Hürriyet yazarı Nuray Babacan bugünkü köşe yazısında vekillerin 2. kez koronavirüs geçirdiklerini belirtti.

Babacan’ın ‘Vekiller tur bindirdi… İkinci posta virüs kaptılar’ yazısı ise şöyle:

Koronavirüs, milletvekillerinin yakasından düşmüyor.

TBMM’yi bir ilçe gibi kabul ederseniz, virüse yakalanma oranının en yüksek olduğu yerleşim yeri çıkar. Zaten haritalarda, Ankara’nın en kırmızı bölgesi Meclis yerleşkesi.

Koronavirüse yakalanan milletvekillerinin sayısının 150’yi geçtiği, oransal olarak yüzde 30’u aştığı daha önce açıklandı. Şimdi kulislerde başka bir sonuç konuşuluyor: İkinci kez COVID-19’a yakalananlar. Kulislere göre milletvekillerinin bazıları hastalığı geçirdikleri, üstüne bir de aşı oldukları halde yeniden hastalandılar. Şimdilik bu sayı fazla değil, ama öğrendik ki neredeyse her partiden bir milletvekili ikinci tura dönmüş.
Bunlardan biri, AK Parti Giresun Milletvekili Kadir Aydın. Aşı yaptırmasına rağmen ikinci kez koronavirüse yakalandı. Aydın’ın geçmiş olsun diye arayan arkadaşlarına, “Kasımda hasta olmuştum ama hafif geçirdim. Geçen hafta aşı olmama rağmen kırgınlık hissi geçmeyince test yaptırdım. Sonuç pozitif çıktı. Çok da dikkat ederim, nasıl yakalandım anlamadım. Ama bu kez çok ağrılı geçiriyorum” dediği öğrenildi.

Ocak ayında doktor olarak koronavirüs aşısı olduğunu açıklayan MHP Gaziantep Milletvekili Ali Muhittin Taşdoğan da son testinin pozitif çıktığını duyurdu.

Sadece AK Parti’de hastalığa yakalananların sayısı 100’e yaklaştı. İkinci tur hasta olan milletvekilleri duyulmaya başlanınca, Meclis’teki tedirginlik de arttı.

Anlayacağınız, bu konu, siyaset kulislerinde hâlâ bir numaralı sorun olmaya devam ediyor. TBMM Başkanlığı da milletvekillerinden sonra en büyük “taşıyıcı” olan personeline aşı bulmaya çalışıyor.

AB’DE YÜZDE 1, BİZDE YÜZDE 23
SUÇLU AKRABA EVLİLİKLERİ

KALITSAL hastalıklarının çokluğu konusunda en büyük suçlu bir kez daha ilan edildi: Akraba evlilikleri. Avrupa ülkelerinde yüzde 1 olan akraba evliliklerinin Türkiye oranı ise yüzde 23. Tüm partilerin temsilcileri, sorunun çözümü için toplumsal bilinçlenme ve eğitim önerilerinde buluştu.

Umut Erdem’in aktardığına göre, “Down sendromu, otizm ve diğer gelişim bozuklukları ve ALS, SMA, DMD, MS” gibi nadir hastalıklara ilişkin araştırma komisyonlarının raporları, bu gerçeği çok açık ortaya koydu. Genel Kurul görüşmeleri de milyonlarca kişiyi ilgilendiren “nadir hastalıklar” konusunda artık bir şey yapılması gerektiğini gösterdi:

* Abdul Ahat Andican (İYİ Parti): “Akraba evlilikleri ciddi bir sorun ve mesela Avrupa’da ve Amerika’da akraba evliliği yüzde 1’in altında ama Türkiye’de yüzde 23.2 akraba evliliği var. Doğal olarak Avrupa’da, 12 bin doğumda bir SMA hastası görülürken, Türkiye’de 6 bin doğumda bir SMA hastası görülüyor.”

* Ali Muhittin Taşdoğan (MHP): “Bugün dünyada tanımlanmış 6 binin üzerinde nadir hastalık var. Dünya nüfusunun yüzde 7’si bu hastalıklardan etkileniyor. Dünyada nadir hastalıklardan mustarip 400 milyon kişi bulunuyor. Türkiye’de yaklaşık 5-6 milyon kişide bu hastalıklar var. Bu hastalıkların yüzde 80’i genetik kökenli. Ülkemizde akraba evliliği oranı yüksek olduğu için, hastalıkların oranı da yüksek.”

* Ahmet Demircan (AK Parti): “Hastalıklarla mücadeleyi konuşuyorsak, koruyucu sağlık işin başıdır. Bunun için toplumsal bilinç geliştirme önemlidir. Nadir hastalıkların, genetik geçişli olması nedeniyle akraba evliliği önemli hale geliyor. Kalıtsal hastalıklara karşı alınabilecek en etkili tedbir, evlilik öncesi tarama testleridir.”

Genetik hastalıkları dünyadakinden 20 kat fazla yaşıyorsak, oturup düşünmek gerekir.

Rapor çok net, konuşmalar çok açık.