İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan  coronavirüs salgını sürecinde alınan tedbirler hakkında Hükümet’e eleştirilerde bulundu.

Türkkan; daha önceden salgının oluşabileceğine dair tahminlerin bulunduğunu belirtirken, Hükümetin buna önlem almamasını eleştirdi. Türkkan ‘’Geçen sene Sağlık Bakanlığı tarafından Pandemik influenza Ulusal Hazırlık Planı hazırlanmış. Ardından 12 Nisan 2019’da da küresel grip salgınıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayınlanmış. Buradan hükümete sormak istiyorum:

Madem salgının geleceğini biliyordunuz, madem bir planınız vardı, hastalığın Türkiye’ye yayılmasını neden beklediniz?

Neden toplumu bilinçlendirmediniz?

Neden önceden ekonomiyle ilgili en ufak bir hazırlığınız olmadı?

Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı raporda orta şiddetli bir senaryoda 16 milyon vaka görülebileceği söyleniyor. 8 Milyon klinik başvurunun olacağı, 160 bin kişinin normal serviste, 24 bin kişinin ise yoğun bakıma yatacağı öngörülüyor.

Yaklaşık 60 bin kişinin hayatını kaybedeceği öngörülüyor. Şu anki duruma baktığımızda rakamlar durumun ciddiyetini, Hükümetin ise bizi yönetmede hantal olduğunu gösteriyor. 10 bin vaka sayısına Türkiye sadece 19, İran 22, İtalya 40, İspanya 45, Almanya 50, Fransa 55 günde ulaştı.

Tehlikenin farkında mısınız?

Yerli solunum cihazlarının üretimine başlamak için bu belanın içine düşmek mi gerekiyordu?

Yaklaşan bir pandemi tehditinin varlığı biliniyordu ve zamanında önlem almayan yönetimlerin varlığı bu salgını kontrol edilemez hale getirdi. Bu durumun sorumlusu, bir yılımız varken gerekli önlemleri almayan ve yeterli hazırlığı yapmayan bu Hükümettir.

Halkına dürüst olamayan bir iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Pandemik influenza Ulusal Hazırlık Planına bakan herkes Türkiye’nin İtalya yolunda ilerlediğini görebilir.

Bu plan parlamenter sistemde meclis genel kuruluna gelmiş olsaydı, tek adam sisteminin ‘yaptım oldu’ anlayışına mahkum olmayacaktı. Bugün bütün ülkeyi ilgilendiren küresel bir tehdite karşı alınması gereken önlemlerin saray düzeninin insafına bırakılmasının bedelini ödüyoruz.

Salgın uzadıkça bu bedel daha da ağırlaşacak. Dünya Sağlık Örgütü küresel ekonominin çöküşünden bahsediyorken siz hazırlanan planda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın salgın sırasındaki görev tanımına sadece iki satır ile yer veremezsiniz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı da o iki satırlık yazıyı doğal olarak yanlış anlamış. Yapılması gereken hazırlığı her zamanki gibi yine yandaş müteahhitlere kaynak yaratmak olarak anlamış ki açıkladıkları önlem paketiyle pandemiyle mücadelede 500 bin liranın altında ev kredileriyle salgını yenebileceklerini düşünmüşler.

Salgın riskine gösterdiğiniz ciddiyeti tek bir A4 kağıdına sıkıştırmasaydınız, bugün sokağa çıkma yasağı ilan edebilirdiniz. Nisanda pandemiye karşı hazırlık genelgesi yayınlayıp böyle böyle durumlarda kullanılması gereken ihtiyat akçesini temmuz-ağustos aylarında kendi açtığınız bütçe açığını kapatmak için hazineye aktarmazdınız.

Eğer önlem alsaydınız ve hazırlıklı olsaydınız bu salgını bir şişe kolonya ve dua ile yenebileceğimizi düşünmezdiniz. Beklenen pandemi Çin’de ortaya çıktığında Almanya ve Rusya maske ve tıbbi gereçlerin ihracatını yasaklarken Ticaret Bakanlığı’nın hiçbir önlem almamasının sonucu istifa etmek zorunda olmalı.

Belediyelerin yardım toplayıp ihtiyaç sahiplerine yardım yapılmasının bir genelge ile engellenmesi hukuka aykırıdır. Hastanelerde normal odaları da yoğun bakım odası haline getirmek mümkün. Bu teçhizatları temin etmek noktasında çalışmak yerine belediyelerin vatandaşın sorunlarına çözüm bulmak amacıyla başlattığı bağış kampanyasına müdahil olmak, yetersiz olduklarının bir kez daha göstergesi olmaktadır.

Hükümet hala meselenin ciddiyetini kavrayamamış, paranın peşine düşmüştür. İmanla başladıklarını iddia ettikleri iktidar serüvenleri IBAN’la sona ermeye doğru gidiyor.

İspanya ve İtalya’ya gönderilen yardımlar devletin hazinesinden gönderiliyorsa orada Cumhurbaşkanlığı forsu değil, Türkiye Cumhuriyeti ibaresi ve Türk bayrağı olması gerekiyor.’’ ifadelerini kullandı.