“İnsanlar Bunalımda, Gelin Hep Birlikte Yaralarımızı Saralım!”

“İnsanlar Bunalımda, Gelin Hep Birlikte Yaralarımızı Saralım!”

Asgari Ücret Komisyonunun toplanmasına saatler kala Bursa’nın tek yerli sendikası BAMİS-BATİS’den üyelerine panel. Sendikanın Eğitim Sorumlusu Metin Burak tarafından verilen panelde, asgari ücret belirlenirken şimdiye kadar göz önüne alınmayan şartların değerlendirilmesi gerekliliğine değinildi. Burak; “Bugün burada “Hayatımızı Yaşanmaz Kılan” yaratılan İşsizliğin, Pahalılığın ve Yoksulluğun Çözüm yollarını tartışmak için toplandık. Panel, Seminer, Konferans, Çalıştay veya Eğitim gibi önemli çalışmalarımızla; bilinçlenerek beynimizdeki insanlık dışı virüslerden temizlenip, sınıf-emek eksenli örgütlenip, gücümüzü yoksulları ezerek sömürüp zulüm eden kapitalizme karşı kullanmalıyız. İşsiz kalmanın en ağır bedeli; Hırsızlık, Fuhuş, Uyuşturucu, Mafya veya son günlerde görüldüğü gibi ekonomik bunalımın yarattığı bunalım sonucu İntihara dönüşmesi. İçinizde yakınlarınızdan birinin bu duruma düşerek, insanlık dışı bedel ödemesini isteyen olabilir mi?” dedi.

“Rakamlar ortada”

Burak sayılarla da son yaşanan işsizlik değerleri ile ilgili çarpıcı örneklerde verdi.  Burak; “2019 Eylül ayında resmi rakamlarla işsizlik; 4 milyon 596 bin 800 kişi, 2019 Eylül 18 Yaş üstü GSS borçlu sayısı; 11 milyon 139 bin 799 kişi, 2018-2019 İlköğretim-Orta-Lise öğrenci sayısı; 18 milyon 108 bin kişi,

2018-2019 Üniversite öğrenci sayısı; 7 milyon 560 bin kişi, 2018-2019 Öğretim yılı öğrenci toplam sayısı ; 25 milyon 668 bin kişi, Sendikal örgütsüzlük; Sigortalı Genel İşçi Sayısı; 13 Milyon 564 bin 065 kişi, Sendikalı İşçi Sayısı ; 1 Milyon 894 bin 170 kişi rakamlar ortada arkadaşlar.” Dedi.

“Otomasyon işsizliği tetikledi”

Suni dengesizlikler nedeniyle işsizliğin tavan yaptığını belirten Burak ilginç tespitlerde bulundu. Burak; “Teknoloji; örnek tek vardiya sadece 1 dokuma tezgahında çalışan 1 dokuma operatörü, en fazla 25 metre havlu üretirken, bugünün teknolojisiyle aynı işyerinde 1 dokuma tezgahı en az 100 metre havlu üretip, 12 dokuma tezgahında bakılması, bir vardiyada 1200 metre havlu üreterek, 24 saatte 3 vardiyada 3 dokuma operatörünün ürettiği 3600 metreyi, en fazla 25 metre havlu üreten 1 makine operatörü ve dokuma tezgahıyla kıyasladığımızda, 1 günde 3 dokuma operatörüyle en az 144 dokuma operatörü işçinin işsiz bırakıldığını görüyoruz. Ayrıca bu durum piyasada çok ciddi dengesizlik yaratmaktadır. Bununda bedeli ağırlıklı olarak çalışanlar ödüyor. Fazla çalışma saatleri yani günlük en fazla 8 saat yerine, günlük 12 saat, ayrıca hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri ile yıllık izinlerinin çalıştırılması veya çalışılması, örnek; 24 saatte 3 işçi yerine 2 işçinin çalıştırılması 1 işçiyi işsiz bırakıyor. Düşünün 100 kişinin 12 saat çalıştığı bir işyerinde 50 işçi işsiz bırakılıyor. Ayrıca tatil günleri yapılan çalışmada işsizlik yaratıyor. Yaratılan ve hiç bitmeyen suni ekonomik krizler gerekçe gösterilerek, az işçiyle çok iş yapmak, örnek; 2 veya 3 işçinin yapması gerektiği işi 1 veya 2 işçiye yaptırmak işsizlik yaratıyor.” İfadelerini kullandı.

“Seyirci kalamayız!”

Burak; “Emekli maaşlarının düşük olması, ülkemizde 12 milyon emeklinin 6 milyonu aktif, kalan kısmı da yarı zamanlı veya kısmi kayıtsız çalışmak zorunda bırakılması, bire bir işsizlik yaratmaktadır. Yine en fazla 45 veya 50 arası olması gereken emeklilik yaşının, kadın erkek 65’e, prim günlerinin ise 5 bin günden 7200 güne çıkarılması, 3600 günle kadın 50 erkek ise 55 olan yaştan emekliğin, 65’e prim günlerinin ise 5400 güne çıkarılması, genç nüfusu 15-20 yıl işsiz bırakır. Buda gençliğin hayatını yaşanmaz kılar. Nüfus artışına neden olan plansız-kontrolsüz doğum ve göç aşırı derecede işsizlik yaratıyor. Üretmezseniz Pahalılık Olur. İthalat yerine, üretim yapmak, kısmen de olsa hem pahalılığı, hem de işsizliği önler. Üretimi bilimsel analizlerle (israfsız-zararsız) yapmak, kısmen de olsa pahalılığı önler. Yerinde üretim ve üretileni halk kooperatifleriyle ilk elden tüketiciyle buluşturmak, kısmen de olsa pahalılığı önler. Tüketim Budalılığı yerine, ihtiyaç dışı tüketmeyi engellemek, kısmen de olsa pahalılığı önler. Zenginliğin paylaşılması (örneğin işsizliğin önlenmesi) kısmen de olsa yoksulluğu önler. Rant elde etmek için (ihtiyaç fazlası özel mülkiyeti engellemek) kısmen de olsa yoksulluğu önler. Üretici ile tüketici halk arasındaki, emek hırsızları tarafından rant için yapılan tüccarlığı engellemek, kısmen de olsa pahalılığı ve yoksulluğu önler.  Sosyal adalet için yapılan onurlu mücadele, kısmen de olsa yoksulluğu önler. Sosyal adaleti sağlamak için yapılan mücadeleyi engellemek veya seyirci kalmak onursuzluktur.” Sözleri ile paneli sonlandırdı.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?