‘MERAĞIN RENGİ KOYU SARI, İÇİNE BEYAZ KATARSANIZ MERAK AZALIR’’

‘MERAĞIN RENGİ KOYU SARI, İÇİNE BEYAZ KATARSANIZ MERAK AZALIR’’

DYO’nun, AURA İSTANBUL (İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi) işbirliği ile gerçekleştirdiği, Türkiye’nin Renkleri ile ‘Renkli DYOloglar’ söyleşi serisinin dördüncüsü yapıldı. Farklı disiplinlerden isimlerin bir araya geldiği söyleşi serisinde, bu haftaki konuklar mimar Nevzat Sayın ve yazar-şair Serhan Ada’ydı. Söyleşi, 27 Haziran tarihinde DYO Boya’nın YouTube hesabından canlı yayımlandı.

Türk boya sektörünün köklü markası DYO, toplumun estetik ve entelektüel değerlerinin gelişimine katkıda bulunmaya devam ediyor. DYO’nun, AURA İstanbul iş birliği ile gerçekleştirdiği söyleşi serisinde derin bilgileri ve geniş ilgi alanlarıyla öne çıkan isimler yer alıyor. Bu seride, konuşmacılar; gastronomiden seyahate, felsefeden edebiyata, arkeolojiden çağdaş sanata, müzikten mimariye, kendi disiplinleri içerisinde sahip oldukları özgün bakış açılarıyla “renk” kavramını düşündürücü bir şekilde yeniden tanımlıyor. DYO, proje kapsamında Türkiye’nin renkleri olan çok değerli isimleri, YouTube üzerinden ‘Renkli DYOloglar’ canlı yayın söyleşileriyle bir araya getiriyor.

Serinin dördüncü canlı yayınında, Nevzat Sayın’ın yazı ile ilişkisi, araştırmacı ve okur-yazar kimliği, resme, heykele, sanata olan ilgisinin mimarlığa olan etkisi üzerine konuşuldu. Programda Nevzat Sayın ve Serhan Ada, rengi çok geniş bir perspektifle ele aldılar. Coğrafyadan kültüre, edebiyattan psikolojiye kadar pek çok alana değinen ikili, 30 yıllık dostluğun ve yaşadıkları şehrin kendilerinde bıraktığı izleri anlattılar.

‘’MERAKIN RENGİ KOYU SARI, İÇİNE BEYAZ KATILIRSA MERAK AZALIR ’’

Söyleşinin moderatörlüğünü üstlenen Serhan Ada’nın ‘’Merak kelimesinin rengi var mıdır?’’ sorusuna Nevzat Sayın ‘’Evet, koyu sarıdır.’’ diye yanıt verdi. Sayın, sarının içine beyaz katıldıkça merak duygusunun azaldığını belirtti. Gölgelerin önce tonu, sonra rengi vardır diyerek gölgelerin rengi üzerine aktarımlarda bulunan Sayın ‘’Gölgenin, neyin üzerine düştüğü önemlidir, gölgenin neyi örtüyorsa o nesneyi görünmez kılan tuhaf bir gücü vardır. Gün ışığı ve gölgeyle ilişkimiz çok önemli. Zeytin ağaçlarının yeşil-gri-gümüşi bir gölgesi vardır. Mevsiminde bir narenciye bahçesine girdiğinizde gölgedeki turuncuyu görmemek imkansızdır.’’ dedi.

‘’TOROSLAR’DA MOR VE KOYU MAVİLER, EGE’DE MAVİ VE YEŞİLLER HAKİM’’

İkili, gölge ve ışık ilişkisi üzerine de konuştuktan sonra Türkiye coğrafyasının renklerine değindi. Sayın konuyla ilgili ‘’Toroslar’da morlar ve koyu maviler çok hakim. Ege’ye yaklaştıkça maviler ve yeşiller belirginleşiyor. Aralarında çok ilginç bir fark var, bütün coğrafyanın rengini değiştiren bir farktır bu.’’ dedi.

“ÇEVRE SİZE HANGİ RENGİ KULLLANMANIZ GEREKTİĞİNİ FISILDAR”

Nevzat Sayın, Ege Bölgesi’nde yeşil gri zeytin ağaçlarının etrafına yapılacak bir yapı ne renk olmalı sorusuna ise “Bunun bir reçetesi yok tabii ancak etrafa dikkatle bakınca, içinde bulunduğunuz çevre, size ne yapmanız gerektiğini usulca fısıldar. Yeşile çalan ahşap bir ev olabilir mesela. Yeter ki dikkatli ve özenli bir biçimde etrafa bakın.’’ diyerek yanıt verdi. Sayın, mimaride renkleri noktalama işareti olarak kullandığını ifade ederken; ‘Rengin; silmek, belirgin hale getirmek, dikkat çekmek, tekrar edenlerin kendi içindeki düzeni daha okunaklı hale getirmek gibi kullanışlı bir tarafı vardır.’’ diye belirtti.

Serhan Ada da ilginç bir konuya dikkat çekerek renklerin beynimizdeki bir takım sinirlerle ilişkili olduğunu söyleyerek ‘’Renk körlerinin dünyası bizimkinden daha zengin olabilir mi, ya da bizimkinden daha farklı mı diye hep düşünürüm. Bizim siyah gördüğümüz şey ne kadar siyahtır?”  diye ekledi.

‘’PROJE ÇALIŞMALARININ %80’İ DÜŞÜNME VE ARAŞTIRMA %20’Sİ REALİZASYON’’

Projelerini tasarlarken farklı disiplinlerle iş birliği yapmayı sevdiğini söyleyen Sayın, bir projeyi yaratmadan önce çok fazla araştırma yaptığını da sözlerine ekleyerek ‘’Proje yönetimlerinde çalışmanın %80’i düşünme ve araştırma, %20’sinin realizasyon olması gerekiyor. ’dedi. Proje yönetimi, inşaat yönetimi, tasarım yönetimi gibi konularda sorunun doğru aktarılmasının, çözümün doğru üretilmesinin ilk ayağı olduğunu belirterek bunu ‘’Proje yönetiminde tutkulu bir isteğin, makul bir isteğe çevrilmesi gerekiyor. Aksi halde mimarın o çeviriyi kendisinin yapması gerekiyor ve bu mimar için epey yıpratıcı bir süreçtir.’’ diyerek açıkladı.

Her cumartesi saat 15.00’te DYO Boya’nın YouTube sayfasından canlı yayımlanacak olan söyleşilerde birbirinden değerli konuşmacılar, mimariden seyahate, dünya mutfağından sanata, üzerinde yaşadığımız toprakların kültürel yapısının hayatımıza kattığı renklere kadar pek çok konuyu ele alacak.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?