“Zübeyde Anne ve Gazi; Bursa’ya Geliyor!” haber spotu ile duyurduğumuz organizasyonu 29 Ekim Cumhuriyet Bayram’ında başarı ile gerçekleştiren Uluslararası Sinemacılar Derneği Başkanı Selami Yanık’tan “Corona Açılımı!” Dünyayı kasıp kavuran salgın ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı ve Hükümet kanadında alınan tedbirlere tam destek veren Yanık, sektörde etkilenen emekçilerinde yaptığı açıklama ile vicdanı oldu. Eğlence mekanlarının zorunlu olarak kapanması ile birçok emekçinin ekonomik anlamada zor duruma düştüğünü belirten Yanık; “Her uluslararası toplantıda Dünya mazlumlarının savunuculuğunu yapan Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan; Esad rejiminin zulmünden kaçan milyonlarca masum için ‘vicdanın sesi’ oldu. Suriyeli Abdulhamid El Yusuf’un, Erdoğan’ı alnından öpmesi milyonlarca mazlumun dünya liderine şükranının ifadesiydi. Erdoğan çifti aileyi Külliye’de ağırlamıştı. sayın Emine Erdoğan da mesleki eğitim kursları ve özel projelerle Suriyelilere eğitim verilmesi ve istihdam sağlanmasına katkıda bulundu. Suriyeliler, dünya sırt çevirirken kendilerine kucak açan bu koca yürekli halkın yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacağını gösterdi. Suriyeli mülteciler Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan ve Türk halkına her yerde şükranlarını sunuyor. Mazlumlara her zaman sahip çıkan Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan Coronavirüsü ile evlerinde olan tüm vatandaşlarımızın sesi olacağına inanıyorum. Birçok sektör ve esnaf zaruri nedenlerle evlerinden çıkamıyor. Hükümetimiz bu konuda hassas ve her günde farklı yöntemler ve uygulamalar ile ekonomik anlamda sıkışan vatandaşlarımızı kurtarmak için bir dizi karar alıyor.” Dedi.

“Liderler kenetlenmeli”

Birleşmiş Milletler Türkiye ve İslam İşbirliği Türkiye’nin tek İmzacı Üyesi olduğunu belirten Uluslararası Sinemacılar Derneği Başkanı Selami Yanık “Birbirimizin yaralarını sararak bu karanlık günleri geçeceğiz.” Dedi. Yanık; “Her ne kadar derneğimizin ismi sinemacılar olarak geçse de sinema, dizi, tiyatro ve müzisyen kısacası görsel sanatlar alanında sektörde faaliyet gösteren tüm emekçilerimize danışmanlık hizmeti veriyoruz. Malumunuz istenmeyen bir küresel salgınla karşı karşıya kaldık. O yüzden de işlerinden, aşlarından, ekmeklerinden olan kardeşlerimizin de vicdanı olduk. Bu süreçte birçok dizi de setlerine ara verdi. Gıda sektörü dışındaki esnafımız kepenk indirdi. Bankalarımız vatandaşlarımızın ekonomi kıskacında daralıp kaybolmasınlar diye tedbir üzerine tedbir kararnamelerine imza atıyor. Bu karanlık günlerden Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan, siyasi parti liderlerimiz sayın Devlet Bahçeli, sayın Kemal Kılıçdaroğlu, sayın Meral Akşener, sayın Temel Karamollaoğlu, sayın Gültekin Uysal ve sayın Mustafa Destici’nin şahsında Gazi Meclis’imizin değerli Milletvekillerin iradesi aşacağımıza inanıyoruz.” Dedi.

“Corona da en savunmasız onlar”

