50 yıllık kördüğüm çözülsün artık

50 yıllık kördüğüm çözülsün artık

1970’li yıllarda Bursa’ya kazandırılan Bursa Uludağ Üniversitesi’nden 3 Üniversite çıkıyor! 15 Fakülte, 2 Yüksekokul, 15 Meslek Yüksekokulu, 1 Konservatuar, 4 Enstitü, 27 Uygulama ve Araştırma Merkezi ile 1 Araştırma Merkezi ve Rektörlüğe bağlı olarak kurulan 5 bölüm ile yaklaşık 80 bin öğrencisi bulunan Bursa Uludağ Üniversitesinin Görükle Kampüsü bölünüyor. 1970 yılında İstanbul Üniversitesi’ne bağlı olarak kurulan Bursa Tıp Fakültesi, 50 yıllık geçmişi ile Bursa ve çevresine hizmet ediyor. 1990’lı yılların sonlarında çevre-komşu illerde kurulan Üniversiteler öğrenci yoğunluğu gerekçe gösterilerek geçen yıl ikiye bölünmüş olmasına rağmen Bursa Uludağ Üniversitesi için atılmayan adım 2020’de atılıyor. 90’lı yılların ortalarında Bursa’nın farklı noktalarına dağılan Fakülteleri tek bir kampüste birleştirmek isteyen zamanın Bakanlarından Yıldırım Aktuna, Tıp Fakültesinin önümüzdeki yıllarda gelişimini de gözeterek Görükle’yi tercih etmişti.

Kamulaştırma para’ya dönsün!

Görükle Kampüsü oluşurken Görükle ve civarındaki 7 köy halkının tarıma elverişli arazileri, ileride ücretlendirmek ve ödemek şartı ile 16 bin dönümlük arazi “Hızlı Kamu Yararına Kamulaştırma” ile Üniversite alanına katıldı. 35 yıldır öğrencilerin eğitim gördüğü bu arazinin geçmiş dönem sahipleri Uludağ Üniversitesi Kampüsünden 2 yeni Üniversite’nin daha çıkacağını basın yolu ile öğrenince harekete geçti. Görükle sakini olan aynı zamanda DP Osmangazi İlçe Başkanı Av. Ersin Aktaş yaşanan yeni gelişmeler üzerine bölgeyi hukuksal olarak ilgilendiren konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Aktaş; “Ailem ile birlikte 1930’dan beri buradayız. Uludağ Üniversitesi için yer arayışlarının yoğun olduğu günlerde, siyasi erklerinde araya girmesi ile birlikte buraya şimdiki yerleşkenin olduğu yere karar verilmiş. Üzerinde binaların bulunduğu ve öğrenciler için oluşturulan alanların kamulaştırma bedeli o yıllarda kamu yararı üzerinden, kamuya ait kısmı nakit olarak verildi. Ancak ileride kampüs alanının genişletileceği ön görüsü ile çok büyük alan, yüzde 80’nin üzerindeki alan da kamulaştırılmasına rağmen ödeme ileriki tarihlere ertelendi. Kamulaştırma bedeline itiraz amacı ile arazi sahipleri tarafından hukuki yola başvurularak, 1980’lerin başında Bursa Asliye Hukuk ve Bursa İdari Mahkemesine veriliyor.” Dedi.

Tokatçıların eline düşürülmeden!

Aktaş; “Ancak; yoğun bir hukuk süreci de başlatılsa da mağdur olan yaklaşık 900 kadar çiftçinin dosyası o dönem Yargıtay’a son karar için gönderiliyor. O dönemin Yargıtay Başkanı da kaderin garip bir cilvesi olarak kamulaştırmayı başlatan, dönemin Bakanlarından sayın Yıldırım Akbulut’un Hakime eşi sayın Saime Akbulut. Kamu yararına olduğu için yapılan itiraz haliyle ret edilerek, bir daha bununla ilgili davada açılmıyor. Ocak 2019’da Bursa Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Üniversitesinin şuan çalılık durumda olan “Özlüce Kırsalı” olarak bilinen yer için “Kiralama Modeli” olarak bilinen yolu açmıştı. Varisleri ile birlikte yaklaşık 5 bin mağduru arkasında bırakan bu 50 yıllık geçmişi olan kamulaştırmanın biran önce çözümünü istiyoruz. 50 yıl önce yapılan bedelsiz olarak yapılan kamulaştırmanın bedelini torunlar ödemek zorunda mı? Yeni Üniversitelerin bu araziye kurulması ile birlikte ilgili Bakanlık tarafından oluşturulacak olan “Taktir Komisyonu” hisse sahiplerini çağırarak belli bir rakam teklif edecek. Talebimiz bu rakamın çevre emlak değerine yakın bir rakam olması. Hem mağdur hem de mağdurlardan bazılarının avukatı olarak biz bu pazarlıkta haklarımızın, tıpkı 50 yıl önce olduğu gibi devlet tarafından, haksız bir biçimde gasp edilmesini istemiyoruz. Yasta olan Görükle’nin yüzünün gülmesini istiyoruz. Bazı simsarın “Size metrekarede 5 bin lira olduğu halde, 300 lira verecekler. Lehinize mahkeme açtık, 80 bin lira filanca avukata ödeme yapın, kurtulun hakkınızı kurtarın!” mihvalinde mağdur aileleri aradıklarını ve pazarlık ettiklerini duyuyoruz. Bazı ailelerde kendileriyle bağlantıda olan simsarların 15 eylülde Bakanlık Yetkililerinin geleceğini, 25 eylülde 4 bin liradan pazarlık yaptıklarını ödemeyi peşin olarak vereceklerini duyuyoruz! Bu konuyu araştırdım ne açılan bir dava, ne de böyle Bakanlık Yetkisi var. İşin asayiş kısmının mağdur ailelerinde canının yanmaması için biran önce sonuca gidelim.” Çağrısında bulundu.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?