Bolten, Dünya Veteriner Hekimler Günü açıklaması

Bolten, Dünya Veteriner Hekimler Günü açıklaması

Bursa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Hüseyin Bolten, Dünya Veteriner Hekimler Günü dolayısıyla açıklama yayımladı.Bursa Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Hüseyin Bolten, Dünya Veteriner Hekimler Günü yazıyılı açıklama yaptı.

İşte Bolten’in açıklaması:

Her yıl nisan ayının son cumartesi günü tüm dünyada Dünya Veteriner Hekimler Günü olarak kutlanır ve Dünya Veteriner Hekimler Birliği tarafından bir tema belirlenir.
Bu senenin teması ‘’COVİD-19’a Veteriner Hekimlerin Yanıtı’’

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve ülkemizin de çok fazla etkilendiği COVİD 19 yaşadığımız ilk salgın değil, son da olmayacak belli ki…

Tarihsel kayıtların tutulmasından itibaren görüyoruz ki insanlık, değişik zamanlarda salgınlar nedeniyle çok zor zamanlar geçirmiş, bu salgınlar sadece hastalığa ve ölümlere değil toplumsal yaşamın, siyasi ve ekonomik değişimlerin yaşanmasına neden olmuştur.

Bu salgınların bir kısmı sadece insanlarda, bir kısmı hayvanlarda görülmüştür. Sadece hayvanlarda görülen salgınlar da toplumsal, ekonomik ve siyasi yaşamı etkileyecek düzeylere gelmiş, insanları çok korkutmuştur. Öyle ki Sığır Vebası salgını 1711’den 1760’lara kadar sürmüş, 200 milyon civarında hayvan ölmüş, hem salgın durdurulamamış hem de ekonomik ve siyasi çalkantılarla başa çıkılamamış, sonuçta hayvanların kendi doktoru olmasına karar verilmiş, yani bir salgın  bir mesleğin doğmasına neden olmuş ve 1762 yılından itibaren Veteriner Hekimlik mesleği bilimsel anlamda uygulanmaya başlamıştır.

Bugün ise, yine bir salgının ortasındayız ve yapılan epidemiyolojik çalışmalar netleşmese de COVİD-19’un hayvan kaynaklı bir hastalık olduğunu, yabani hayvandaki mutasyonundan sonra insanlar arasında yüksek oranda bulaştırıcılığa sahip bir hastalık halini aldığını biliyoruz.

COVİD-19’dan önce SARS CoV-1, MERS de yine koronavirus salgınları idi, aslında bu süreç öngörülebilirdi…

EBOLA da zoonoz yani hayvan insan geçişli bir hastalıktı, üstelik COVİD-19’dan daha ölümcül olmasına rağmen, şansımız bulaşıcılığının bu kadar yüksek olmaması idi.
2020 yılı Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin en yüksek düzeyde seyrettiği yıl oldu ama COVİD-19 haberleri içinde yok olup gitti…

Phlebovirus tipi RVF virusunun neden olduğu, en çok sivrisineklerle bulaşan Rift Vadisi Ateşi ile ilgili uyarıyor uzmanlar bugünlerde ve Tarım Orman Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın önlem alıp almadığını bilmiyoruz mesela….

Peki tüm bunları kim söylüyor ve alınacak önlemler nelerdir?

Yukarda bahsettiğim hastalıklarla ilgili bilgileri verenler ve gelecek zoonoz salgınlar için uyaranlar veteriner hekimlerdir.

Alınacak önlemler ise insan ve hayvan sağlığını koruyabilmek için hayvanların aşılanması yani koruyucu hekimlik uygulamaları,  yaban hayatına müdahale edilmemesi, sağlık işbirliğidir.

Gelişmiş ülkelerde, klinik öncesi bilimler sağlığın ve bilimin –doğal olarak- ortaklaştığı alandır ve süreçler işbirliği içinde yürütülür. Aslında Türkiye’de de böyle oldu fakat bazı nedenlerle ‘’veteriner hekimlik’’ bu sürecin içine bir türlü oturtulamadı.

