“Önlemler Geç Alındı! Göz Göre İnsanlar Ölüme Gönderiliyor!”

“Önlemler Geç Alındı! Göz Göre İnsanlar Ölüme Gönderiliyor!”

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan Türkiye’de corona virüsü sürecinde alınan tedbirleri ve hastanelerin durumunu değerlendirdi.

Türkiye ve Bursa’daki corona virüs salgını durumu hakkında konuşan Yüksel Özkan ‘’Her gün ülkemizde corona virüs vakaları ve buna bağlı olarak ölüm sayıları artıyor. Her kanalda ciddi bir koordinasyon eksikliği var. Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günlerde maske satışının yasaklandığını açıkladı. İnsanlar maskeleri PTT yoluyla beşer tane temin edebiliyor. Bu maskelerin kullanım ömrü bir ile dört saat arasında değişiyor. Bunları dört saatten daha fazla süre kullandığınız zaman nemleniyor ve daha tehlikeli oluyor. Bunlar özellikli maskeler değil ki. Bunun ne kadar doğru olduğunu tüm vatandaşlarımızın değerlendirmesine sunuyorum. Bu süreçte siyaset mi yapacağız, pandemi ile mi savaşacağız? Merkez Bankası’nın yedek akçesi kalmadı, onu hazineye devrettiniz. Şimdi üç ay boyunca işten çıkarmaları yasakladılar. Peki çıkanlar ne olacak? İşsizlik paralarının çoğu başka amaçlarla kullanıldı.” Dedi.

“İş Yükü Arttı”

Özkan; “Sadece süreç değil, Türkiye iyi yönetilmiyor. Sağlıkçılarımızı alkışlıyoruz fakat alkış yetmiyor. Zaten sağlık çalışanlarının yükü, stresi arttı. Onların da ailesi var ve çalıştığı kurumdan sonra evde ailesine hastalığı taşıma korkusu içinde. Biz şubat ayında sağlık çalışanlarının bu endişesini giderme noktasında otel, misafirhane gibi yerlerin ayarlanıp ayarlanmayacağını sorduk. Aradan iki ay geçti. Mart ayında CHP İl Başkanlığı’nda Bursa Belediye Başkanları ile bir toplantı yaptık. Orada da bu konu gündeme geldi ve Belediye Başkanlarımız böyle bir uygulama hayata geçerse lojistik desteğe hazır olduklarını dile getirdiler. Yerel kriz merkezleri oluşturursanız bu tür sorunlar daha rahat çözülecektir. Giderek hasta sayısı artıyor. Bu da iş yükünün artması, hastanelerin kapasitelerinin giderek dolması anlamına geliyor. Bu salgın ortak akılla, bilimin emrettiği kurallar çerçevesinde yürütülmeli. Temasın önlenmesi gerekiyor. Bursa sokaklarına bakarsanız hala trafiğin olduğunu görebilirsiniz. Test yapılmıyor. Test sayısı çok az. Testler geçtiğimiz hafta Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı laboratuvarlarında başladı. Bursa’nın en az üç-dört test yapılabilecek merkeze ihtiyacı olduğunu daha önceden dile getirmiştik. Test sayısı arttıkça hasta sayısı artıyor. Hasta sayısı arttıkça ölüm sayısı da artıyor. Vaka sayısının önümüzdeki iki-üç hafta boyunca bu artışın giderek artabileceği konusunda bilim insanları ısrarla uyarıyor. Sosyal devletin gereği ne ise onu yapacaksınız. Yıllardır bizlerin, sizlerin vergilerinden oluşturulan yedek akçe vardı. Biz ısrarla yanlış yapıyorsunuz dedik.” Dedi.

“Tek Adam Virüsü Yenemez!”

