MHP Kestel İlçe Başkanı Tarkan Toraman Pandemi süreci, geçtiğimiz günlerde Bursa’da yaşanan sel felaketi ve Kestel hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Pandeminin tüm dünya için, Türkiye, Bursa, Kestel için üzücü sonuçlara neden olduğunu söyleyen Tarkan Toraman ‘’Hayatını kaybeden bir sürü insanlarımız oldu. Hala tedavi görmekte olan hastalarımız var. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yakınlarına sabırlar diliyorum, mevcut durumda tedavisi devam eden hastalarımıza da Allah’tan şifa diliyorum. Ülkemiz bu anlamda çok güzel adımlar attı, yapılan bütün çalışmalardan şahsen ben memnunum. Doğru adımlarla bu süreci en iyi şekilde idare etmeye çalıştılar. Süreç içinde Kestel’de yaşayan halkımız birçok olumsuz yönde etkilendiler. Bu süreçte özellikle sanayi ağırlıklı işte çalışanların işlerine gidememeleri ekonomik anlamda sıkıntılar yarattı. Haliyle bizim de MHP İlçe teşkilatı olarak bu durumdan uzak durmamız mümkün değildi. Halkımızın dertleri bizim hassasiyetlerimizdir. Onların sorunları bizim sorunlarımızdır. Kestel’de yaşayan her insana ulaşmaya çalıştık. Teşkilatımızın kendi imkanları çerçevesinde yaklaşık 450 ailemize gıda yardımı yaptık. Bir kısım ailemize eşya yardımı yaptık. Sosyal Vefa Gruplarında arkadaşlarımızı görevlendirerek onlara yardımcı olmaya çalıştık. Kestel ülkü ocağımızla, oradaki gençlerimizle birlikte evden çıkmayan yaşlılarımızın ihtiyaçlarının temini anlamında yardımlarımız ulaştı. Yasakların kalktığı bu normalleşme döneminde ne yazık ki sanırım rehavete kapıldığımız için salgında önemli bir artış gözlemledik. Bu anlamda kısmen de olsa sıkıntılar yaşanıyor. İnsanlarımızdan rica ediyorum. Lütfen tedbirlere uyalım. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyalım.’’ ifadelerini kullandı.

‘’Vatandaşlarımızın Yanındayız’’

Tarkan Toraman ‘’Bizleri gerçekten üzen, derinden yaralayan bir süreç yaşadık. Ne yazık ki özellikle Narlıdere ve Dudaklı mahallelerimizde can kayıplarına neden olan bir sel felaketi yaşadık.  Orada rahmetli olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Onların acısı bizim acımızdır. Bursa’mızı genel anlamda etkisi altına alan mevsim normallerinin üzerinde bir yağış olması vesilesiyle Uludağ’ın eteklerindeki köylerimiz, ova bölgesi olarak tabir ettiğimiz Narlıdere, Dudaklı, Erdoğanköy, Turanköy mahallelerimizin de içerisinde bulunduğu tarım alanlarında ciddi anlamda zararlar ve zayiatlar oluşmuştur. Dudaklı’da bir vatandaşımızın sele kapılarak canını kaybetmesi bizi derinden üzmüştür. Buradaki sebep alınan tedbirlerle alakalı bir durum değil. Çünkü mevsim normallerinin üzerinde ani bir yağışın başlaması sebebiyle insanlarımızı orada hazırlıksız yakalamış, böyle bir felaket yaşanmış. Özellikle Narlıdere ve Dudaklı mahallelerimizde tarım alanlarında çok ciddi zayiatlar oluştu. Meyve ağaçlarımızda yüzde 60’a varan zararlar var ne yazık ki. Onun dışında sebze ekilen alanların tamamının zarar gördüğünü gözlemledik. Uludağ’ın eteklerindeki köylerimizde, ahududu üretiminin yoğun olduğu, Türkiye’de üretilen üzümsü meyvelerin yüzde 80’ine varan üretimin yapıldığı yerler bu mahalleler. Ne yazık ki bir hafta öncesinde gerçekleşen yağmur ve dolu neticesinde bu meyvelerimiz de tam anlamda zarar görmüştür, çiftçimiz de çok ciddi bir sıkıntı içine girmiştir. Aksu köyümüzde de 15 evin su baskınıyla gerçekleşen bir sel gerçekleşmiş. Çok şükür ki orada can kaybı ve mal zararı oluşmamıştır. Tüm bu gelişmeleri biz ilçe teşkilatı olarak yakından takip ediyoruz. Genel Başkan Yardımcımız sayın Mustafa Hidayet Vahapoğlu, İl Başkanımız, il yöneticilerimiz hep birlikte bahsettiğimiz bu köylerde incelemeler yaptık. Orada gerekli tespitler yaparak bunları notlarımız arasına aldık. Bunu Kestel’de devlet kurumlarımızda en üst düzeyde dile getiriyoruz, getireceğiz. Gerek Kestel belediye meclisinde, gerekse büyükşehir belediye meclisinde bunlar dile getirilerek zarar gören vatandaşlarımızın zayiatlarının en kısa sürede telafi edilmesi yönünde çalışmalara başladık. Aynı zamanda Genel Başkan Yardımcımız sayın Vahapoğlu da bu konuyu Ankara’da gündeme getirecek. Devletimiz bütün kurumlarıyla vatandaşın yanında. Yerleşim alanlarında zarar gören vatandaşlarımızın zararları bu kısa süre içinde devlet tarafından büyük oranda giderildi.’’ dedi.

