Kılıçdaroğlu TBMM’de sert konuştu

Kılıçdaroğlu TBMM’de sert konuştu

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de düzenlenen 23 Nisan Özel Oturumu’nda yaptığı konuşmada, Meclis’in kendi yetkilerinin gaspına sessiz kalmaması gerektiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de gerçekleşene 23 Nisan özel oturumunda konuştu.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“MİLLETİN HAKİMİYETİNİ TESİS ETMEK SORUNLARI ÇÖZEBİLMEMİZİN DE TEK ÇARESİDİR”

* Geçtiğimiz yıl TBMM’nin kuruluşunun 100. yılını kutladık. Geçen yıl bu kürsüde yaptığım konuşmada büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hangi koşullarda İstanbul’dan ayrılarak Milli Mücadele’yi başlatmak başlatmak amacıyla Anadolu’ya geçişini sizlerle paylaşmıştım.

* Atatürk, TBMM’nin 24 Nisan 1920 tarihli oturumda bu büyük yolculuğunun başlangıcını şu cümlelerle anlatıyor; ‘Milli vicdanın büyük iradesine bağlı olarak milleti bağımsız ve vatanımızı düşmanlardan arınmış görene kadar çalışmak andı ile 16 Mayıs 1919 günü İstanbul’dan ayrıldım.

* Samsun’da işe başladım.’ Atatürk’ün milli vicdan deyimi TBMM’nin bizzat yürüttüğü Milli Mücadelenin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini özetleyen bir deyimdir.

* Mustafa Kemal’e göre milletin egemenliğinden güç alan bir iradenin üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Tek bir insanın iradesinin yerine milli vicdanın büyük iradesinin yani milletin hakimiyetini tesis etmek ülkemizin bugün içinden geçtiği sorunları çözebilmemizin de tek çaresidir.

BU MÜCADELE HÂLÂ DEVAM ETMEKTEDİR”

* Bu Büyük Meclis 101 yıl önce bir Cuma günü açıldığında önüne koyduğu en önemli hedefi düşmanı en kısa sürede Anadolu’dan söküp atmaktı. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının düşmanın Anadolu’dan atılması kadar önemli gördükleri bir diğer temel konu kurtuluş mücadelesinin hukuki dayanağını oluşturmaktı.

* Bu nedenle öncelikle devletin omurgasını belirleyen bir anayasa hazırlanmış ve TBMM’de kabul edilmiştir. 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye kanunu bu anlayış ve sorumlulukla hazırlanmış 29 Ekim 1923’te kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk anayasası olmuştur.

* Bir kişinin değil milletin iradesi esas alındığından Teşkilat-i Esasiye Kanunu’nun birinci maddesi ‘Hakimiyet Bila Kaydu Şart Milletindir’ şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme daha sonraki anayasalarda yer almıştır.

* Milli Kurtuluş Savaşı mücadelemiz sadece bir askeri mücadele değildir. Milli Kurtuluş savaşımız ve sonrası bir anayasal demokrasi mücadelesidir. Bu mücadele hala devam etmektedir. Evet bugün yürürlükte olan Anayasamız da ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ diyor. Yine anayasamız, ‘egemenliğin kullanılması hiçbir kişiye, zümreye bırakılamaz’ diyor.

* Aynı madde, ‘Türk Milleti egemenliğini yetkili organların eliyle kullanır’ diyor. Sizlerin de bildiği gibi bu organlar yasama, yürütme ve yargı organlarıdır.”

“MECLİS’İN YETKİLERİNİN GASPINA SESSİZ KALMAMASI GEREKİR”

* Meclis’in kendi yetkileri konusunda titiz davranması, yetkilerinin gaspına sessiz kalmaması gerekir. Bu meclisin hiçbir vesayeti, gölgeyi üstünde hissetmemesi gerekir. Bu meclisin kendi özgür iradesiyle çıkardığı yasalara, yürütme organları uyup uymadığını denetlemesi gerekir.

* Bu meclisin halktan toplanan vergilerin, yapılan borçlanmalarının ve özelleştirme gelirlerinin nerelere nasıl harcandığını bilmesi ve denetlemesi gerekir.

* Bu meclisin yolsuzluklar konusunda çok duyarlı olması ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını sonuna kadar kararlılıkla ve inançla savunması gerekir. Bu meclisin Milli Kurtuluş Savaşı sürecinde bile ülkenin kanun hükmünde kararnameler ile yönetilmediğine izin vermediğini bilmesi gerekir.

* Bu meclisin Türkiye’nin en temel sorunlarını yeri geldiğinde masaya yatıran ve çözümler üreten bir sorumluluğunun olduğunu bilmesi gerekir.

