Kudüs’e saldırı planlı bir barbarlıktır, alçaklıktır, şerefsizliktir! Susmayacağız!

Kudüs’e saldırı planlı bir barbarlıktır, alçaklıktır, şerefsizliktir! Susmayacağız!

Türk Diyanet Vakıf Sendikası Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı; Kudüs’te İsrail Emniyet Güçleri tarafından Filistinlilere karşı başlatılan uygulamalara ve şiddete sert tepki gösterdi. Şanlı; gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Şanlı; açıklamasında;

“SEN DE GELSEN EY BAHAR, SOLGUN KUDÜS

ÇÜNKÜ GÜL YOK, BAĞRI HEP KURŞUN KUDÜS

MESCİD-UL AKSA’ YA BİR BAK, KAN DOLU

BAĞRI KOR, EY MÜSLÜMAN, MAHZUN KUDÜS.

HER GÜN AH, HER AN YÜREKLER TARUMAR

ELLİ YILDIR GÖRDÜ KAÇ TAUN KUDÜS

MERHAMET YOK, ÇARE YOK, KÂFİRDE HİÇ

HAK -HUKUK YOK, İŞTE EY KANUN KUDÜS

HÜR EZANLAR YOK, NAMAZLAR AĞLIYOR

AĞLA SEYRİ, DURMA KURTULSUN KUDÜS.

Sayın Basın Mensupları;

Terör Devleti İsrail tarafından Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırı sadece orada ibadet amaçlı bulunan Filistin’li Müslümanların değil bütün insanlığın kalbine saplanan bir hançer olmuştur.

Maalesef İslam toplumlarında kök salan dağınıklık, kadir kıymet ölçülerinden tamamıyla kopuk muvazaalı ve muhataralı diyaloglar zalimlere koz vermekle kalmayıp inanç haklarımıza saldırıları hem tahrik hem de teşvik etmektedir. Çünkü birlik ve beraberlik hisarı yıkıktır.

Terörist başı İsrail, Miracın ilk basamağı Mescid-i Aksa’da toplanmış din kardeşlerimize ses bombası ve plastik mermiyle saldırmıştır. Bu mütecaviz saldırganlık Ramazan ayının son cumasında Kadir gecesinden d e bir gün önce vuku bulmuştur. Yani planlı bir barbarlıktır, alçaklıktır, şerefsizliktir.

İsrail Terör Devletidir, şiddet politik enstrüman olarak kullanmaktadır. Diğer yandan batı Şeria’da sürekli kamçılanan Yahudi yerleşimci terörü mazlumları evinden barkından çıkarmaktadır. Kudüs yaslıdır, Gazze hüzünlüdür, Batı Şeria gariptir, Filistin iki ateş arasındadır.

Ramazan ayı boyunca Filistinli kardeşlerimizin inanç ve ibadet özgürlüğüne musallat olan, Harem-i Şerifin statüsünü hedef alan İsrail Hükümetini lanetliyorum. Saldırılarda yaralanan kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Kudüs bizim kıblemizdir ve teslim edilmeyecektir.

Kudüs ilk göz ağrımız, ilk sevdamız, ilk yönümüz, Miracımızın ebedi emaneti, inancımızın ezeli onurudur. Kudüs’ten asla vaz geçmeyiz ve Siyonist kumpaslara esir bırakmayız.

Kudüs- Kaşgar-Kerkük-İstanbul birbiriyle tarih, kültür ve inanç bağlarıyla sımsıkı bağlıdır. Biz kavlimizin, kaderimizin, kavgamızın bilincindeyiz, şeytanın müfrezelerini de biliyoruz ve hesap gününü bekliyoruz.

İslam’ın ilk kıblesinde dahi ezan-ı Muhammed’inin yasaklanması ve son olarak ise Kudüs’ün işgalci Siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu bütün İslam âlemine hatırlatıyoruz. İslam âlemini reel politik kaygılardan arınarak, Amerika’dan, İsrail’den değil Allah’tan korkmaya ve O’na teslim olmaya çağırıyoruz. Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin’in özgürlüğüne kavuşması aynı çizgiye gelmiştir.

İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’da hakkın daveti ezan susturulmaya çalışılırken ve avluda savunmasız erkek ve kadın kardeşlerimizin üzerine barut yağdırılırken bu mezalimi dillendirmenin dahi antisemitizm olarak yaftalaması güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur. Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan ve güçlünün haklı olduğu bir uluslararası hukuk sisteminin ve onun ikiyüzlü kullanışlı araçlarını ret ediyoruz. Filistin’de, Suriye’de, Doğu Türkistan’da, Cezayir’de, Moro’da, Etiyopya’da, Bosna’da ve Arakan’da yaşanan kıyımlar gözümüzün önünde iken terör ve İslam dininin aynı cümlede zikredilmesinin vahşi ve saldırgan bir medeniyetin kullandığı bir algı aracı olduğunu çok iyi biliyoruz. Sömürgeci ülkeler ırkçı Siyonizm ideası merkezinde ilkel, barbar ve bencilce daha fazla tüketim ve İslam düşmanlığı motivasyonları ile yeni bir küresel sömürge düzeni kurmak amacıyla dünyayı çıkmaz bir yola sürüklemektedir.

Şu açıkça bilinmelidir ki New York’un bir gece aydınlanması için tüm gönül coğrafyamızı ateşe atanlar Kudüs’ün bir anlık karanlığa bürünmesinin sonuçları çok ağır olacaktır. Tarih bize göstermiştir ki Theodor Herzl’ın rüyasıyla hareket edenler bu çağın Selahattinlerini ve Abdülhamidlerini de hesaba katmazlarsa acı bir kâbusa uyanacaklardır. İslam coğrafyalarında yeni üretilen silahların tatbikatının yapılmasına göz yuman, kimseye hesap verme gereği duymadan çocukları öldürülen ve kadınlarının namuslarına tecavüz edilen, ilk kıblesine el uzatılan İslam dünyasının mensuplarına sesleniyoruz daha neyi bekliyorsunuz, daha ne kadar kendi kardeşlerinize, İslam âleminin meselelerine sağır, dilsiz kalacak ve görmezden geleceksiniz?

Müslümanların artık bir ayrım yapmadan bir araya gelerek Kudüs’e sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Başta Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz olmak üzere dün olduğu gibi bugünde İslam ülkeleriyle beraber Kudüs’e asker göndermelerini istiyor ve bekliyoruz.” dedi.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?