‘’Kestel’in Değerleri Göz Ardı Edilmemeli’’

Tarkan Toraman ‘’Kestel konum itibariyle Bursa’nın doğusunda kalan bir ilçemiz. Geçmişinden kaynaklı özellikle tarım ve ziraat anlamında isim yapmış uluslararası düzeyde ses getirmiş bil ilçe aslında. Ne yazık ki son yıllarda sanayi sektörünün Kestel istikametine genişlemiş olması, artık Kestel’de sanayi ile yerleşim alanlarının iç içe girdiği fabrika ve evlerin bacalarının aynı noktada tüttüğü bir Kestel oluştu. Bu tabi gerek hava kirliliği gerek tarım alanlarına sulama anlamında verdiği zararlarla ciddi sıkıntılar oluşturuyor. Yapılan araştırmalarda kanser vakalarının özellikle Kestel’de yaygın olduğu bir doğrudur. Bu konuda devletimizin ilgili kurumları sanayi işletmeleri içerisinde tabii ki yasalar çerçevesinde gerekli adımları atıyorlar. Ne derece sağlıklı? Elbette sağlıklı değil. Ne kadar tedbir alınırsa alınsın sanayi ile yerleşim alanlarının iç içe olması gerçekten sıkıntı oluşturuyor. Sanayi önemlidir ama bunu kurgularken yerleşim yerlerinin dışında kalmasına dikkat etmek gerekiyor. Baktığımızda üç tane organize sanayi bölgesinin ortasında kalmış bir Kestel görüyoruz. Bunlar yetmiyormuş gibi Çataltepe Mahalle’mizin hemen üst kısmında geniş bir alanda yeni bir organize sanayi alanı hayata geçirildi. Burada faaliyete geçecek sanayinin de yine Kestel’imize ve de Uludağ’ın eteklerinde bulunan doğal güzelliklerimize ciddi anlamda zarar vereceğini düşünüyorum. Umuyorum ki tedbirler en üst aşamada alınır. Kestel kültürel ve sosyal açıdan çok önemli değerlere sahip. Doğa güzellikleri anlamında Bursa’da eşi benzeri olmayan bir ilçemiz. Diğer yerleşim alanlarında yaşayan insanlarımız bütün mahallelerimize gelip yer almak, tarla almak, burada küçük bir kulübe yapıp hayatını burada idame etmek düşüncesi içerisindeler. Bunun yanında bu doğal güzellikler kapsamında çoğunluğu Arap turistler olmak üzere ciddi bir turizm potansiyeline sahip bir yerleşim alanındayız. Bu değerler göz ardı edilmemeli. Planlamalar yapılırken bunlar dikkate alınarak Kestel’imizin daha nezih, daha yaşanabilir, huzur seviyesinin çok daha yüksek olduğu bir yerleşim yeri haline getirmemiz bizim planlarımız içerisindedir. Bir gün inşallah erk sahibi olursak bu planlarımızı ve bunun dışında parti politikalarımız içinde olan düşüncelerimizi o gün geldiğinde inşallah uygulamaya geçireceğiz. Kestel’i bugün var olduğu durumundan çok daha yukarılara çıkaracağız.’’ şeklinde konuştu.