Örneğin COVİD-19’a karşı aşı ve ilaç çalışmalarının yapılabilmesi için gerekli olan virüs izolasyonu ilk kez bir Veteriner Fakültesi Viroloji Laboratuvarı’nda yapıldı… İlk yerli aşı çalışması bir Virolog Veteriner Hekimin başında olduğu bir ekip tarafından başladı. Şu anda insan çalışmaları aşamasında olan iki aşının ekiplerinin başında veteriner hekim bilim insanları var.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün Çin’e epidemiyolojik araştırmalar için gönderdiği ekipte veteriner hekimlerin olması bizim ülkemiz için şaşırtıcı olabilir ama süreci bilimsel verilerle yöneten, bilimin ışığı ile yolunu aydınlatan ülkelerde disiplinlerarası işbirliği oldukça yaygın çünkü bunun insanlığın faydasına olduğu biliniyor.

Bunlar aslında veteriner hekimlik için ya da sağlıktaki işbirliği için yeni değil, tarihsel süreçte de benzerlerini görüyoruz…

Örneğin, Adil Mustafa Şehzadebaşı 1893’teki Kolera salgını nedeniyle 1896’da kurulan Bakteriyolojihane-i Şahane (Osmani)’de Laboratuvar şefidir ve kurumun müdürü Dr.Maurice Nicolle ile birlikte ‘’difteri serumu’’nu üretmişlerdir, Adil Mustafa aynı zamanda tüm dünyayı kasıp kavuran Sığır Vebası’nın etkenini izole ederek serum üreten ve tüm dünyayı bir sonraki salgından kurtaran, bu topraklardan çıkan bir bilim insanıdır.

Ord.Prof.Dr.Süreyya Tahsin Aygün, Adil Mustafa Şehzadebaşı’nın çalışmalarının ardından,  Sığır Vebası için dayanıklı kuru aşıyı yapması ile hayvan sağlığına, kadınların gebelikte Thalidomide adlı ilacı kullanmasını engellemesi ile de insan sağlığına büyük katkı, dünya çapında bilinen ama ülkesinde ne yazık ki tanınmayan bir bilim insanıdır.

Tüm bunlar veteriner hekimlerin COVİD- 19’a cevabı aslında….

Peki veteriner hekimler ne demek istiyor?

‘’Sağlık,  temel yaşam hakkı olarak hayvanların da hakkıdır’’ demek istiyor öncelikle veteriner hekimler. İnsanın, en üstün olduğuna dair egosundan sıyrılıp, hayvanın ve çevrenin sağlığı için önce insani duygularla kaygılanması gerekmektedir diyorlar.
Sonra da diyorlar ki, egolarının etkisinden kurtulamayanların da hayvan ve çevre sağlığı için kaygılanmaları gerekir zira yukarıda anlatılanlar gösteriyor ki ‘’sağlıklı insan için sağlıklı hayvan ve sağlıklı çevre’’ gerekir…

Aslında tüm bunlar, bugün yani Dünya Veteriner Hekimler Günü’nde veteriner hekimlerin halk sağlığı için cevabı…

Sağlık hizmeti veren, canlıya hizmet eden iki hekimlikten biri olarak varlığını sürdüren veteriner hekimlik; ne yazık ki Türkiye’de sağlık sınıfının tüm haklarından mahrum olarak ama bu haklar için mücadele ederek salgın sürecini atlatmaya çalışıyor. COVİD-19 salgınında virüs izole ediyor, aşı üretim çalışmaları yapıyor, hayvanlarda koruyucu hekimlik uygulamaları ile halk sağlığına güvence veriyor ancak aşılanmıyor, özlük haklarını alamıyor, tedaviyi uygun bulmadığı için veteriner hekime saldıran insanların olduğu bir toplumda Sağlıkta Şiddet Yasası’na dahil edilmiyor.

İşte tüm bunlar nedeniyle, biz Bursa’daki veteriner hekimlerin temsilcisi olarak  bugün Dünya Veteriner Hekimler Günü’nü KUTLA(YA)MIYOR ancak, hayvan, insan ve dünyanın sağlıklı geleceği için bugün de muayenehanelerimizde, hastanelerimizde, laboratuvarlarımızda, enstitülerde, çiftliklerimizde, hayvansal gıda işletmelerinde görevimizi yapmaya devem ediyoruz.

Her mesleğin kutsal olduğunun, bununla birlikte ‘’sağlık’’ olmadan ‘’canlı’’ olamayacağının bilinciyle COVİD-19 salgınına bilimsel çalışmalarıyla emek veren tüm meslektaşlarımızı kutluyor, salgın nedeniyle hayatını kaybeden meslektaşlarımızı saygıyla anıyor, hayvanların bu dünyadaki varlığına saygı duyan tüm insanlara teşekkür ediyoruz…

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?