Bursa sınıfta kaldı!

Bursa sınıfta kaldı!

Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal, Bursa’daki sokak hayvanlarıyla ilgili önemli detayları bugünkü köşesine taşıdı…

Özdal, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Ülkemizde nüfusun yüzde 10’u kadar sokak hayvanı varsa, kabaca bir hesapla  yaklaşık 8 milyon 200 bin kedi ve köpeğin büyük çoğunluğu başıboş şekilde sokaklarda yaşıyor demektir.

Toplumda hayvanseverlik hat safhaya ulaştı ve herkes en azından kapısının önündeki kedi ve köpeğe sahip çıkarak  her gün bir kap su, bir kap mama verdi diyelim.

Gene de  bu can dostların sorununu kökten çözmüş olmuyorsunuz.

Çünkü sokak hayvanları, doğal ortamda yaşamadıkları için, sayıları ekolojik döngü içinde dengelenmiyor.

O halde bu sorunun iki kökten çözümü var.

Ya Avrupa’nın birçok ülkesinin yıllar önce yaptığı gibi sokak hayvanlarına ötenazi yapıp, sayılarını azaltacaksınız.

Ya da çok sayıda kısırlaştırma yapıp, üremelerini önleyeceksiniz.

Birinci seçenek, bana göre katliama girdiği için geriye sadece kısırlaştırma kalıyor.

Şimdi gelelim asıl konumuza.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabayık, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye Bursa’daki sokak hayvanlarının sorunlarına dair kapsamlı bir soru önergesi verdi.

Karabıyık, sokak hayvanlarının küpelenmesinden, kısırlaştırılmasına, aşılanmalarından, barınmalarına varıncaya kadar 7 soru yöneltti.

Bakanlıktan, içinde sarsıcı verilerin olduğu yanıtlar geldi.

Onlardan biri 2020 yılında Bursa’daki toplam kısırlaştırma sayısı:

Kısırlaştırma sayısı Bursa ilinde 2020 yılı için 3 bin 897 adet olduğundan, küpelenen hayvan sayısı da 3 bin 897 adettir. Kışırlaştırılıp aşılanan hayvanlar işaretlenerek  alındığı ortamlara bırakılmıştır.

Yazının başında nüfusun yüzde 10’u kadar sokak hayvanı yaşadığını belirtmiştim.

Yani Bursa’da 310 bin sokak hayvanı var.

Devletin resmi kurumu Bursa’da 3 bin 897 kısırlaştırma yapıldığını söylüyor.

Bu sayı çok ama çok yetersiz.

4 bini bile bulmayan kısırlaştırma ile Bursa’da sokak hayvanlarının çoğalmasını önleyemezsiniz.

Sayıları artan sokak hayvanları da yeni sorunları beraberinde getiriyor hiç kuşkusuz.

Doğan her yeni can dost, yeni bir aç hayvan, yazın sıcağında kavrulan, kışın ayazında donan yeni bir kedi, bakımsızlıktan hastalanan yeni bir köpek demek.


Ormanlık alana hayvanları bırakan kim?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, Tarım ve Orman Bakan Bekir Pakdemirli’ye sormuş:

Osmangazi ilçesi Demirtaş Barajı çevresindeki ormanlık alanda, başıboş şekilde ölüme terk edilen, sayısı belirsiz sokak hayvanlarının yaşam koşulları için bakanlığınızın herhangi bir iyileştirme çalışması olacak mıdır?”

Bakanlığın yanıtı:

“Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü Bursa Şube Müdürlüğümüzde, ormanlık alana hayvan bırakılmasının önüne geçebilmek amacıyla belediyeler ve emniyet müdürlükleri ile irtibat halinde İl Hayvanları Koruma Kurulu’nda karar alınmış olup, STK’lar ve belediyeler ile birlikte besleme, tedavi ve kısırlaştırma çalışmaları devam edecektir.

Bu yanıt üzerine yazarınızın yorumu:

Ormanlık alana hayvan bırakılmasının önüne geçebilmek için belediyeler ile işbirliği yapmak, en hafif ifadeyle kediye ciğer emanet etmekle eş değer bir çözüm yoludur.

Çünkü sokak hayvanlarını ormanlık alana bırakanlar zaten belediyelerin zabıta ekipleridir.

Mahalle halkının şikayeti üzerine, sahipsiz hayvanları kamyonete yükleyip, maalesef onları onlarca kilometre öteye bırakarak, açlığa ve susuzluğa mahkum eden, psikolojilerini bozanlar belediyelerin zabıta ekiplerinden başkası değil.

Bu yasa neyi bekliyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin MYK toplantısında, “Bu yasa neyi bekliyor, bir an önce çıkartın” dediği tarih üzerinden neredeyse 2,5 yıl geçti ancak yeni Hayvan Hakları Yasası, genel kurula gelmiş değil.

İktidar ve muhalefetin üzerinde uzlaştığı belki de tek konu olan yasa neden bir türlü genel kurula gelmiyor?

Çünkü canlı hayvan ticareti yapan petshop sahiplerinin, yasanın çıkmaması için müthiş bir lobi yaptığını duyuyorum.

Yani, ne zaman 100 binlerce can dostun yaşam hakkı, üç, beş hayvan tüccarının menfaatlerinin önünde görülürse, o zaman yasanın çıkacağı anlaşılıyor.

Hayvanlara derman olmak istiyorlar ama

Bursa’da Her Eve Pati isminde bir dernek var.

Emre Demir başkanlığındaki derneğin gönüllüleri Başköy’de kiraladıkları 15 dönümlük arazi üzerinde onlarca sahipsiz veya terk edilmiş hayvana yuva oldu.

Can dostlar burada, yeme, içme, barınma ve hatta  veterinerlik hizmeti alıyorlar.

Öyle iyi işler yapıyorlar, bağışçılar sayesinde öyle büyük imkanlara sahipler ki, bazı belediyelerin arayıp, mama istediklerini duyuyorum, o derece.

Her Eve Pati Derneği, kısırlaştırma ve veterinerlik işlerini daha iyi koşullarda yapmak için benim iyilik bahçesi olarak gördüğüm arazi üzerine 2 katlı bir klinik yapmak istiyor.

Ancak  Tarım ve Orman İl Müdürlüğü,  bürokratik engel çıkarıp, ruhsat vermeye yanaşmıyormuş.

Hatırlatmakta fayda var, oraya rezidans değil, can dostların tedavi edilip, kısırlaştıralacağı küçük bir klinik yapılmak isteniyor.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?