Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir demiş atalar.Maalesef öyle oldu. Tehlike geliyorum diye bangır bangır bağırıyordu. Hava biraz ısındı çoğumuz hoyratça sokaklara, parklara, mesire alanlarına çıktık. Türkiye’nin kentleri bir anda kırmızıya boyandı. 58 ilimiz koronavirüs salgınında pozitif vakalar bakımından artık yüksek riskli hale geldi. Bursa’da yüksek riskli illerin arasına girdi…Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’da bugünkü köşesinden salgında geldiğimiz noktayı değerlendirip Bursa’ya çağrıda bulundu…

Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir demiş atalar.

Maalesef öyle oldu. Tehlike geliyorum diye bangır bangır bağırıyordu. Hava biraz ısındı çoğumuz hoyratça sokaklara, parklara, mesire alanlarına çıktık.

Türkiye’nin kentleri bir anda kırmızıya boyandı. 58 ilimiz koronavirüs salgınında pozitif vakalar bakımından artık yüksek riskli hale geldi.

Önceki akşam Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Bu 58 il ülke nüfusunun yüzde 80’inine tekabül ediyor. Başka bir ifadeyle ülkede her 10 kişiden 8’i salgın riski yüksek yerleşimlerde yaşıyor.

Oysa, ülke olarak pandemi için önerilen kurallara uyabilseydik böylesi acı bir tablo ile karşı karşıya kalmayacaktık.

Bursa da maalesef yüksek riskli 58 il arasına katıldı.

Bunun sonucunda da artık özgürlüklerimizi kısıtlandı. Haftasonları sokağa çıkamaz hale geldik.

Üstelik, buna yaklaşmakta olan Ramazan ayında da yeni tedbirler ilave edildi.

Basit üç kurala uymamanın ağır cezasını şimdi ülke olarak hepimiz çekeceğiz. En çok da aylardır iş yerleri kapalı olan ve kısa süre önce yeniden açılanlar, işini kaybedenlerimiz yine mağdur olacaklar.

Salgını topyekun mücadele etmeden atlatmamız mümkün değil.

Devletin, yasaklarla hafifletilmeye çalıştığı salgında, halk olarak bizim de katkı koymamız gereken çok şey vardı.

Yapmadık, yapamadık.

Şimdi sonucuna katlanmak durumundayız.

Hiç kimse yakınmasın. Artık salgın seyri düşene kadar da bir daha serbestlik olmasın.

Aksi halde, bu böyle yıllarca sürüp gider.

Aşılamanın ağır aksak gittiği, henüz ülke nüfusunun yüzde 10’ununa ikinci dozunu yapabildiğimiz ortadayken bunun yüzde 60-70’lere ulaşması aylar alacak.

Aşı hızlanmadan, nüfusun yarıdan fazlası antikor kazanmadan bu mücadeleden başarıyla çıkamayacağız biliniyor.

O halde, devlet aşılamayı hızlandırmalı, biz de bireysel tedbirlerimizi almalıyız.

Eğer zorunlu değilsek, evden dışarıya çıkmayalım.

Ne geldiyse başımıza, ‘bana bir şey olmaz’ demekten geldi.

Hastanelerimizde şu an için belki vaka kaynaklı yaşlı hastamız yok ama giderek daha alt yaş guruplarında vakalar çoğaldı.

Kısıtlamasız günlere geri dönmemiz bizim elimizde.

Maske, mesafe ve hijyen kuralına uyduğumuz müddetçe bu illeti daha kısa sürede başımızdan def edebileceğiz.

Bunları bir vatandaşlık görevi olarak kabul etmeliyiz.

Sevdiklerimizi ve ülkemizi düşünüyorsak ne olur kurallara uyalım.

Bursa’mızı yeniden vaka sayısının en az olduğu iller arasına katmak için biz de mücadeleye omuz atalım.