iki defa gazilik ünvanıyla şereflenen Meclisimiz zorlu dönemlerden geçmiştir.

Milli iradenin tecelligâhı olan bu çatının altında olan her gayret, elde edilen her netice ülkemizi hedeflerimize bir adım daha yaklaştırmaktadır. Hizmet bayrağının bugünkü temsilcileri olan sizler, artık çok daha büyük bir sorumlulukla karşı karşıyasınız. Biri istiklal harbinde, biri 15 Temmuz’da olmak üzere iki defa gazilikle şereflenen meclisimiz, her dönemde zorlu imtihanlardan geçmiştir.

Tek parti faşizmin baskılarına ve kötü mirasına rağmen Türkiye‘yi demokrasiyle bu meclis tanıştırmıştır. Darbeler ve muhtıralar yanında, vesayetin sinsi oyunlarıyla sürekli tökezletilen meclisimiz, her seferinde ülkemizi demokrasi rayına oturtmayı başarmıştır. Son dönemde meclisimiz yine birbiri ardına zorlu imtihanları alnının akıyla vermiştir.

Türkiye 2013’teki Gezi olaylarıyla başlayan karanlık senaryonun Meclis veçesiyle, 7 Haziran 2015 seçimlerinde karşılaşmıştır. Ülkemizin üzerine belirsiz kara bulutlarının çöktürülmeye, eski Türkiye özlemlerinin tekrar canlandırılmaya çalışıldığı, terör örgütleri eliyle siyasetin dizayn edilmeye çalışıldığı 7 Haziran 2015 seçimlerinin asla unutulmaması gerekiyor.

Geçtiğimiz yılın mart ayından beri tüm dünyayla birlikte ülkemizi de etkisi altına alan salgın süreci, yoğun dönemi yeni bir seviyeye taşımıştır. Türkiye siyasetten ekonomiye, sağlığa kadar tüm bu sıkıntıların üstesinden gelerek 84 milyon vatandaşının hakkına, hukukuna, geleceğine sahip çıkmıştır.

KILIÇDAROĞLU’NA SERT TEPKİ

Ülkemizde ne dış güçlerin ne de onların piyonlarının istikamet çizmesine izin vermedik.  Dün CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan zat çıkmış lağım çukuru iddialarını Meclis kürsüsünden dile getiriyor. İfade edilen iftiraların ve onları ortaya atan mahfilerin peşinden gitmek, ancak kendini oraya layık görenlerin işidir.

Milletten umutlarını kesenler, gırtlaklarına kadar iç içe girdikleri terör örgütleri yetmemiş olacak ki, şimdi de suç örgütlerine bel bağlamış durumdalar. Onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese vardır. Girdiği her seçimde şu kadar oy almazsam bırakırım diyen ve her defasında arsızca koltuğunda oturmaya devam edenler aynanın karşısına geçip bunu kendilerine söylemelidir.

Artık 75 yılını geride bıraktığımız çok partili siyasi hayatımızın armağanı olan sandık gibi kazanımlar ülkemizi en üst lige taşımıştır. AK Parti‘yi kirli senaryoların içine yerleştirme gayretlerini kabul etmemiz mümkün değildir. Türkiye‘de bugüne kadar tek parti faşizmiyle de vesayet ve darbe heveslileriyle de terör örgütleri ve organize suç şebekeleriyle de göğüs göğüse mücadele eden yegane parti biziz.

Biz terör örgütleriyle, suç örgütleriyle mücadelemizi, sınırlarımıza yönelen tehditleri, egemenliğimizi hedef alan saldırıları, birilerinin yardımıyla değil, milletimizle birlikte göğüsledik ve akamete uğrattık.

Türkiye’nin geleceği adına en küçük bir projelerini, programlarını, gayretlerini, hatta hayallerini duymadıklarımızın, örgütler üzerinden tedavüle sokulan senaryoların üzerine balıklama atlamalarının takdirini milletimize bırakıyoruz.

“AÇ OLARAK DOLAŞANLARI BUYRUN SİZ DE DOYURUVERİN”

Sözde siyasi parti genel başkanı olarak çıkıp konuşanlara, durmadan hep iftira. Neymiş millet açmış, bundan bahsediyorlar. Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin. Bizler tüm imkanlarımızı seferber ederek yaptık. Yapmaya devam ediyoruz. Bu konuda en ufak bir aksama söz konusu değil. Yapılandırma ise tüm yapılandırmaları yapıyoruz. Nankörlük parayla değil. Onlar nankörlüğe devam ediyorlar. Bunlar çıkmış millet aç diyor.