Yanık BM’nin aldığı “Corona Gündemini” de paylaştı. Yanık; “Dünya COVID-19 salgınının tam küresel tehdidiyle uyanırken, BM Genel Sekreteri António Guterres bu virüse karşı savaş ilan etti. Mesajı açık: Bir insan ailesi olarak, biz bu birlikteyiz ve birlikte geçireceğiz. Virüsün yayılması zirve yapacak ve ekonomilerimiz iyileşecek. Bu arada, yayılmasını yavaşlatmak için birlikte hareket etmeliyiz ve en çok risk altında olanları değil, yaşlıları ve hastaları, fakirleri ve marjinalleri birbirlerini aramalıyız. Ayrıca, ekonomik etkisine karşı en savunmasız olanlara da dikkat etmeliyiz: küçük işletmeler, tedarik zincirindeki işçiler ve genellikle orantısız bir bakım yükünü omuzlayan kadınlar. Küresel bir durgunluğun gerçek ve yükselen riskinin ortasında, finans piyasaları daralıyor ve BM Genel Sekreteri bizi sakin ve toplanmaya çağırdı ve şunları söyledi: “Bu, panik için değil, ihtiyatlı bir zamandır. Bilim, damgalama değil. Gerçekler, korku değil ” Küresel bir iş dünyası olarak, önümüzdeki haftalarda ve aylarda bu kararlılık, dayanışma ve ihtiyatlılık mesajı ile yönlendirilelim. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin On İlkesinin gücünden yararlanalım ve birleşelim ve COVID-19 salgınıyla yüzleşelim.” Dedi.

“Salgını durdurmak mümkün”

Yanık; “BM Küresel İlkeler Sözleşmesi, pandemiye kurumsal bir yanıt vermek için özel bir çağrıda bulunuyor: Tüm şirketlerin COVID-19 salgını ile başa çıkmak için ortak eylemlerde bulunmaları ve hızlı bir iyileşme için iş sürekliliğini kolaylaştırmak için birlikte hareket etmeleri. Virüs dünyaya yayılmaya devam ettikçe, pandemi – pratik, finansal ve istikrarlı bir şekilde tedarik edilebilir malzemelerin istikrarlı bir şekilde sağlanması yoluyla, Dünya Sağlık Örgütü, Hükümetler ve sağlık yetkilileri tarafından yürütülen küresel çabaların arkasında durmalıyız. Yaşamsal emtialar, kamu hizmetleri ve hizmetler. En azından, virüslere maruz kalmayı sınırlamak için alınan her önlemle birlikte çalışanların güvenli bir çalışma ortamına erişebilmelerini sağlamalı ve ayrıca küresel tedarik zincirinde, genellikle erişim olmadan yakın bölgelerde yaşayan ve çalışan işçilere bakmalıyız. Sağlık Tesisleri dayanışma içinde birleşmeli ve tedarik zincirindeki çalışanları ve işçileri katastrofik sağlık hizmetleri maliyetlerinden, ücretsiz devamsızlıktan, işsizlikten ve uzun vadeli ekonomik durgunluktan korumak için harekete geçmeliyiz.” Dedi.

“Hızlı iyileşme iş sürekliliğine bağlıdır”

Yanık; “Bağlantılı bir küresel ekonomide, ticaret ve tedarik zincirlerinin bozulduğunu ve işlerin ve ekonomilerin finansal istikrarını tehdit ettiğini görüyoruz. BM ekonomistleri yakın zamanda COVID-19 virüsünün küresel ekonomiye bir trilyon dolardan fazla mal olabileceğini tahmin ediyorlardı. İş sürekliliğine destek verirsek ekonomilerimiz daha hızlı geri döner. Ama birbirimize yardım etmemizi gerektirecek. Durgunluk karşısında bile, işletmeler mevcut sözleşmeleri onurlandırmak için yollar ve kotalar konusunda esneklik sağlamanın yollarını bulmalıdır. Finans sektörü ve politika yapıcılar ile birlikte, özel kredi limitleri sunmanın ve rahatlatıcı geri ödemelerin yollarını bulmalıyız. Salgının gerektirdiği kritik önleme ve hafifletme faaliyetlerini destekleyen ticari işletmelere fon sağlamak için yeni harmanlanmış finansal araçlar bulmak için kutudan çıkmalıyız. Eylemlerimiz, bu fırtınayı havalandırırken paydaş güvenini, itibarını ve meşruiyetini tanımlayacaktır. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için On Yıllık Eylemin başlangıcında gelen COVID-19 gerçek bir testtir. Bu salgının gelgitini ulaşmak ve istediğimiz dünyayı yaratmak için gerekenlere sahibiz. Dayanışma içinde, değiştirmek için dayanışma içinde bir araya gelebilirsek, elbette “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminde” daha rahat bir gelecek için rahat nefes alırız.” Dedi.