“MECLİSİN BUGÜN, 2 MİLYON 538 BİN ÖĞRENCİNİN NEDEN EBA’YA ULAŞAMADIĞINI SORGULAMASI GEREKİR”

* Bu meclisin, insan hakları ihlalleri karşısında en onurlu tavrı takınması ve insan hakkı ihlallerine izin vermemesi gerekir. Bu meclisin devlette aşama aşama yok edilen liyakat edilen sistemini, neden yok edildiğini ve bunun topluma yüklediği maliyetleri araştırması gerekir. Bu meclisin anayasada yer alan ‘Basın Hürdür, Sansür Edilemez’ ilkesini yürütme organının niçin nasıl ihlal ettiğini araştırması gerekir.

* Bu meclisin, sayıları 10 milyonu aşan işsizler ordusunun yaşadığı sorunları ve nedenlerini araştırması ve sorgulaması gerekir. Bu meclisin bugün, 2 milyon 538 bin öğrencinin neden EBA’ya ulaşamadığını sorgulaması gerekir.

* Bu meclisin kamu-özel işbirliği içinde yapılan döviz garantili yatırımların maliyetini ve verilen garantilerin çocuklarımıza getirdiği yükleri bilmesi gerekir.”

“MECLİS’İN 128 MİLYAR DOLARIN KİMLERE SATILDIĞINI BİLMESİ GEREKİR”

* Bu meclisin, tek kişilik hükümetin kendi vatandaşlarından kendi ülkesinde niçin dövizle borçlandığını sorgulaması gerekir. Bu meclisin Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların hangi bankalarda, kimlere, hangi kur üzerinden satıldığını bilmesi gerekir.

* Bu meclisin Mersin Akkuyu’da yapılan atom santralinin sanayiciye dünyanın en pahalı elektriğini niçin satacağını ve bu pahalı alım garantisinin yabancılara niçin verildiğini, bilmesi ve sorgulaması gerekir.

* Bu meclisin devletin en büyük inşaatlarının adil bir şekilde yapılmayıp neden sadece 5 firmaya üstelik döviz garantili verildiğini ve bunun ahlaki temellerini sorgulaması gerekir.

* Bu meclisin kamu kuruluşlarının, kamu kurumlarının neden sadece bazı gazetelere ilan verdiğini araştırması gerekir. Bu meclisin yürütme organının yargı üzerindeki tahakkümüne izin vermemesi gerekir.

*Bu meclisin gencecik çocuklarımızın neden geleceklerini yurt dışında aradıklarını araştırması gerekir. Bu meclisin Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmak gibi bir görevinin olduğunu asla ve asla unutmaması gerekir.

“BİZ BÖYLE BİR MECLİS İSTİYORUZ”

* Bu Meclis’e tarih önünde saygınlık kazandıracak olan bu söylediklerimin yapılmasıdır. Bu söylediklerimi yapacak, sorgulayacak olan bir meclis halka güven veren bir meclistir. Biz böyle bir meclis istiyoruz. Biz, hukuk sistemimizin askeri ve sivil darbe hukukundan arındırılmasını istiyoruz.

* Bu Gazi Meclis’in yapması gereken temel görevlerden birisidir. Biz hak, hukuk, adalet istiyoruz. Biz milletin vekillerini millet seçsin istiyoruz. Biz hangi görüşten olursa olsun, hangi inançtan ve kimlikten olursa olsun bütün vatandaşlarımıza bu cennet ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz.”

“KİMSE UMUTSUZLUĞA KAPANMASIN”

* Gençler ve çocuklar, kimse umutsuzluğa kapanmasın Allah’ın izniyle bunların tamamını yapacağız. Bu güzel ülkede huzuru ve mutluluğu sağlayacağız. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her anne ve baba çocuğunu özgüven içinde okula gönderecek.

* Gençlerimiz geleceklerini yurt dışında değil kendi ülkelerinde çalışarak kazanacaklar. Bu duygu ve düşüncelerle büyük önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışına yetişen 115 milletvekilinin ve sonrasında çalışmalara katılan değerli milletvekillerimizi saygıyla ve rahmetle anıyorum.

* Covid-19 salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, terörle mücadelede şehit düşen güvenlik görevlilerimize Allah’tan rahmet yakınlarına sabır diliyorum.

* Tüm gazilerimizle birlikte hepimizi duygulandıran, gururlandıran ve bu salgına karşı özveriyle çalışan mücadele eden tüm sağlık çalışanlarına da şükranlarımı sunuyorum.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?