Evet, ben Rizeliyim. Rize’de çay müstahsilinin davranışını iyi bilirim. Trakya’daki üreticilerin çeltik üreticisinin yaklaşımını iyi biliyorum. Ama bunlardan bihaber olanlar kalkıp da çeltik üretici ne üretir bundan anlamaz ki… Bizler bütün bunları oradaki kooperatiflerin yöneticileriyle görüşerek adımlarımızı attık.

Çevrenin korunmasında bugüne kadar yaptıklarımızın ve sorunlarla yapacaklarımızın kapsamlı bir değerlendirmesini ayrıca yapacağım. Bizim gündemimizde ülkemize ve milletimize yapacağımız hizmetlerden, eserlerden, 7 düvele karşı verdiğimiz ve vereceğimiz mücadelelerden başka konu yoktur. Milletimizle birlikte sizler de takip ediyorsunuz. Onlarca yol, tünel, köprü, baraj, millet bahçesi, toplu konut açılışı yapıyoruz.

“BU OTOBANLARI BİZ YAPTIK”

Değerli kardeşlerim, az önce Sayın Kılıçdaroğlu’nu dinlediniz, yandaşlarını dinlediniz. ‘Bir eserleri var mı?’ diyorlar. Diyoruz ya, gözleri var görmez, kulakları var duymaz. Çünkü onların kalpleri mühürlüdür. Bu kadar açık, her şey ortada. Git, Yavuz Sultan Selim’den geçiver. Marmaray’dan geçiver. Avrasya‘dan geçiver. Ankara, İstanbul… Ya bu otobanlar, bunları kim yaptı ya? Biz yaptık. Ankara’daki havalimanını kim yaptı ya, bunu da biz yaptık. Aynı şekilde Çanakkale Havaalanı, bu dönemde bizim bir eserimiz. Bunlar Doğu’ya falan gitmezler zaten, salon sosyeteleri oldukları için oralara uzanamazlar.

Senin hastane hayatını biliriz biz, SGK’nın başındayken orayı nasıl çökerttiğini biliriz. Biz bu hastaneleri yaparken, bize bu hastanelerin niçin yapıldığını soruyor. İnsanımızın sağlığı için. Dikkat et, bu hastaneler şehir hastanesi. Senin SGK’nın başında olduğun dönemde serum yoktu serum. Affedersiniz tuvaletler kan revan içindeydi. Savaş Ay bunları bir programda gayet güzel bir şekilde dile getirmiştir. Bunların neyini anlatayım ya?

MARMARA’DA MÜSİLAJ SEFERBERLİĞİ 

Marmara Denizi’nin tamamını Koruma Alanı ilan ederek, atık su arıtma sistemlerimizi en ileri teknolojiye taşıyarak Marmara‘yı temizleyeceğiz. Müsilaj meselesine kalıcı çözüm getirme hususundaki yol haritamızı içeren Stratejik Planımızı da üç ay içerisinde inşallah tamamlıyoruz. Denizden alınan numuneler TÜBİTAK‘ta inceleniyor. Yarın yapılacak toplantı sonrası bilim insanlarıyla görüşeceğim.

Haliç’i nasıl tertemiz yaptıysak, denize girilir hale getirdiysek inşallah bu musilaj belasını kısa zamanda Marmaramızdan, İstanbulumudan temizleyeceğiz.

Gözbebeğimiz olan Marmara’yı, İstanbul’u Silahtarağa’daki arıtma tesisinin yapımını törenle durduran, en temiz ulaşım aracı olan metroların inşaatını toprakla kapatan, Küçükçekmece‘nin derelerini bakterilere teslim eden, pekçok yerde çöp toplamaktan bile aciz olan, her tarafından basiretsizlik akan bir zihniyete biz bu ülkeyi terk edemeyiz.

KANAL İSTANBUL AÇIKLAMASI

Kanal İstanbul’un inşaatına başlıyoruz. Kanal İstanbul‘u depremi tetikleyeceğinden, susuzluğa yol açacağına kadar nice zırvayla engellemeye çalışanlar önce bu şehre karşı asgari görevlerini yerine getirsinler. Biz hayırda yarışmayı sürdüreceğiz.

“İKİNCİ MAÇI ALİYEV’LE İZLEYECEĞİZ”

Tabi şimdi önümüzde İtalya – Türkiye maçı var bunu önemsiyoruz. Roma‘dan milli takımımızın başarıyla dönmesi halinde bizde Azerbaycan’da ikinci maçı İlham Aliyev kardeşim ile birlikte izleyeceğiz. Programımızı öyle yaptık.

Brüksel’deki programın akabinde Bakü’ye geçerek İlham Aliyev kardeşimize misafir olcağız.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?