‘İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!’

‘İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!’

Bursa Mudanya’da kadınlar “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” demek için bir araya geldi. İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı tarafından bir gecede tek taraflı feshinden sonra bir araya gelen sendika, siyasi parti ve dernekler Mudanya Kadın Platformunu kurdu. Eğitim-Sen İlçe Temsilciliği öncülüğünde Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanlığı, İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanlığı, Emekli-Sen İlçe Temsilciliği, Mudanya Kent Konseyi, Alevi Kültür Derneği, Deniz Kültür Sanat Evi, Emek Partisi, Temsilciler aracılığıyla oluşturduğu Mudanya Kadın Platformu İstanbul Sözleşmenin iptaline ilişkin 20 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle fesih edilmiş olmasına tepki göstermek amacıyla Mudanya Mütareke Meydanında basın açıklaması düzenlendi. Ortak varılan konu Sözleşmenin ani bir kararla iptal edilmesini yersiz bulduklarını, Kadınları koruyan bir sözleşmenin iptal edilmesinin mutlak yanlış olduğunu deklare ettiler.

Ortak Bildiride;

“Merhaba sevgili kadınlar,

Biliyoruz ki; kadınların büyük mücadele ve bedellerle elde ettiği bütün kazanımlar, siyasal iktidar tarafından sistematik olarak saldırıya uğruyor.

Bu kazanımların en önemlilerinden biri olan İstanbul Sözleşmesi de son yıllarda sürekli hedefe konuldu, fakat kadınların güçlü karşı koyuşları sayesinde sözleşmenin kaldırılma girişimlerinde her seferinde geri adım atılmak zorunda kalındı.

Ancak, 20 Mart 2021 tarihinde gece saat 02.00’ da yayımlanan bir Cumhurbaşkanı Kararıyla, sözleşmenin fesh edilmiş olduğunu öğrenmiş olduk. TBMM’ de onaylanan uluslar arası bir sözleşmenin TBMM devre dışı bırakılarak, yangından mal kaçırırcasına apar topar bir kişinin kararıyla fesh edilmek istenmesi, keyfiliğin ve hukuksuzluğun en açık göstergelerinden biridir.

Bununla birlikte; kadın katliamı boyutuna varan kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en önemli ve tek hukuksal dayanağın kaldırılması girişimi, kadın düşmanlığının geldiği boyutu açıkça gösteriyor.

Binlerce yıllık erkek egemen sistemin kadın üzerinde geliştirdiği tahakkümün bir aracı olarak şiddet, ülkemizde ve de dünyada artarak devam ediyor. Kadının yeniden üretim rollerini (ev ve bakım işleri) artırmayı hedefleyen yeni emek rejiminin tesisinde ve kadın özgürlük mücadelesinin yükselişinin durdurulmak istenmesinde şiddet önemli bir rol oynuyor. Ülkemizde de sosyo-ekonomik durumu, dini, dili, etnik kökeni vs. fark etmeksizin günde en az iki kadın, genellikle en yakınındaki (sevgili, eş, eski eş, baba, oğul vb.) erkekler tarafından katlediliyor, milyonlarca kadın da sıradanlaşan; ekonomik, psikolojik, cinsel, fiziksel gibi türlü türlü erkek şiddetinin tehdidi altında yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Önlem geliştirmekle sorumlu olan siyasal iktidar, yıllardır siyasal İslamcılığı da düstur edinerek cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren söylem ve politikalar geliştiriyor. Kadın erkek eşitsizliğini açıkça fıtrata bağlıyor, kadını yalnızca aileyle, evle, kocayla, annelikle tanımlıyor.” ifadeleri kullanıldı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?