28 yıl önce hain bir suikaste kurban giden Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu Bursa’da unutulmadı. Mumcu, üyesi olduğu Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği yürüyüşle anıldı.Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, pandemi yasakları nedeniyle ölüm yıldönümünden bir gün sonra bugün anıldı.

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi tarafından düzenlenen anma yürüyüşü her yıl olduğu gibi Setbaşı’ndan başladı ve Heykel’de sona erdi.

Yürüyüşe gazetecilerin yanı sıra siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri, milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.

Yürüyüşün kaldırımda yapılmasını isteyen güvenlik güçleriyle polis ekipleri arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı.
Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla sona eren yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı.

ÇGD Bursa Şubesi Başkanı Rabia Deniz tarafından yapılan açıklama şöyle:

“Derneğimizin üyesi, Gazeteci Yazar Uğur Mumcu’nun katledilişinin 28. yılında yine bir aradayız.

Özgür basının en önemli kalemlerinden, yalnızca gazeteciliği ile değil hayat mücadelesi ile her birimize örnek, bir Cumhuriyet değerini aldılar bizden tam 28 yıl önce.

Ankara’da, karlı sokakta.

Biz her yıl, unutmayacağımızı, unutturmayacağımızı haykırıyoruz.

İnsanlara can güvenliği sağlayamamış bir düzene hukuk devleti denilemez diyoruz.

Devrimcilerin faili mechul cinayetlere kurban gittiği bir düzene demokrasi denilemez diyoruz.

Yolsuzlukların sarmaladığıbir düzene Anayasa düzeni denilemez diyoruz.

Halkını insan gibi yaşatmayan devlet, ne millidir, ne demokratik, ne de sosyal devlettir. Sadece bir sömürünün adı ve aracıdır diyoruz.

Ahmet Taner Kışlalı’dan Bahriye Üçok’a Çetin Emeç’ten Hrant Dink’e, Abdi İpekçi’den Metin Göktepe’ye…

Katledilen aydınlarımızın hepsi bulundukları topluluklar içinde aydınlıkçı düşünceyi en korkusuz biçimde savunanlardı.

En ön safta gidenler, bozuk düzenin kahpe kurşunlarına hedef olanlardı.

Ama önemli olan, insanın böyle bir toplumda “mezar taşı” gibi susmamasıydı.

Uğur Mumcu’nun da söylediği gibi:

Baskıya boyun eğmeyen, gelen geçen yönetimlere maşalık etmeyen, içinde insanlık onurunu bir değişilmez hazine gibi saklayan insanlardır çağlarına ve toplumlarına yakışanlar.

Bizler, onun ardındakiler…

Bir kişiye yapılan haksızlığı yüreğimizde duyuyoruz bütün ağırlığınca.

Biliyoruz;

Bu sorumluluk bilinci kurulmamışsa her yeni haksızlık bir ‘’Kader’’ gibi benimsenir bütün toplumda.

Bunları birer birer saptayıp toplumun önünde haykırmak gerekiyor.

Haykırıyoruz.

Haykıracağız.

Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin, Atatürk ilkelerinin ve çağdaş değerlerin korunması kavgasının öncülerinden Uğur Mumcu ve yitirdiğimiz aydınlarımızın bu inadı, azmi ve kararlılığı, ölümlerinden sonra da, onların izinden giden meslektaşları eliyle sürüyor, sürecek.

Uğur Mumcu’yu, saygı ve rahmetle bir kez daha aniyoruz.”