Özkan;  “Şimdi tek kişilik bir keyfiyet rejimi varsa bu ancak böyle olur. Sağlık Bakanı canla başla çalışıyor. Bir şey soruluyor. Biz önereceğiz sayın Cumhurbaşkanımız ne derse o olur deniyor. Dünya’da siz böyle bir şey duydunuz mu? Balkanlara tıbbi malzemeler gönderilmiş. Geçtiğimiz günlerde de İspanya’ya yardım gitmiş. Bunlar güzel şeyler ancak o yardımların üzerinde Türkiye Cumhuriyeti yazmalıydı ama cumhurbaşkanlığı forsu vardı. Bunlar kabul edilir şeyler değil. Sayın Cumhurbaşkanı yerel yönetimlerle toplantı yaptı. Bu toplantıyı Cumhurbaşkanı olarak mı yoksa AKP’nin Genel Başkanı sıfatıyla mı yaptı? Bu sürece bu belediyeler neden dahil edilmiyor? Bunun adı siyaset değil de başka nedir? Ülkeyi yönetenler de sayın Cumhurbaşkanı da söylediklerini ve eyleme koyduklarını bir defa daha düşünmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü zaman siyaset zamanı değil. Zaman pandemiyi ortak akılla yönetme zamanı. Ekipman konusuna gelince ilk zamanlarda bir hafta boyunca hastaneleri dolaştım. Arkadaşlarla konuştum, maske yok. Sağlık çalışanları kendileri maske bulmaya çalışıyor. Bunları söyleyince biz siyaset mi yapmış oluyoruz? Biz sadece basit maskeden bahsediyoruz. Biz sağlık çalışanlarının vardiyalı çalışması gerektiğini söylemiştik. Ama zaten yetersiz sağlık çalışanı var. Nasıl vardiyalı çalıştıracaklar? Atama bekleyen binlerce sağlık mezunu insan var. Corona virüsü bulaşmamış, örneğin şeker veya kalp hastası insanlar nereye gidecekler? Hastalığın bulaşmasının yüzde 40’ı hastanelerden oluyor. Hastaneye giden kişi orada corona virüsü alıyor, çevresine bulaştırıyor. Bu kronik hastalara hizmet verecek bir sağlıklı veya temiz hastane bırakın dedik. Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinin fiziki koşulları izolasyon açısından pandemi için uygun değil. Tek kişilik yoğun bakımlar lazım. Yarın öbür gün corona virüsü bulaşmamış birisi kalp krizi geçirirse veya birine ameliyat gerekirse nereye gidecek? Covid-19 pozitif hastalarla beraber mi yatıracaksınız yoğun bakımda? Böyle bir mantık olur mu? Bunun mantığı temiz bir hastanenin oluşturulması. Sağlık Bakanlığı ne derse o yapılıyor. Ama biz bilim kurulunun bu yönde bir önerisi olduğunu biliyoruz. Ardından Vali bey olaya el koydu. Bursa’da kardiyovasküler kardiyoloji ve kardiyovasküler cerrahi temiz hastane olarak bu tür kronik şikayeti olan hastalar için belirlendi.” Dedi.

“Negatif Çıkması, Corona Olmadığı Anlamına Gelmez!”

Özkan; “Ocak sonunda sayın Bakana oluşabilecek bir salgın durumunda Bursa’da boşaltılan hastaneleri kullanmayı düşünüyor musunuz diye sormuştuk. Bir ara devlet hastanesiyle ilgili böyle bir hazırlığın olduğunu söylediler. Ciddi bir sağlık personeli eksikliği var. Ben kendilerine üstün başarılar diliyorum. Bugün artık salgının merkezi İstanbul oldu ve sağlık çalışanlarının binine corona virüsü bulaştığı noktasında söyleniyor. Yapılan testlerde kişi corona virüsüne sahip olsa bile testi negatif çıkabiliyor. Bunu önceki bazı salgınlardan biliyoruz. Corona virüsü yeni bir virüs değil. 1960’lı yıllarda ortaya çıktı. Altı tipi saptandı, en son Wuhan’da yeni bir tipi covid-19 olarak ortaya çıktı. En iyi şartlarda bile testlerin üçte biri negatif çıkıyor. Corona akciğerlerde yaygın bir tutulum ve ciddi bir şekilde bir solunum sıkıntısına yol açıyor. Bunların yüzde 5’i ağır seyrediyor. Yüzde sekseni hafif, orta şekilde atlatıyor. Bazıları farkında bile değil. Ölen kişinin testi negatif çıktığında ölüm sebebi olarak başka bir şey yazıyorlar. Hastanın belirtileri corona virüsünü gösteriyorsa ve sadece testi negatif çıktı diye bu hastaya covid-19 değil diyemezsiniz. 65 yaş üstü ve kronik hastalıkları olan kişiler için risk yüksek deniyor. Fakat Türkiye’deki ölümlerle diğer ülkelerdeki ölümlerin yaş gruplarına baktığınız zaman ortaya bir paradoks çıkıyor. 60 yaş altındaki ölenlerin sayısı diğer ülkelere göre daha çok. Temasın engellenmesi lazım, karantina radikal bir şekilde uygulanması lazım. O insanlar neden umreye gönderildi? Neden onların bir bölümü karantina uygulanmadan evlerine döndü. Testlere zaten geç başlandı. Sokaklar sanki salgına meydan okur gibi araç dolu.’’ İfadelerini kullandı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?